Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/930 E. 2023/704 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/930
KARAR NO : 2023/704
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/430 Esas, 2019/1624 Karar
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

DAVACI : … (…)
USU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/05/2023

Davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, dava dışı … Ambalaj Oluklu Mukavva Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.nin, dava dışı bankadan 250.000 TL rotatif kredi kullandığını, krediye müvekkilinin miras bırakanı İlhan Ulusoy ile birlikte, Mehmet Ulusoy ve …’in kefil oldukları ve ayrıca mirasbırakan İlhan Ulusoy’un taşınmazının ipotek gösterdiğini, 140.400,54 TL tutarındaki kredi borcunun geri ödenmemesi üzerine muhataplara ihtarname keşide edilerek Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, icra dosyasında takip alacağının davalı … tarafından ödendiğinden bahisle alacaklı banka tarafında 21/04/2011 tarihinde alacağın temlik edildiğini, 27/12/2012 tarihinde İlhan Ulusoy’un vefat etiğini, yasal mirasçıları/çocukları tarafından mirasın reddedildiğini, geriye sadece eşi olan müvekkilinin kaldığını, ipotekli gayrimenkulün satış aşamasında olduğunu, temlik alan …’in aynı zamanda krediye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla teminat verdiğinin, alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi nedeniyle temlik işleminin usule aykırı olduğunu, yasa gereği kefilin sadece hissesinden fazla ödediği tutar için diğer kefillere müracaat edebileceğini, davalının alacaklıya 154.618,70 TL ödeme yaptığını, oysa alacak tutarının 187.859,56 TL olduğunu, tarafların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek usule aykırı temlik işlemi yapıldığından Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E. sayılı dosyasında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte taraf olmadığını, alacaklı banka ile anlaşması sonucunda borcu ödediğin ve alacağı temlik aldığını, 3. kişi sıfatı ile yapılan temlik neticesinde ipotekli gayrimenkulü icra kanalıyla satın aldığını ve adına tescil ettirdiğini, davacının menfi tespit davacı açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının miras bırakanı İlhan Ulusoy, davalı ve dava dışı Mehmet Ulusoy’un dava dışı … Ambalaj Oluklu Mukavva Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.nin Halk Bankası ile düzenlediği 25/09/2007 tarihli 250.000 TL bedelli kredi sözleşmesi kapsamında kredi borcuna kefil oldukları, Halk Bankası tarafından borçlu ve kefiller hakkında Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 Esas sayılı dosyası ve 2011/2219 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği ve Halk Bankasının 21/04/2011 tarihli icra müdürlüğüne yapılan beyan ile alacağın davalıya temlik edildiği, davalının alacağı temliki işleminin adi yazılı usulune uygun olduğu, davalının alacağı, bankanın halefi olarak ipotekli taşınmaz ile birlikte temlik almış olup davacınında Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 sayılı icra takibine konu ipoteği verenin mirasçısı olduğu, taşınmazın krediye ipotek verildiğinden borcun tamamından davacının sorumlu olduğu ve borcun ödenmediği anlaşılmakla, bankacı bilirkişinin 16/09/2019 tarihli gerekçeli denetime açık raporuna itibar edilerek ispat edilemeyen davanın reddine dair karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, temlik alan davalının aynı zamanda dosya konusu borcun müşterek müteselsil borçlusu (kefili) olduğu için bu şekilde temlik işleminin yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bir dosyada borçlu ve alacaklı sıfatının aynı kişide birleşemeyeceğini, dosyanın borçlusunun ödeme yaparak dosyanın alacaklısı haline gelemeyeceğini, diğer borçlulara karşı rücu hakkı varsa rücu belgesi alarak payları oranında onlara rücu edebileceğini, davalı … gibi diğer müşterek müteselsil borçlular İlhan Ulusoy ve Mehmet Ulusoy da kefil olduğu için kendi hisseleri oranında ve yapılan ödeme tutarına göre …’e karşı sorumlu olduklarını, davalının, diğer kefillere karşı ancak sorumlu oldukları miktar için rücu edebileceğini, ödediği miktarın tamamı için sadece asıl borçlu … Ambalaj firmasına rücu edebileceğini, dolayısıyla icra konusu borcun borçlusu olan bir kişinin temlik ile alacaklı konumuna geçirilmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla istinaf talebinde, müvekkili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, icra dosyası toplam borcunun dikkate alınarak bu tutar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Davacı, Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E. sayılı dosyasına davalıya karşı borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda dava dışı banka tarafından Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E. sayılı dosyasında dava dışı T. Halk Bankası AŞ tarafından İlhan Ulusoy ve … Ambalaj…Ltd.Şti. aleyhine 141.727,32 TL asıl alacak olmak üzere toplam 187.859,57 TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, yine banka tarafından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/2219 Esas sayılı dosyasında asıl kredi borçlusu … Ambalaj…Ltd.Şti. ile kefiller İlhan Ulusoy, … ve Mehmet Ulusoy aleyhine 141.727,32 TL asıl alacak olmak üzere toplam 187.563,52 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, dava dışı banka tarafından icra takibine konu alacağın 154.618,70 TL’lik kısmının …’den tahsili üzerine alacağının 154.618,70 TL’lik kısmını …’e temlik ettiği ve Bursa 11. Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E.sayılı dosyasında takibe … tarafından devam edilerek ipotekli taşınmazın İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2012/322 Talimat dosyasında 76.100 TL alacağa mahsuben …’e satışının yapıldığı ve adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK’nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Dava dilekçesinde, davacının Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2011/1913 E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti talep edildiği halde dava değeri gösterilmemiş olup 20.000 TL üzerinden peşin hacın yatırılarak menfi tespit talebinde bulunulduğu, dava açıldıktan sonra ise menfi tespit talep edilen icra dosyasında ipotekli takibe konu taşınmazın 76.100 TL alacağa mahsuben dosya alacaklısına satışının yapılması nedeniyle menfi tespit talepli olarak açılan davanın İİK’nın 72/VI. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır.
Davacının talepleri, para ile ölçülebilen ve nispi harca tabi taleplerdir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile, eksik harç yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır. Anılan yasanın 27. maddesinin son fıkrasında “Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur.” hükmü, 30. maddesinde de “Mahkeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK’nun 409. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmü bulunmakta olup söz konusu açık yasal düzenlemeler gereğince dava açılırken dava değerine göre peşin olarak yatırılması gereken 1/4 karar ve ilâm harcının eksik alındığının tespiti halinde bu hükümlere göre işlem yapılması zorunludur.
O halde dava konusu olayda, nispi harca tabi davada, davacı tarafça açılan menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü de nazara alınarak eksik harcın tamamlatılması, tamamlanmaması durumunda 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi hükmüne göre işlem yapılması gereklidir. Bu husus kamu düzeninden olup mahkemece resen gözetilmesi zorunludur. Zira dava değerinin belirlenmesi ve harçlandırılan dava değeri, verilecek kararın kesin ya kanun yoluna tabi (istinaf ve temyiz) olup olmadığının tespiti açısından önemli olduğu gibi, alınacak karar ve ilâm harcının miktarı bakımından da önemlidir. Mahkemece, açıklanan hususlar ve Harçlar Kanunu’ndaki açık hükümler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
Yukarıda belirtilen sebeplerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-6 ve 355 hükümleri uyarınca esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, kamu düzeni gözetilerek kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Taraf vekillerinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan istinaf karar ve ilâm harcının istinaf eden tarafa talep halinde ilk derce mahkemesince iadesine,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada verilecek hükümle birlikte değerlendirimesine,
5-) Kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye