Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/956 E. 2023/707 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/956 – 2023/707
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/956
KARAR NO : 2023/707

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/05/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında lazer kesim makinesinin satışı hususunda sözleşme yapıldığını, makinenin kurulumu yapılarak müvekkiline teslim edildiğini ancak bir kaç gün içerisinde arızalandığını ve sonrasında da sürekli olarak arıza yapmaya devam ettiğini, davalının her arıza için garanti kapsamı dışında olduğunu beyan ederek parça ve servis ücreti talebinde bulunduğunu, makineden beklenen faydanın sağlanamadığını ve makinenin üretime uygun vasıfta olmadığını ileri sürerek ayıplı satılan makinen davalıya iadesi ile davalıya ödenen 30.000 TL ve bakım ve parça gibi işlemler adı altında alınan 9.253,68 TL’nin, makinenin iadesine için yeterli sebepler görülmemesi durumunda bedel tenzili ile aradaki farkın, ihtar tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını, cihazda üretimden kaynaklı arıza bulunmadığını, meydana gelen arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın, davalıdan satın alınan malın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkin olduğu, davacı tarafın malda ayıp ortaya çıkar çıkmaz yetkili servis aracılığıyla bir takım onarım işlemlerini yerine getirdiği, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, basit bir gözden geçirme ile anlaşılamayacağı, talimat yoluyla yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde makinenin kesim işlemi yapmadığı, su soğutma kısmının sinyal verdiği, malzeme kesmek için deneme yapmanın mümkün olmadığının tespit edildiği, söz konusu makinenin verimli bir şekilde kullanılabilmesi için harici topraklama hattı çekilerek bağlanması, UPS ile beslenmesi, tüp gücüne göre su soğutma sisteminin seçilmiş olmasının önem arz ettiği, yine su soğutma sisteminin çalışmasının beş dakika sonra kesimin başlatılması ve bu işlemlerin otomatik olarak denetlenmesi ve kullanıcının tercihine bırakılmaması doğru bir üretim şekli olacağı, dosyaya sunulan deliller itibariyle imalatın bu belirtilen hususlara uygun bir şekilde yapıldığına dair bir delil de sunulmadığı, satıma konu bu makinenin tüp ömrünün beş bin saat olduğu, sekiz saatlik günlük kullanıma göre 34 gün sonra değiştirilmesinin ürünün üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu gösterdiği, inceleme sırasında makinenin lazer tüp gücü, su soğutma kapasitesi, güç giriş devresi ve benzeri parçalarının birbirine uygun çalışmadığının tespit edildiği, yine makinenin tasarımında 150 w tüpe uygun olarak tasarlandığı ancak arıza sonrası makineye 100 w tüp takıldığı, makinenin makine giriş voltajının revire edilmesinin makine tasarımının bir parçası olması gerektiği ancak makinenin bu durum dikkate alınmaksızın tasarlanarak üretildiği, makinenin tasarım ve üretiminin ilk imalattan itibaren ayıplı olduğu bu sebeple davacının makine de birden fazla kez arıza ile karşılaştığı, satın alınan maldan elde edilmesi beklenen faydanın elde edilmediğinin tespit edildiği, sözleşmenin feshi ve bedel iadesine karar verilmesinin hukuka uygun olacağı, davacı tarafın makinedeki ayıp nedeniyle ödemiş olduğu 7.131,31 TL tutarındaki onarım bedelinin de davacıya iadesi gerektiği, her ne kadar onarım bedeli olarak 9.253,68 TL istemiş ise de dosyaya sunulan ödeme belgelerinden davacının 06/03/2017 tarihli fatura ile 5.287,06 TL, 06/03/2017 tarihli fatura ile 1.321,77 TL, 04/07/2017 tarihli fatura ile 522,48 TL ödediği bunların toplamınında 7.131,31 TL yaptığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile taraflar arasındaki CO2 leaser 150X300 boş kasa ile 150 Watt tube alımına dair sözleşmenin feshine, davacı tarafça sözleşme kapsamında ödenen 30.000,00 TL alacağın 22/05/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, sözleşme kapsamında davacıya verilen CO2 leaser 150X300 boş kasa ile servisçe değiştirildiği anlaşılan 100Watt tube nin davalıya iadesine, davacı tarafça onarım bedeli olarak ödenen 7.131,31 TL alacağın 22/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili, makinenin kullanıcı hatası nedeniyle arızalandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için malın ayıplı olduğu varsayılsa bile davacı tarafından müvekkiline süresinde ayıp ihbarında bulunulmayarak söz konusu makineyi kabul edildiğini, satım sözleşmesinin 02/02/2017 tarihinde yapıldığını, davacının ise 26/02/2018 tarihinde ayıp ihbarında bulunduğunu, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, rapor hazırlanırken sunulan cevap dilekçesi ve ekindeki servis raporları, mailler ve diğer deliller dikkate alınmadan rapor hazırlandığını, bilirkişi raporunda müvekkili tarafından dava konusu makineye ilişkin davacıya kullanım kılavuzu verilmediği, makine giriş voltajının regüle edilmesi yönünde kurulum sırasında davacıya bilgi verilmediği yönündeki değerlendirmelerin hatalı olduğunu, 03/02/2017 tarihinde makinenin kurulumunun yapılarak davacıya gerekli eğitimin verildiğini, davacıya verilen kullanım kılavuzunda ve verilen eğitimde makinede ups kullanılması gerektiğinin müvekkili tarafından izah edildiğini, bu neden meydana gelen arızaların kullanıcı hatası olup davacının talimatlara aykırı şekilde makineyi kullandığını, ayrıca makinenin davacı tarafta olduğu halde makinenin satış ve onarım bedelinden hiç bir indirim yapılmadan müvekkili tarafından davacıya faizi ile birlikte iade edilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, her arıza sonrasında davalıya bilgi verildiğini, satış sonrası makinenin kurulumunun davalı tarafından yapıldığını, bu sırada elektrik regülatörü ve benzeri ara cihazlar kullanımı konusunda müvekkilinin uyarılıp bilgi verilmediğini gibi kullanma kılavuzunun da verilmediğini belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, satış sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile davalı tarafça tahsil edilen servis ücreti ile parça bedellerinin iadesi talebine ilişkindir.
