Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2290 E. 2022/77 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ………
KARAR NO : …………
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI :…… Esas, …………. Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2022

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih,…… Esas, ……….. sayılı ek kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Alacaklı vekilinin talebi üzerine Bursa Asliye 1.Ticaret Mahkemesince borçlu hakkında 31/01/2020 tarih, ………. Değ. İş. sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı veril mezkur karara karşı itiraz eden borçlu …’ın vekili itiraz dilekçesinde;
Müvekkili aleyhine ihtiyati hacız kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararının verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu müvekkilinin alacaklı bankaya icra takibine konu senetten kaynaklanan borcu bulunmadığını, söz konusu sözleşmeye ilişkin kredi kullanıldığını ve kredi sözleşmesine ilişkin tüm borçların ödendiğini, alacaklının icra takibine konu ettiği belge kredi sözleşmesinin devamı olarak imzalanmış bir evrak olduğunu,daha sonrasında alacaklı banka kredi sözleşmesinin devamı niteliğindeki belgeyi bono haline getirmek için üstte boş kalan kısmı kendi istediği şekilde doldurduğunu, ihtiyati haciz kararına konu senetteki metin kısmı ile borçluların imzasının bulunduğu kısım arasındaki açıklık dikkate alındığında söz konusu senedin kambiyo vasfını taşımadığının anlaşılacağını, ihtiyati haciz kararına konu senetin müvekkili tarafından, sözleşmenin devamı niteliğinde bir A11 kağıdı iken sol alt tarafa mürekkepli kalem ile isim ve bilgiler yazılarak imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşmenin devamı ve eki niteliğinde İmzalanan evrakın alacaklı tarafından. A4 kağıdına, lazer bilgisayar yazıcısı ile sonradan senet metni yazılarak ve boş kısımları doldurularak bono haline getirildiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile açıklığa kavuşacağını, Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesinin ……….E sayılı dosyası ile takibe itiraz edildiğini, kambiyo senedinin geçerlilik şartlarını oluşturan tanzim tarihi ve yeri, miktarı, vade tarihi vc senet metninde bulunan boşlukların hiçbirinin müvekkili tarafından doldurmadığını, alacaklı banka tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamelerde de söz konusu senetten bahsedilmediğini, alacaklı tarafın kredi kuruluşu olması sebebiyle, bankaya verilen senetler tem inat senedi niteliğinde olduğunu, kredi kuruluşları, kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında sözleşmeye teminat olarak senet almakta olduğunu, bu sebeple söz konusu senedin teminat senedi niteliğinde olması sebebiyle de ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, icra takibine konu senedin düzenlenme tarihinde müvekkili, dava dışı ………… A.Ş. ‘nin yetkilisi olmadığını, bu sebeple bononun müvekkili tarafından kefil sıfatıyla imzalandığı düşünülse dahi kefaletin eş rızası ile geçerli olacağını ve yine kefalette kefil olunan miktarın belırli olması şartı arandığından kefaletin geçerliliğinden bahsetmekte mümkün olmadığını, alacaklı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, ancak taraflarınca usulüne uygun gönderilmeyen hesap kat ihtarnamesine itiraz edildiğini ve İnegöl 6 Noterliğinın 15.01.2020 tarih ve 612 yevmiye numara ihtarnamesi ve İnegöl 6 .Noterliği 23.12 2019 15632 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, alacaklı banka tarafından usulüne uygun gönderilmeyen hesap kat ihtarnamesine itiraz etmiş olmaları sebebiyle alacağı muaccel hale gelmediğini, müvekkilinin mal kaçırma amacı olmaması sebebiyle ihtiyatı haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, bononun bankanın kullandırdığı bir krediye teminat olması amacıyla alındığı değerlendirilmiş, taraflar arasındaki ilişki, kambiyo ilişkisi olmadığı, somut olayda davacı bankanın gerçek alacağının ne kadar olduğunu gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, temerrüde düşürülmeyen kredi borçlusunun borcunun muaccel olduğunu gösterecek bir kanıt da bulunmadığı, davacı bankanın bu tutumuyla H.M.K.’nun 29. maddesinde yazılı “dürüst davranma” ilkesine de aykırı davrandığı, hukuki uyuşmazlığın sadece küçük bir kısmı ile sınırlı bilgi verip, olumlu sonuç almaya kalkıştığı ,bazı hususlarda suskun kalma yolu seçilerek gerçeğin bütününün gizlenmesi usulî dürüstlük kuralı kadar T.M.K. 2. maddesindeki iyiniyet kuralına da aykırı olduğu, bankanın hesabı kat ettiğini dahi belgelemeden sadece bonoya dayalı talepte bulunmasının kabul edilemez olduğu gerekçeleri ile itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati haciz talep eden banka vekili istinaf dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararı kambiyo senedine dayalı olarak talep edildiği, dayanak bononun TTK. 776.maddesinde belirtilen kambiyo senedi vasıflarını taşıdığı, takibe konu iş bu senet banka tarafından kullandırılan kredinin ödenmesi maksadıyla müvekkili bankaya teslim edildiği, bu sebeple müvekkil banka tarafından kullandırılan kredilerin ödenmesi amacıyla verilen senedin ödeme vasıtası olarak kabulü gerektiği, genel kredi sözleşmelerinde de takibe konu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin hüküm ve kayıt bulunmadığı, davalı ile banka arasındaki kredi ilişkisinin sorgulanması iş bu davanın konusu olmadığı, müvekkil banka tarafından yapılan işlem ve talep hukuka uygun olduğu gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİVE GEREKÇE:
İstinaf talebi, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK. 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 257. maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirilebileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 258. maddesi gereğince alacaklının, alacağının varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterlidir. Bir başka deyişle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacaktır.
İİK’nın 265. maddesi uyarınca borçlu; kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir.
İİK’nın 266. maddesi uyarınca ise borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir ve takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.

Somut davada, borçlunun aleyhine verile ihtiyati haciz kararına yasal süresi içinde itiraz ettiği, itiraz üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı, dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz kararı gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz kararı verilmesinde, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati haciz kararın yerinde olduğu, İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin tahdidi olarak belirtildiği, itiraz eden borçlu vekilinin itiraz sebeplerinin madde kapsamında yer almadığı gibi bahse konu itirazların bu aşamada dinlenmesinin mümkün olmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin itirazın reddine karar vermesi gerekirken yanılgı ile kabulüne karar vermesinde hukuki yönden isabet bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçe ile davacı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılması ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre yeniden hüküm kurulması ile itirazın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Mahkemenin 23/06/2020 tarih,……………..Değ.İş sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Borçlu itiraz eden vekilinin ihtiyati hacze itirazının REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik 26,30 TL’nin davalı itiraz eden borçludan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan 57,50 TL yargılama gideri ile 203. TL peşin harç toplamı 260,50 TL’nin itiraz eden borçludan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine,
AAÜT. ikinci kısım, birinci bölüm 1/b maddesine göre, 1.405,00 TL vekalet ücretinin borçlu itiraz edenden alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
6100 sayılı HMK. 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmının, yatıran tarafa iadesine,
Kararın harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK. 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 27/01/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır