Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2021/112 E. 2023/1391 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/112
KARAR NO : 2023/1391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2018/1135 E. 2020/608 K.
DAVACI
: Av. … – [16106-01585-30226] UETS
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesine Dayalı)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2020 tarih, 2018/1135 Esas, 2020/608 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi ve bu ilişkiye dayalı olarak bir cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalıdan bakiye cari hesap borcunun tahsili amacıyla Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10412 Esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini ancak davalı işbu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının icra takibine dayanak teşkil eden faturayı iade ettiğini ve böyle bir borcunun olmadığını iddia etse de müvekkili şirket ile davalı arasındaki hukuki ilişkinin açık olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında deniz yolu ile insan ve mal taşınmasına ilişkin bir sözleşme bulunduğunu, işbu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin davalının İmralı Adasında yapmakta olduğu inşaatın işçilerini ve inşaat malzemelerini tekne ile İmralı adasına taşıdığını, verilen bu hizmet karşılığında söz konusu fatura tanzim edildiğini ve davalıya gönderildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan sözleşmede İmralı Adasına geçiş başına değil, toplam bir ücret belirlendiğini, ancak İmralı Jandarma Komando Ada Güvenlik Komutanlığında tutulan kayıtlar ile yapılan sefer sayısının saptanabilir durumda olduğunu, söz konusu kayıtlar incelendiğinde icra takibine konu olan borcun açık ve net şekilde var olduğunun görüleceğini ileri sürerek davalı itirazının iptali ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin fatura içeriğine itiraz ederek iade ettiğini, alacağın neden kaynaklandığının fatura içeriğinden anlaşılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller, taraf ticari defter ve kayıtlarına yönelik bilirkişi raporu uyarınca; takibe dayanak faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmaması sebebiyle davacı kayıtlarının lehine delil oluşturmayacağı, ayrıca İmralı Jandarma Güvenlik Komutanlığından sefer kayıtlarının getirildiği, bu kayıtlarda davalıya ait malların taşınması, davalıyla kurulan ticari ilişkiyi gösterir bir kayda rastlanmadığından delil başlangıcı niteliğinde olmadığı anlaşılmakla davalının tanık delili savunmasına ve sefer kayıtlarına itibar edilmemiş, bu kapsamda davacı tarafından davalı ile akdi ilişkinin olduğu ve faturaya konu hizmetin verildiğinin yazılı delille ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin davalının üstlendiği işe yönelik teknesi ile taşıma işi gerçekleştirdiğini, gelen kurum yazı cevabına göre 08/02/2017-28/04/2017 tarihleri arasında 10 seferde bu işi yaptığını, alınan bilirkişi raporuna göre; müvekkilinin bu iş için 129.500,00 TL ve 47.500,00 TL miktarlı iki fatura düzenlediğini 107.500,00 TL ödeme aldığının tespit edildiğini, işin müvekkili tarafından yapıldığının ve taraflar arasında eşya taşıma sözleşmesinin varlığının deliller ile sabit olduğunu, bu sebeple yapılan işin bedelinin ne olacağının belirlenmesi gerektiğini, bu kapsamda İmralı Adasına tekne ile 10 sefer malzeme nakil bedelinin işin yapıldığı tarihteki bedelinin ne olacağının, fatura miktarının tarifeye, örf adet ve teamüle uygun olup olmadığının Deniz Ticaret Odasından sorulması veya ehil bilirkişiden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, eşya taşıma sözleşmesine dayalı düzenlenen faturadan kaynaklı bakiye alacağa yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın subut bulmadığından reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2017/10412 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davacı tarafından davalı aleyhine 01/08/2017 tarih ve A-113189 seri numaralı 129.500,00 TL miktarlı “İmralı Adası’na İnşaat Malzemesi Nakliyesi ve Tekne Kirası Bedeli” açıklamalı faturaya istinaden 69.500,00 TL alacağa istinaden takip başlatıldığı, davalının süresi içerisindeki borca itirazı üzerine duran takibe yönelik eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; takibe konu 01/08/2017 tarih ve A-113189 seri numaralı 129.500,00 TL miktarlı eşya taşıma nedenli düzenlenen faturadan kaynaklı davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında incelenen taraf ticari defter ve kayıtları uyarınca; takibe konu faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı vergi dairesine bildirildiği, ancak davalı kayıtlarında bulunmadığı vergi dairesine bildirilmediği, davalı tarafından iade edildiği, taraflar arasındaki takibe konu fatura dışında düzenlenen 24/04/2017 tarih ve A-113183 seri numaralı 47.500,00 TL bedelli faturanın her iki taraf kayıtlarında da yer aldığı, davalı kayıtlarına göre davacıya 92.500,00 TL ödeme yapıldığı fazladan 45.000,00 TL ödemenin bulunduğu, davacı kayıtlarına göre ise, 107.500,00 TL ödeme yapıldığı, son ödemelerin 10/07/2017 tarihinde gerçekleştiği, İmralı Jandarma Komando Ada Güvenlik Komutanlığı tarafından davacının 08/02/2017-28/04/2017 tarihleri arasında kum ve malzeme taşımaya yönelik sefer bilgilerinin gönderildiği anlaşılmıştır.

İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
6100 sayılı HMK.’nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK.’nun 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu alacak miktarı tanıkla ispat sınırının (HMK.’nun m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK.’nun 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Öte yandan, fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tek başına mal ve hizmetin teslimini kanıtlamaz. Ayrıca tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın faturaya itirazında, dayanağı temel ilişkinin ve fatura içeriği malın/hizmetin karşı tarafa tesliminin kanıtlanması gerekir.
Bu kapsamda, davacı tarafından takibe konu edilen faturanın taraflar arasındaki taşıma işinin ücreti içerisinde ihtilafsız olan fatura ile birlikte yer aldığının yazılı deliller ile ispatının gerekmesine, taşıma ücretinin miktarının teamül ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesinin ispat kuralları gereği mümkün olmaması karşısında mahkemece takibe konu fatura sebebiyle akdi ilişkinin varlığı ve hizmetin verildiğinin ispat edilememesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza