Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1452 E. 2021/1326 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO
KARAR NO : 2021/1326
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2019
NUMARASI :
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : ALACAK
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2021
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/02/2019 tarih,5 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 08.11.2007 tarihli El Bilgisayarı/Endektör ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince abonelerin adresinde fatura tanzimi, durum kodu konulması, sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone kayıtlarının güncellenmesi, bu bilgilerin idare bilgisayarına GPRS üzerinden veya online olarak aktarılması yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davacının görevinin Teknik Şartnamenin 5.3. maddesine göre, sayılan kodların idareye bildirimi olduğunu, yapılan işleri gösterir hakediş raporu davalıya sunulduğu halde, bildirimlerin tahakkuka bağlanmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, davalının kaçak ihbarı için ayrıca tutanak tutulması şartını öne sürerek, tutanak tutulan ve tahakuka bağlanan kaçak ihbarlarının ödeneceğini belirttiğini, tutanak tutma ve tahakkuka bağlamanın davalının edimi olduğunu, davalının edimini ifadan kaçındığını, bu durumun TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, davanın esasının sayaç durum kodu ve kaçak ihbarından doğan eksik ödenen istihkaktan kaynaklandığını, abonenin yerleşim yerine gidilmekle hizmetin yerine getirildiğini ileri sürerek, 10.000 TL asıl, bunun %18’i KDV 1.800 TL olmak üzere şimdilik 11.800 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle talebini artırmıştır.
Davalı vekili, sözleşme gereğince davacının tahakkuka bağlanan fatura sayısı kadar hakediş kazandığını, abone tahliye, daire boş, sayacı okuyup idareye geliniz gibi durum kodlarının tek taraflı doldurulabilen, kontrolü yapılamayan hizmetler olduğunu, bu hizmetlerin yüklenici elemanlarınca kötüniyetli olarak kullanılabildiğini, abone adresine gitmeden bu kodların girilebildiğini, kaçak ihbarının tek başına davacıya ödeme yapılmasını gerektirmediğini, yapılan ihbarın davalı elemanlarınca tutanağa bağlanması ve fatura tahakkuk ettirilmesinin şart olduğunu, davacının hakediş bedellerini itiraz etmeden kabul ettiğini, KDV talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın el bilgisayarı ile endeks okuma hizmet alım sözleşmesi gereğince edimini yerine getiren davacı yüklenicinin, kaçak ihbar kodlarıyla yaptığı tespitler sonucu doğduğu anlaşılan alacağın, davalı tarafından hakedişlere yansıtılmamasından kaynaklandığı, davacının iş sahasındaki abonelerin adreslerine gittiği, tespitler yaptığı, endeks okuma, bilgisayar kayıtlarına geçme gibi sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiği, tahakkuk yapılmaması, fatura düzenlenmemesi veya tutanaga bağlanmamasının yüklenicinin adreslere giderek gerekli tespitleri yapmış olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği, yükleniciye ödeme yapılmamasının TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, 743.600 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacının ücreti haketmesi için, işlemlerin tahakkuka bağlanmasının gerektiğini, tahakkuk ettirilmeyen işlemler için alacak talep edilemeyeceğini, Teknik Şartnamenin 2. maddesinde bu durumun belirtildiğini, abone ve sayaç durum kodlarının davalıya rapor halinde sunulacağını, yapılan işlemlerin karşılıklı tutanak altına alınacağını, şartnamenin 3. maddesine göre, işlemlerin tahakkuka bağlanacağını, söz konusu hususların gerçekleşmediğini, davacının tacir olup, basiretli tacir gibi davranması gerektiğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm alacaklarının ödendiğini, dosyaya sunulan hakediş raporlarını incelenmediğini, davacının kendi imzasını taşıyan hak ediş raporlarına itibar edilerek karar verildiğini, sunalan belgelerin hakediş raporları ile çeliştiğini, hizmet işleri genel şartnamesinin 7/42. bölümünde, hakediş raporlarına karşı ihtirazi kayıt konulmazsa hakedişi kabul etmiş sayılacağının açıklandığını, sözleşme serbestisi kapsamında hizmet alım sözleşmesinin imzalandığını, davacının, farklı abone sayaç durum kodlarına ilişkin olarak yapılan bildirimler karşılığında ödeme talep ettiğini, kaçak kullanım tespitinin ancak teknik donanıma sahip kişilerce belirlenebileceğini, sayacın yerinde olmamasının tek başına kaçağı göstermeyeceğini, daire boş, sayaç içeride okunmadı, sayaç mevcut değil gibi kodları yerine kayıp kaçak kodunu kullanarak kaçak ihbarında bulunduğunu iddia ettiğini, asıl alacağa ek olarak KDV’ne hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının fatura düzenlemediği bir alacak için KDV isteyemeyeceğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, dosyaya sundukları hakediş raporlarına göre yeniden rapor alınmadığını, davacının 743.400 TL talep etmesine rağmen mahkemece 743.600 TL’na hükmedildiğini, talepten fazlasına karar verilemeyeceğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi tanzim edildiği, davacı tarafın, sözleşme gereğince abonelerin adresinde fatura tanzimi, durum kodu konulması, sayaç ve mühür kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların belirlenmesi, abone kayıtlarının güncellenmesi, bu bilgilerin idare bilgisayarına GPRS üzerinden veya online olarak aktarılması yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davacının görevinin Teknik Şartnamenin 5.3. maddesine göre, sayılan kodların idareye bildirimi olduğunu, yapılan işleri gösterir hakediş raporu davalıya sunulduğu halde, bildirimlerin tahakkuka bağlanmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, davalının kaçak ihbarı için ayrıca tutanak tutulması şartını öne sürerek, tutanak tutulan ve tahakuka bağlanan kaçak ihbarlarının ödeneceğini belirttiğini, tutanak tutma ve tahakkuka bağlamanın davalının edimi olduğunu, davalının edimini ifadan kaçındığını, bu durumun TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, davanın esasının sayaç durum kodu ve kaçak ihbarından doğan eksik ödenen istihkaktan kaynaklandığını, abonenin yerleşim yerine gidilmekle hizmetin yerine getirildiğini ileri sürerek alacak talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davanın kabul edildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce davalı tarafın istinaf isteminin talep aşımı yönünden kabul edilerek yeniden hüküm kurulduğu, kararın davalı tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin, “Taraflar arasında, 08.11.2007 tarihli El Bilgisayarı/Endektör ile Endeks Okuma Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme eki şartnamenin 42. maddesinde hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağının açıkça düzenlendiği, belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde hak edişlerin hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağının belirtildiği anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, yüklenici tarafından sözleşme kapsamında sahada yapılan işlerle ilgili davacı tarafından idareye bildirilen işlerle ilgili olarak davaya konu hizmet kalemleri dışındaki hizmetlere ilişkin hakediş düzenlendiği ve ödemelerin yapıldığı, ilişkin hak edişlerin ödenmesi esnasında davacı yüklenici tarafından davaya konu ettiği hizmetlere ilişkin olarak hakedişlere Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesine uygun itirazda bulunulmadığı, bu nedenlerle sayaç durum kodu ve kaçak ihbarları ile ilgili hizmet bedellerinin davacı tarafça talep edilemeyeceği tartışmasızdır.” diyerek kararı bozduğu, Dairemizce bozma ilamına uyulduğu, davacının hakkedişlere itiraz etmediği, hizmet bedellerini talep edemeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan toplam 12.695,41 TL’nin mahsubu ile bakiye 12.636,10 TL’nin davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 54.220,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 204,15 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
İstinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından; AAÜT’nin İkinci Kısım, İkinci Bölüm 17/c maddesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza