Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/943 E. 2022/1606 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/943
KARAR NO : 2022/1606

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2019/656 Esas, 2019/1708 Karar

DAVACI : … (…)
VEKİLİ : Av. …

KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 1/25 hisse sahibi olup işbu hissesini 29/11/2010 tarihinde şirket ortaklarından Göksel Mercan’a noterlikte yapmış oldukları Bursa 20. Noterliğinin 19348 yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, müvekkilinin yasaya uygun olarak hisse devrini gerçekleştirdiğini ve ortaklık sıfatını kaybettiğini, şirketteki tüm ortakların imzasıyla bu devirin kabul edilerek karar defterine işlendiğini, pay defterine de işlenmesi suretiyle devir işleminin tamamlandığını ancak devir işleminin davalı şirket tarafından ticaret siciline tescil ettirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin halen davalı şirket ortağı olarak göründüğünü belirterek müvekkilinin şirket ortaklığından çıkarılmasına ve hisse devrinin tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiş, duruşmada şirket temsilcisi açılan davayı kabul ettiklerini, itirazlarının bulunmadığını beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının, davalının da kabulunde olduğu üzere limited şirketteki pay devrinin Göksel Mercan’a devredildiğinin tespiti ile davacının hisse devrinin tescili, ilanı ve çıkarılma talepleri yönünden davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalı şirketteki 2 pay hissesinin 29/11/2010 tarihli Bursa 20.Noterliğinin 19348 yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile Göksel Mercan’a devredildiğinin tespitine, hisse devrinin ticaret siciline tescili ve ilanı ile ayrıca ortaklıktan çıkarılma taleplerinin hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, müvekkilinin hisse devrini gerçekleştirmiş olduğu tarih olan 29/11/2010 tarihinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlükte olup 6102 sayılı TTK 598. maddesinin karşılığın eski kanunda bulunmadığını, limited şirketin ortaklarındaki değişikliğin tescilinin limited şirketin yetkili organı olan müdür tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilimin böyle bir talep hakkı bulunmadığını, zira tescil işleminin gerekleştirilmediği öğrendiğinde ticaret sicile başvurulduğunu ancak hisse devir işleminin eski tarihli olduğu ve kanun değişikliğinden önce olduğu gerekçesiyle talebin reddedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ve hisse devrinin tescili talebine ilişkindir. Mahkemece, davacın davalı şirkete ait hisselerinin devredildiğinin tespitine karar verilmiş olup davacının hisse devrinin ticaret siciline tescili ve ilanı ile ortaklıktan çıkarılma talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilince, ticaret siciline tescil ve ilana ilişkin talebin reddi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamı uyarınca davacının davalı şirketteki 2 payını 29/11/2010 tarihli Bursa 20.Noterliğinin 19348 yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile Göksel Mercan’a devrettiği, 29/11/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile hisse devrine onay verildiği, pay defterine işlendiği anlaşılmaktadır.
Limited şirketlerde pay hangi yolla geçmiş olursa olsun, payın devri ya da intikalini işleminin ticaret siciline tescil gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 598 maddesinin 1. fıkrasına göre tescil başvurusu yapılması müdürlerin görevleri arasındadır. Maddenin 2. fıkrasında başvurunun otuz gün içinde yapılmaması hâlinde, ayrılan ortak, adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabilir. Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir düzenlemesi yer almaktadır.
6762 sayılı TTK’da yer almayan bu hüküm mevzuattaki boşluğu doldurmak amacıyla getirilmiştir. 6762 sayılı Kanun döneminde 6102 sayılı TTK’nın 598/2. maddesine benzer bir hüküm bulunmadığı için ayrılan ortak şirkete ve ticaret siciline yöneltiği dava ile pay devrinin tescili ve ilanına ilişkin karar verilmesini talep edebilmekteydi.
Ancak 6102 sayılı TTK’nın 598/2. maddesi gereğince, şirket müdürü tarafından tescil yaptırılmaması halinde ayrılan ortak adının silinmesi için ticaret siciline başvuru imkanı getirilmiş olup bu hükmüne göre, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Her ne kadar davacı vekili ticaret siciline başvurulduğunu ve hisse devrinin 6762 sayılı TTK döneminde yapıldığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini ileri sürmüş ise de; bu yönde dosyaya bir belge sunmadığı gibi ticaret sicili tarafından taleplerinin reddi halinde şirkete ve ticaret siciline karşı dava açması mümkündür.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ES,STAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.30 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olmaması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın m. 361/1 hükmü uyarınca Dairemiz kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi. 24/11/2022

..