Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1549 E. 2022/478 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1549
KARAR NO : 2022/478

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2018/644 Esas 2021/322 Karar

DAVACI : … – -…

VEKİLİ : Av. 489-99118] UETS
DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. … DİNÇTÜRK
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022

Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2021 tarih 2018/644 Esas 2021/322 Karar sayılı kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun incelenmesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davalı tarafından Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2018/738 Esas sayılı dosyasından 250.000,00 TL bedelli bonoya istinaden kambiyo takibi yapıldığını, takibe dayanak yapılan bono bedelinin ödenmesine rağmen davalının sahte bonoyu göstererek imha ettiğini, ancak sadece isim, adres ve imzasının bulunduğu, diğer kısımlarının boş olan ve teminat olarak verilen senedin doldurularak icra takibine konu yapıldığını, bononun gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu, bu sebeple borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde terditli talep olarak bu bononun davalıdan alınan zirai ilaçların teminatı olarak verildiğini, alınan zirai ilaçların ürettiği armutlara zarar vermesi nedeniyle 300.000,00 TL zarara uğradığını, bu zararının ise talep edilen bedelden takas ve mahsubunu talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; dava konusu senedin kambiyo senedi olması nedeni ile sebepten mücerret olduğu, davacının satın aldığı zirai ilaçlar ile ilgili olarak ödeme yaptığı veya zarara uğradığı iddiasının bu senet ile ilgisinin bulunmadığı, TTK 680.maddeye göre açık senet düzenlenmesinin mümkün olduğunu, davacı aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, bu davanın tasarrufun iptali davasını, akamete uğratmaya yönelik olduğunu belirterek, davanın reddi ile %20 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirmede; davanın işlemden kaldırılması üzerine 19/03/2019 tarihinde yenilendiğini, akabinde 25/03/2021 tarihli duruşmada da takip edilmediği belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunularak; aile bireylerinden birinin COVİD hastalığına yakalanması nedeni ile üst üste iki duruşmaya katılamadıklarını, bu nedenle hakkaniyet gereği kararın yerinde olmadığını, dava konusu senedin davalı tarafından davacının bilgisi haricinde doldurulduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava; kambiyo senedine dayalı olarak açılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti, kabul edilmediği takdirde davalının vermiş olduğu 300.000,00 TL’lik zarardan kaynaklı alacaklarının mahsubuna yöneliktir.
Davacı tarafından, davanın takip edilmemesi nedeni ile 28/02/2019 tarihli duruşmada, dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Dava dosyasının yenilenmesinden sonra 11/03/2021 tarihli duruşmaya davacı vekili COVİD olduğunu belirterek mazeret dilekçesi göndermiş, mahkemece mazeretin kabulü ile duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilerek, 25/03/2021 tarihine duruşma günü verilmiştir.
25/03/2021 tarihli duruşmaya davacı vekili katılmadığı gibi herhangi bir mazeret de göndermemiştir. Davalı vekili tarafından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin talep edilmesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna gelinmiştir.
Davacı istinaf dilekçesinde ise; temaslı olduğundan dolayı karantina altında olduğunu, bu sebeple son iki duruşmaya katılamadığını belirtmiştir. Oysaki mazeret dilekçesinde COVİD olduğunu belirtmiştir. Gerek COVİD olduğuna gerekse karantina altında olduğuna dair herhangi bir belge de sunmamıştır. Son duruşmaya herhangi bir mazeret dilekçesi de göndermemiştir.
Davacı vekili karantina altında olduğundan dolayı, mazeret dilekçesi sunamadığını iddia etmemiştir. Böyle olduğu kabul edilse dahi HMK 95 ve devamı maddelerinde; engelin kalktığı tarihten itibaren iki hafta içerisinde eski hale getirme talebinde bulunulacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafından bu yönde talepte de bulunulmamıştır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, duruşma gününden haberdar olmadığını belirtmemiş, sadece karantina altında olduğundan katılamadığını belirtmiştir.
Mahkemece, mazeretin kabulü halinde duruşma gününün tebliği gerekir. Duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine şeklinde bir düzenleme mevcut değildir.
Mahkemece, bu şekilde ara karar kurulması yerinde değil ise de; davacı vekili duruşma gününü öğrenmediğini ileri sürmemiştir. Sadece karantina altında olduğunu belirtmiştir. Bu sebeple inceleme sadece bu iddiaya yönelik yapılmıştır.
Davacı karantina altında olduğuna dair bir belge ibraz etmediği gibi istinaf aşamasında dahi böyle bir belge sunmadığından, davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.
22/07/2020 tarih 7251 sayılı Kanun ile Değişik TTK 4/2 maddesine göre; dava değeri 500.000,00 TL’sini geçmeyen ticari davaların “basit yargılamaya” tabi olduğu düzenlenmiştir.
Mevcut davada; dava değeri 250.000,00 TL’dir.
HMK 320/4 maddesine göre; basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırma kararından sonra dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakıldığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince verilen karar yerinde olduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğincE ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından, peşin olarak alınan 59,30 TL karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre zarfında Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/04/2022


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza