Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1812 E. 2022/1939 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1812
KARAR NO : 2022/1939

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/01/2021
NUMARASI : 2020/502 E. 2021/14 K.
VANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/12/2022
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/01/2021 tarih, 2020/502 Esas, 2021/14 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili aleyhine Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/14142 Esas sayılı dosyası üzerinden 22.11.2016 düzenleme tarihli, 22.12.2016 vade tarihli, 216.000,00 TL bedelli senede istinaden takip yapıldığını, müvekkili ile davalının …. San. Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olduğunu, taraflar arasında bir başka senede yönelik Bursa 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/796 Esası üzerinden görülen davaya yönelik davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi ve ekleri uyarınca iş bu davaya konu edilen senedin hisse devir bedeli karşılığı düzenlediğinin kabulü gerektiğini, ekte sundukları belge uyarınca müvekkilinin 23.11.2016 tarihinde 60.000,00 TL, ayrıca 5.000,00 TL, 15.000,00 TL ve 30.000,00 TL ödemeler yaptığını, bunun yanında bizzat davalının tuttuğu ve ekte sunulan belgeye göre de, müvekkilinin 21/10/2017 tarihine kadar davalıya 493.547,00-TL ödeme yaptığını belirterek bu tutarların dava konusu senetten mahsubunun gerektiğini, şirket ortaklığı döneminde müvekkilinin SGK prim ve ceza borçları ile vergi borçlarını ödediğini, bu ödemelerden sorumluluğunu aşan kısımlar yönünden şirket ortağı olan davalıya rücu hakkının bulunduğunu ileri sürerek takas-mahsup nedenine dayalı olarak müvekkilinin Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/14142 Esas numaralı icra takip dosyasına konu edilen 22.11.2016 düzenleme tarihli, 22.12.2016 vade tarihli 216.000,00 TL bedelli senetten ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalının %20 oranında tazminatla sorumlu tutulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının takas mahsup def-ine dayalı olarak açtığı bu dava ile konusu, tarafları, müddeabihi aynı olan derdest menfi tespit davasının bulunduğunu, davacının şirkete ait SGK prim ve ceza borçlarına yönelik ödeme yapmadığını, şayet yapmış ise de ödemelerin şirketten talep edilmesi gerektiğinden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, ilk davada davalının borcu inkar ettiğini, eldeki dava ile de takas-mahsup talep ettiğini bu durumun davacının borcu kabul ettiğini gösterdiğini, senedin hisse devri sebebiyle düzenlediğinin ispatı gerektiğini, davacının çelişkili beyanlarda bulunduğunu, icra yolu ile talep edilen alacağın senetten kaynaklandığını, pay devri sözleşmesine yönelik belgede yer alan ödeme kaydının iş ilişkisi ve güven nedeniyle konulduğunu belirterek davacının haksız davasının reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, eldeki dava ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/144 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davanın, talep sonucunun, konusunun ve taraflarının aynı olduğu gerekçesi ile derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/144 Esası üzerinden görülen davada ödeme olgusuna, eldeki davada ise takas mahsup olgusuna dayanıldığını, her iki davadaki hukuki olguların farklı olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olarak ödediği SGK prim ve ceza borçları ile vergi borçlarının diğer davada ileri sürülmediğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı istinaf karşı cevap dilekçesinde; tarafları ve konusu aynı olan iki dava sebebiyle mahkemece derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine kararının yerinde olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesine dayalı takipten sonra açılan borçlu olunmadığının tespiti istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın derdestlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı eldeki dava ile Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2019/14142 Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edilen senedin hisse devri sebebiyle düzenlendiğini, sunulan belgelere göre müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemeler ile tarafların ortaklığının bulunduğu şirkete ait ödenen SGK prim ve ceza borçları ile vergi borçlarından davalı payı kadar rücu hakkı bulunduğundan, bu miktarlarının davacı alacağından takas/mahsubu ile takibe konu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/796 Esası (önceki 2020/144) üzerinden görülmekte davada ise; davacı aynı senede yönelik ihdas nedeni olarak hisse devir sözleşmesi olgusunu ileri sürerek hisse devir sözleşmesinde yer alan ödeme kaydı ve tarafından gerçekleştirilen ödemeleri gösterir belgeler uyarınca takibe konu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu halde; her iki davada dayanılan belli miktarda para kaydı içeren belgeler yönünden davacı ilk açılan davada ödeme, eldeki davada ise bu belgeler yanında mali borçları yönünden yaptığı ödemeleri sebep göstererek takas/mahsup olgusunu ileri sürmektedir. Bu durumda her iki davadaki maddi vakıanın (hukuki sebep) farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, derdestlik için gereken üç koşuldan biri olan davanın sebebi halinin somut olayda gerçekleşmediği değerlendirilmiştir.
Öte yandan, taraflar arasında görülen ilk dava ile eldeki dava arasında bağlantı bulunduğundan usul ekonomisi gereği mahkemece davaların birlikte görülmesine yönelik birleştirme kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile;
2-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/01/2021 tarih, 2020/502 Esas, 2021/14 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya/davalıya iadesine,

5-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
6-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza