Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1650 E. 2022/1027 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1650
KARAR NO : 2022/1027
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2021
NUMARASI : 2019/303 Esas, 2021/454 Karar
DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR :
KAYYIM : … – …
DAVANIN KONUSU : Kayyımlık
KARAR TARİHİ : 01/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/07/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/04/2021 tarih, 2019/303 esas, 2021/454 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket yöneticisi …’in şirket yönetimi sırasında güven bozucu iş ve işlemler yaptığını, tarafların karşılıklı güvene dayalı ilişkilerini kötüye kullanarak şirketteki pay oranını usulsüz biçimde yükselttiğini, şirketi kötü yönettiğini ve hem şirketi hem de davacı ortaklarını zarara uğratıcı iş ve işlemler yaptığını ileri sürerek haklı sebeplerle müdürlük görevinden alınmasını hak ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; şirketin iyi yönetilmediğinin doğru olmadığını, şirketin sürekli kar eden ve yükselen bir pozisyonda olduğunu, davacılardan Ayhan’ın da bir dönem şirkette çalıştığını, işleyişi iyi bildiğini, taraflar arasında güven bulunduğunun doğru olduğunu, ancak müdür …’in ne şirketi ne de ortakları zarara uğratıcı iş ve işlemler yapmadığını ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, gerek kayyım raporlarında gerekse bilirkişi raporunda davalı yöneticinin kusuru ile yahut kasten şirketi zararlandırıcı iş ve eylemlerinin bulunmadığı net bir biçimde saptandığı, aksine şirketin yıllar itibariyle büyüme gerçekleştirmiş, cirosu ve karlılık oranlarında artış gözlendiği, bu sebeple davacının, müdürlük vazifesini yerine getirirken davalının basiretsiz davrandığına ilişkin iddiaları sabit görülmediği, davalı yöneticinin şirketi ve diğer ortakları zararlandırıcı bir eyleminin bulunmadığı, davalı yönetici hakkında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan açılan kamu davasında ceza mahkemesince beraat kararı verildiği, yine davalı şirket yönünden ise pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile şirket hakkında usulden red kararı verildiği görülmüştür.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemece huzurdaki davaya ilişkin iddialarının incelenmediği, taleplerinin yerine getirilmediği, yerel mahkemece tesis edilen 23.09.2019 tarihli ara karar neticesinde davalı şirkete denetim ve onay kayyımı atanmış, kayyım tarafından sunulan raporlar vasıtası ile müvekkillerinin şirket hakkında bilgi sahibi olduğu, kayyım aracılığıyla mahkeme dosyasına sunulan şirket kayıtlarının incelenmesinin akabinde şirketin kayyım marifetiyle denetlenmesinin öncesinde usulsüz birçok kaydın bulunduğu, şirketin yüklü miktarda vergi borcu bulunduğu, şirket kayıtlarının ve muhasebe kayıtlarının eksik tutulduğu, şirket müdürü davalının, müdürlük vazifesini yerine getirirken basiretsiz davranmakta olduğu, hisse devrine ilişkin karar alınan olağanüstü genel kurul toplantısının hazirun cetvelinde davacı adına atılan görünen imzanın kendine ait olmadığından bahisle davacı Azize KONDOZ tarafından, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/28215 soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğu, yine Azize KONDOZ, İhsan KONDOZ, Ayfer KARACA veya … tarafından da söz konusu imzaların ve davalı şirketin hiçbir genel kurulundaki imzanın kendilerine ait olmadığına ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/28215 ve 2019/47313 Soruşturma numaralı dosyasıda suç duyurusunda bulunulduğu, bunların bekletici mesele yapılması gerektiği gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirket yöneticisinin haklı sebeple azli istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Limited Şirketler bakımında dava konusu talebe ilişkin 6102 sayılı TTK. nın 630. maddesinde düzenleme getirilmiştir. Buna göre; kural olarak limited şirket genel kurulu, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir. Ayrıca her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
Yine şirket müdürünün azli davalarında husumetin, azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup, ayrıca limited şirketin dava edilmesi zorunlu değildir. (Yargıtay 11. HD. 2018/2 E.-2019/2616 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu sebeple mahkemece davalı şirket hakkında pasif husumet nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuki yönden isabetsizlik bulunmamaktadır.
Diğer davalı yönünden istinaf sebeplerinin incelenmesinde ise ; davacıların yöneticinin azli isteminde ileri sürdüğü sebepler; davalı …’in, davacı …’un şirkete girmesini engellediği, kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak şirketi kendi tekeli haline getirdiği, davacıya şirket yönetimi ve mali-fınansal konulara ilişkin hiçbir bilgilendirme yapılmadığı, davalı tarafından davacının şirkette iş ve çalışma hürriyetinin engellendiği, davacı hisseleri hileyle üzerine aldığı, davacı ve diğer ortaklar tarafından şirkete konulan 1.100.000,00 TL sermayenin davalı tarafından kötüye kullanıldığı, şirkete ödenen 1.100.00,00 TL tutarındaki paranın banka aracılığıyla yatırılmış olmasına rağmen, şirket kayıtlarına işlenmediği, dava dışı Azize KONDOZ hisselerini davalıya devrettikten sonra sermaye olarak konulan 1.100.000,00 TL paranın sermaye artışında kullanılarak hisselerin dengeli bir şekilde dağıtılacağı taahhüt edildiği halde bunun gerçekleştirilmediği, müdürlük vazifesini yerine getirirken basiretsiz davranıldığı iddia edilmektedir.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından belirtilen haklı nedenlerin ispatı bakımından delil listesi ile davacıların davalı şirket müdürünü şikayet ettikleri ,Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/28215 Sor. sayılı dosyası ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/47313 Sor. sayılı dosyalarının bildirilmiş olduğu,
Bu dosyalardan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/28215 Sor. sayılı dosyası ile davacı Azize KONDOZ tarafından resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, şikayet hakkında 02/12/2021 tarihli takipsizlik kararı verildiği, itiraz üzerine Bursa 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 2022/1548 Değ. İş. sayılı dosyası ile itirazın kesin olarak reddine karar verildiği,

Yine Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/47313 Sor. numaralı dosyası ile davacılar Azize KONDOZ, İhsan KONDOZ, Ayfer KARACA ve … tarafından hisse devri yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının hazirun cetvelindeki davacılar adına atılan imzanın kendilerine ait olmadığından bahisle resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı suç duyusunda bulunduğu, dosyanın hali hazırda derdest ve imza incelemesi aşamasında olduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken; 6102 sayılı TTK. 630 madde hükmü uyarınca yöneticinin azli konusunda haklı nedenin olup olmadığının tespiti bakımından; davacılar tarafından ileri sürülen ve davalı tarafça genel kurul toplantısında sahte imza kullanılmasına ilişkin iddiası konusunda ya mahkemece imza incelemesi yapılması yada davacı delil listesinde belirtilen ve yukarıda açıklan derdest soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılaması gerekirken eksik inceleme sonucu karar tesis edildiği, bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın yerel mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/04/2021 tarih, 2019/303 esas, 2021/454 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.01/07/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır