Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/1277 E. 2022/1857 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1277 – 2022/1857
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1277
KARAR NO : 2022/1857
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

B
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2021 tarih, 2020/919 Esas, 2021/178 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişki içerisinde yeni bir mal alımı talebinde bulunduğunda peşin ödeme ilkeleri gereği malı teslim etmeden bedeline ilişkin çek talep etmiş olduğu, davacı 31.05.2018 tarih 13.292 TL miktarlı Akbank Ertuğrulkent Şubesine ait Z9088959 nolu çeki RDB Ltd Şti alacaklı olacak şekilde keşide edip imzalamış ve şirket yetkilisine çekin hazır olduğunu, teslim alabileceklerini bildirdiğini ancak yetkili teslim için eleman gönderemeyeceğini çeki kargo ile yollamasını talep ettiğini, davacı kargo ile kıymetli evrak göndermediğini söyleyince sorun olmayacağını olursa sorumluluğun kendilerine ait olacağını beyan ettiğini, davacı talep gibi keşide ettiği çeki kargoya teslim ettiğini ancak daha sonra davalı yetkilisi arayarak kargocunun çantasının çalındığını, kendilerine gönderilen çekin de o çantada olduğunu bildirdiği, davalı adına keşide edilen çek için İstanbul’da açılan davada çekin ödenmemesi yönünden tedbir kararı alınamamakla bankanın çeki ödemiş olduğu, bu ödeme karşılığında davalı Rdb Ltd. Şti. sipariş verilen 3.124 adet RDB marka siyah nokta burun bandını da davacıya teslim etmediği, 3124 adet burun bandı bedeli 23.430,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren ticari faizliyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın çeki kargo yolu ile göndermesini talep etmesinin doğru olmadığını buna karşın yine de olayın gerçekleştiğini fakat bahse konu çekin kargo aşamasında çalınmış/kaybolmuş olduğunu buna rağmen eline ulaşmayan çekin ödemesini müvekkilinden talep etmesinin uygun olmadığını çekin kaybolduğunu/çalındığını davacı tarafın bankaya bildirdiğini müvekkil şirketin ise çek zayi davası açtığını fakat ödemeden men yasağı kararı verilmeden çekin tahsil edildiğini belirterek davanın öncelikle usulden reddini ve davanın İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerince görülmesini davanın esastan reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde her bir tarafın borcunun ifa yerinin her bir borçlunun üstlendiği edimin niteliğine göre ayrı ayrı belirlendiği, somut olayda malları teslim borçlusunun yerleşim yerinin İstanbul olduğu için ve taraflar arasındaki sözleşmede teslime konu malların ifa yerinin Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca taraflar arasında aksine bir anlaşma bulunmadığı için malları teslim borcu altındaki borçlunun yerleşim yeri olan İstanbul olduğu, davacının ön inceleme duruşmasındaki talebi de incelendiğinde bu hususun netlik kazandığı, talebinin dayanağının teslim edilmeyen mallar nedeniyle uğranılan zararın tazmini için olduğu ve açacağı davada yetkili mahkemenin HMK 10. madde uyarınca genel yetkili mahkemeye ek olarak sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olduğu, usulüne uygun yetki itirazının da varlığı gözetilerek, hem genel yetkili mahkeme hem de sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğu gözetilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin ifa yerinin Bursa olduğu, HMK. uygun olarak cevap dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğinden davalının yetki itirazına cevap da verilememiş olduğu, davalının ne arabuluculuk aşamasında, ne de ön inceleme duruşmasında yetki itirazından bahsetmemiş olduğu, cevap dilekçesinin süresinde de verilmediği, mahkemenin kesin yetki kuralının geçerli olmadığı iş bu davada resen yetkiyi araştırması mümnün olmadığı gerekçeleri ile istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine istinaden paranın çek ile ödendiği fakat malların gönderilmediği iddiası ile açılan alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı satıma konu malların bedelini çek ile ödemek amacıyla kargoya verdiğini, çekin kargoda kaybolduğunu ve başkası tarafından tahsil edildiğini, davalının ise malları göndermediği için uğradığı zararın tazminini talep etmiş,
Davalı tarafça yetkili yargı yerinin İstanbul Anadolu Mahkemelerinin olduğundan bahisle süresi içinde yetki itirazında bulunulmuş, yerel mahkemece yetki itirazının kabulü ile yukarıda açıklanan gerekçelerle yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK. 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
Yine aynı yasanın 10. Maddesine göre de sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
6098 sayılı TBK. 89. maddesine göre ise borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.
Mezkur davada, davacı alacaklının kanuni ikametgahı Bursa’ ‘dır. Davalı ise cevap dilekçesinde kaybolan çekin iptali davasını açtığını beyanla akdi ilişkiyi kabul etmiştir.
Davalı tarafça akdi ilişkinin inkarı edilmediği, bu sebeple 6098 sayılı TBK.nun 89 ve HMK.nun 10.maddelerinin uygulama olanağı bulunacağı, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, alacaklının ikametgahının Bursa İli olup, Bursa Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, bu sebeple mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-3 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılması reddi görüşü ile heyet gündemine sunulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2021 tarih, 2020/919 Esas, 2021/178 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-3 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.12/12/2022