Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/2187 E. 2021/1642 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …. – ….
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2021
NUMARASI : … E. – … K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av…
DAVALI : … İCRA MÜDÜRLÜĞÜ …. İFLAS DOSYASI
İFLAS İDARE MEMURLARI: 1-…
: 2-….
: 3-….
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021

…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, …-…. Esas-Karar sayılı dosyasının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile müflis….arasında …. tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre müflis şirketin Türkiye …Bölgesinde yer alan …. projesi kapsamında … parselde yer alan arsa üzerine … numaralı taşınmazı 24 ay içinde inşaa etmeyi ve devretmeyi, ödemeleri …. USD… şirketine yapmayı taahhüt ettiğini, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin ödeme planına uygun olarak müvekkilinin bütün ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen borçlu müflis şirket üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2018 tarih, … esas, …. karar sayılı ilamı ile ….’nin iflasına karar verildiğini, … ile müflis şirketin temelde iki ayrı değil tek bir şirket olduğundan iflas masasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ancak bu taleplerinin 27/02/2020 tarihinde iflas idaresinin almış olduğu karar neticesinde tamamen reddedildiğini, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile alacaklarının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, alacağın iflastan önce doğmuş bir alacak olmadığı, yine davacı ile müflis arasındaki ilişki müflisin müteahhitliğini üstlendiği taşınmaz da konut satışına ilişkin olduğu ,davacı ile müflis arasında ön ödemeli konut satış sözleşmesi imzalandığı, davacı bu sözleşmede tüketici, müfliste satıcı konumunda olduğu bu nedenle 6502 sayılı TKHK. hükümlerine göre yargılamada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile istinafa konu görevsizlik kararı verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava niteliği itibari ile bir kayıt kabul davası olduğundan, geçerli bir alacak olup olmadığını tespitinin mahkemenin görevi olduğu, müvekkili ile müflis şirket arasında imzalanan ön ödemeli konut satış sözleşmesi geçerli olduğu, sözleşmede konutun teslimi için 24 ay vade belirlenmiş konut teslim edilmediği, müflis şirketin kendiliğinden temerrüde düştüğü, TBK. 117. madde gereği ayrıca ihtara gerek bulunmadığı, sonuç olarak müvekkilin alacağı iflastan önce doğmuş olduğu yerel Mahkeme kararının bu yönü ile hukuka aykırı olduğu, iflas masasına kayıt yapılması istenen miktarın ödenen bedeller olduğu, kayıt kabul davalarında görevli mahkeme iflâsa karar veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesi olduğu, kayıt kabul davalarında yetki kamu düzenine ilişkin olduğu, kayıt kabul davasının Tüketici Mahkemesinde görülmesinin mümkün olmadığı, ayrıca iflas dosyası kapsamında müvekkil ile hemen hemen aynı durumda olan birçok kişi mevcut olduğu, davaları ile birebir aynı sebeplere dayalı olarak açılan ve karara bağlanan aynı mahkemenin (…. Asliye Ticaret Mahkemesi) … E.- …. K. sayılı dosyasındaki gerekçeli kararında ”Dava kayıt kabul davası olduğundan kayıt kabul davası da tüketici mahkemelerinde de görülemeyeceğinden bu hususun araştırılması ve tartışılması da göreve etki etmeyecektir.” hükmüne yer verildiği gerekçeleri ile kararın kaldırılması talebi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; 2004 sayılı İ.İ.K. 235. madde uyarınca kayıt kabul davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada dava tarihi, 12/04/2021 olup, dava açılmadan önce müflis … hakkında …Asliye Ticaret Mahkemesinin …tarih, …Esas- …. Karar sayılı ilamı ile iflasın açılmasına karar verildiği, iflas masasının oluşturulduğu, davacı tarafından alacağın kabulü talebinin masa tarafından reddedildiği, kayıt kabul davasında yerel mahkemece masa alacağı olduğu belirtilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Görev hususu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir.
Dava tarihinden önce iflas edilmesi halinde; 2004 sayılı İİK. 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamaya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, 2004 sayılı İİK. 219. maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası olarak devam edilmelidir. Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme ise 2004 sayılı İ.İ.K. 235/1 maddesi gereğince iflas kararını veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesidir.
İş bu davada öncelikle irdelenmesi gereken; davacı alacağının iflasın açılmasından önce doğup doğmadığı ile muaccel hale gelip gelmediği hususudur.
Davacı ile müflis şirket arasında imzalana 04/10/2017 tarihli adli yazılı ön ödemeli konut satış sözleşmesi mevcuttur. Sözleşmede vade ise 36 takvim ayını geçmemek şartı ile sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 24 ay olarak belirlenmiştir.
Bir sözleşmede edimler karşılıklı olarak aynı anda yerine getirilir. Taraflar eğer anlaşmış ise taraf verilen vade sonunda edimini yerine getirebilir. Bu durumda borç sözleşme ile doğar ve vade tarihinde ise muaccel olur.

Yine 2004 sayılı İİK.195/1. maddesi “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar” hükmünü içermekte olup, davaya konu 04/10/2017 sözleşme ile iflastan önce borcun doğduğu; sözleşmede de vade kararlaştırıldığı yine bu vadenin gelmesi ile alacak muaccel hale geldiği gibi; somut olay bakımından ise alacak iflastan önce doğmuş olup iflasın açılması ile muaccel hale gelmiştir.
O halde davacı tarafından, müflis Yeşil Vadi Gayrimenkul Dizayn İnş. A.Ş. nin iflasından sonra daire satışından kaynaklanan alacağının masaya kayıt ve kabulü talep edilmiş, masa tarafından talebin reddi üzerine iş bu dava açılmış, davalı ise iflas masası olarak gösterilmiştir. Müflisin dava tarihinden önce iflasına karar verilmesi dolayısıyla, iflasın açılmasından sonra müflis aleyhine açılan alacak talebine, sıra cetveline itiraz davası olarak devam edileceği, davanın “kayıt kabul davası-sıra cetveline itiraz ” niteliğinde olduğu, somut olayda 2004 sayılı İİK. 235. maddesinin amir hükmü karşısında, davanın kayıt kabul- sıra cetveline itiraz davasında iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu kanunun emredici hükmü olup; bu nedenle mahkemenin Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesi yerinde değildir.
Açıklanan gerekçelerle yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.353/1-a-4 madde gereğince kaldırılarak mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. tarih, …. Esas, … sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı HMK. 353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.01/12/2021


Başkan
….
¸e-imzalıdır

….
Üye
….
¸e-imzalıdır

….
Üye
….
¸e-imzalıdır

….
Katip
….
¸e-imzalıdır