Mahkemece, satım sözleşmesine konu malın gizli ayıplı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, birden fazla kez arızalanan maldan elde edilmesi beklenen faydanın elde edilememiş olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile onarım bedeli olarak ödendiği tespit edilen bedelin iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş olup uyuşmazlık, davacı tarafından ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı, satılan maladaki arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan belgeler ve teknik servis formları uyarınca, dava konusu makinenin 02/02/2017 tarihinde 30.000 TL bedelle davalından alındığı, 03/02/2017 tarihinde davalı şirketçe makinenin kurulumun, gerekli ayarlarının yapılarak test edildiği, eğitim verildiği, 06/02/2017 tarihinde elektrik kesintisi sonrası makinenin açılmadığı, şebekede oluşan elektrik kesintisinden dolayı makinenin power girişinin zarar gördüğü, 07/02/2017 tarihinde sensör arızasının saptandığı, yüksek elektrik voltajı nedeniyle sensörün arızalandığı, 13/02/2017 tarihinde ekran panelinin arızalandığı ve yenisi ile değiştirildiği, 28/06/2017 tarihinde power supply ve ekran panelinin arızalandığı, yapılan keşif sırasında makinenin kesim işlemi yapmadığı, su soğutma kısmının sinyal verdiğinin tespit edildiği, talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporunda makinenin ayıplı olduğunun belirtildiği, delil tespiti dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda da yaşanan problemlerin makinenin teknik donanım ve/veya otomasyon sistemindeki eksiklik ve kusurlardan kaynaklanmakta olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Taraflar tacir olup uyuşmazlığın ise ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle olaya 6098 sayılı Borçlar Kanunu (TBK) ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nu 23. maddesinde tacirler arasında yapılan ticari satışlarda esas itibariyle Türk Borçlar Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı belirtildikten sonra bu tür satışlar hakkında özel bazı hükümlere yer verilmiştir. Buna göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde inceleyip veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olacağı, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 223/2 maddesinde ise alıcının gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde, satılanı kabul etmiş sayılacağı ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hükmün uygulanmayacağı, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, satış sözleşmesine konu makinede ortaya çıkan arızların olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak nitelikte olduğu, meydana gelen arızaları davacı tarafından derhal davalıya bildirdiği, bu suretle ayıp ihbarının süresi içerisinde olduğu, alınan bilirkişi raporları uyarınca satım sözleşmesine konu makinenin tasarımının kusurlu olduğu, ayıplı olup mevcut haliyle kullanımının mümkün olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, davalı vekilince bu hususta ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Öte yandan mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile halen davacı elinde bulunan malın davalıya iadesine karar verildiği halde sözleşme kapsamında ödenen bedelin ihtar tarihinden (22/05/2018) itibaren işleyecek avans faiziyle davalından tahsiline karar verilmesi hatalıdır. Zira dava konusu makine davacının elinde bulunduğu sürece temerrüt faizine hükmedilemez. Davacı/alıcı satıma konu makineyi davalıya fiilen teslim borcu altındadır. Alıcının ediminin ifası karşılığında ise, davalı satım bedelini ödemekle yükümlüdür. O halde, alıcı edimini yerine getirmesine rağmen (satıma konu makineyi iade etmesi), borçlunun (satıcının) para borcunu iade etmemesi durumunda, satıcının para borcunu iadesinde temerrüdü gerçekleşeceğinden temerrüt faizine de, malın iade tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekmektedir (Bu yönde bkz.Yargıtay HGK’nın 2011/19-498 Esas, 2011/572 Karar sayılı ilamı).
Bu itibarla, ayıplı malın davalıya iadesi ile iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki CO2 leaser 150X300 boş kasa ile 150 Watt tube alımına dair sözleşmenin feshine,
2-) Sözleşme kapsamında satıma konu CO2 leaser 150X300 boş kasa ile servisçe değiştirildiği anlaşılan 100Watt tubenin davacı tarafça davalıya iadesine, makinenin davalıya teslimi ile teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle 30.000 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-) Onarım bedeli olarak ödenen 7.131,31 TL’ nin 22/05/2018’den itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-) Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.536,44 TL harçtan başlangıçta alınan 670,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.866,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-) Davacı tarafça yapılan 706,26 TL harç, 1.421,68 TL yargılama gideri, İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/63 D.İş sayılı dosyasında yapılan 1.020,20 TL yargılama gideri toplam 3.148,14 TL’nin kabul ret oranına göre 2.970,27 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.434,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.122,37 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
😎 Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
II-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
III-) İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan 148,60 TL istinaf yargılama giderinin davacından alınarak davalıya ödenmesine,
IV-) İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
V-) Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/05/2023