Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/9 E. 2022/1245 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/9 – 2022/1245
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/9
KARAR NO : 2022/1245

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2018
NUMARASI : 2017/82 Esas 2018/894 Karar

D KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı asıl borçlu Ekmobil Özel Güvenlik..Ltd Şti arasında imzalanan 07.11.2013 tarihli 3.000.000 TL ve 23.10.2014 tarihli 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinde diğer davalı S.A.S Sosyal Hizmetler Ltd Şti’nin kefaletlerinin bulunduğunu, bu sözleşmeye istinaden davalı asıl borçlu şirkete krediler kullandırıldığını, kredi geri ödemelerin aksaması ve borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, nakdi alacağın tahsili ve gayrinakdi alacağın deposu için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalılar vekili, sözleşmedeki hükümlerin genel işlem koşulları yönünden geçersiz olduğunu, sözleşmedeki kefaletin usulüne uygun tesis edilmediğini, alacağın likit olmadığını, temerrüt koşullarının oluşmadığını, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı banka ile davalı Ekmobil Özel Güvenlik Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesine diğer davalı S.A.S… Ltd.Şti.’nin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı şirkete kullandırılan krediler borçlarının ödenmediği, davacı bankanın davalılardan 85.472,40 TL asıl alacak, 85.518,45-TL işlemiş faiz +BSMV olmak üzere toplam 370.990,85-TL tutarında alacaklı bulunduğu, davalıların itirazlarında haksız oldukları, davacı bankaca uygulanan faiz oranlarının sözleşme ve mevzuata uygun olduğu, davacı banka ile davalı Ekmobil Özel Güvenlik Ltd. Şti arasında imzalanan ve diğer davalı S.A.S. Ltd.Şti’nin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalanan kredi sözleşmesi gereğince; kredi güvencesine tesis edilen,1.820.000,00 TL ipotek teminat tutarının , asıl borçlu şirket olan Ekmobil Özel Güvenlik Ltd. Şti tarafından verildiği ve kefalet güvencesini kapsamadığı, sözleşmenin 3.3.1 madde ve kefalet taahhütnameside ” doğmuş ve doğacak tüm krediler ” ifadesi yer aldığı gözönüne alınarak davalı kefilin çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesini talep edilebileceği, davalı S.A.S. Ltd. Şti’nin taraf olmadığı 23/10/2014 tarihli 5.000.000,00 TL limitli sözleşme sonrasında kullandırılan çek kaynaklı gayrinakdi /nakdi kredi riskinden dolayı davalı S.A.S. ..Ltd.Şti.’ne gidilemeyeceği, kesin teminat mektuplarının tazmin olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibarıyla 2.860.000,00 TL teminat mektubu kaynaklı gayrinakdi riski bulunduğu, çek kredi riski ile birlikte gayrinakdi risk alacağı toplamının 2.924.500,00 TL olarak hesaplandığı, 13.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı kefil S.A.S….Ltd.Şti.’nin taraf olduğu sözleşme döneminde kullandırıldığı, diğer teminat mektubu tahsislerinin 23/10/2014 tarihli Genel kredi sözleşmesinden sonra düzenlendiği, verilen teminat mektupları dışındaki teminat mektupları risklerinden dolayı davalı kefilden nakdi/gayrinakdi risklerin talep edilemeceği, takip tarihi itibarıyla alacak likit olup, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunduğu, icra takibinde kötü niyet ispatlanamadığından, davalıların kötü niyet tazminat talepleri yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne takibin 285.472,40-TL asıl alacak, 85.518,45-TL.işlemiş faiz+BSMV olmak üzere toplam 370.990,85 TL alacak üzerinden asıl alacağın 264.294,91 TL’sına takip tarihinden itibaren yıllık %72, 21.177,49-TL’sına takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 temerrüt faizi ve faizin BSMV’si, icra, harç ve masraflarıyla birlikte devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 57.094,48 TL.icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2.924.500,00 TL.gayrinakdi kredi bedelinin davalı S.A.S…Ltd. Şti’nin 13.000,00 TL’sından sorumlu olmak kaydıyla davalılar tarafından davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararın depo ile ilgili verilen kısım yönünden istinaf edildiğini, gayrinakdi krediler bakımından davalı kefilin taraf olmadığı 23/10/2014 tarihli 5.000.000,00 TI limitli kredi çerçeve sözleşmesinden sonra verilen çek karnesi ve teminat mektupları bakımından hukuki bağlantı olmadığı gerekçesi ile sorumluluğunun olmadığına hükmedilmesinin doğru olmadığını, kefaletten caymaya dair herhangi bir ihtar olmadığına ve davalı kefilin taraf olduğu 07/11/2013 tarihli 3.000.000 TL limitli kredi çerçeve sözleşmesi geçerli bir şekilde yürürlükte bulunduğuna göre çek sorumluluk bedelleri ile teminat mektupları da dahil olmak üzere sorumluluğunun bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak nakit alacağın tahsili yanısıra gayri nakdi alacağın deposu istemli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı bankanın istinafı gayrinakit depo istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 07.11.2013 tarihli 3.000.000 TL ve 23.10.2014 tarihli 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, bu sözleşmelerden 07.11.2013 tarihli olanda davalı kefilin imzasının bulunduğu ihtilafsız olup, uyuşmazlık, davalı kefilin gayri nakdi alacağın depo edilmesinin tamamından sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı kefilin 07.11.2013 tarihli 3.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesinin eki olan kefalet sözleşmesinde, “..müşterinin bankaya mevcut ve doğacak anapara ve akdi faizini, bilcümle işlemiş işleyecek temerrüt faizlerini, fonları, komisyonları..kapsadığı,”, “..doğmuş ve doğacak tüm borçları kapsayacağı..” şeklinde ifadelere yer verilmişse de, gayri nakti alacağın depo edilmesinden kefilin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hükme yer verilmemiştir. Kefil 3. kişinin borcunu teminat altına alarak yükümlülük altına girdiğinden kefile yükümlülük getiren düzenlemelerin kefalet sözleşmesinde açıkça yer alması gerektiği gibi kredi sözleşmesinde yer alan müşteri hakkında yer alan hükümlerin kefil hakkında da uygulanacağına ilişkin hükmün varlığı kefilin gayri nakdi alacaktan sorumlu olduğu sonucunu da doğurmayacaktır (Emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/03/2020 tarih ve 2017/11-36 Esas 2020/290 Karar sayılı ilamı).
Hal böyle olmakla beraber, ilk derece mahkemesinin kararının davacı alacaklı banka tarafından istinaf edildiği, istinaf edilen hususun kamu düzenini ilgilendirmediği, istinaf edenin sıfatı ve aleyhe karar verme yasağı hep birlikte gözetildiğinde, davacı bankanın yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından istinaf gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, peşin olarak yatırılan gider avansının işi bitmekle ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/10/2022