Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ………
KARAR NO : ………….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2019
NUMARASI : ……E. – …..K.
DAVACI : ……………
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1 -… – …
: 2 -… – …
VEKİLİ : AV. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2019 tarih,……… Es.-K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalılar … ve …,……..i ve………i’nin işlettiği ………… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne 2018 yılının Eylül ayında gelerek şirket yetkililerine şirketin o dönem içerisinde yaşamış olduğu maddi sıkıntıları bildiğini belirterek faiz karşılığı borç para verme teklifinde bulunduklarını, 14/09/2018 tarihinde o süreç içerisinde sıkıntılarını giderecek kadar bir meblağ olan 312.500,00 TL’yi faiz karşılığı borç alması hususunda ikna ettiklerini, ilk üç ay her ay 12.000,00 TL olmak üzere toplamda 36.000,00 TL’yi sadece borç olan 312.500,00 TL haricinde yalnızca bu borcun faizi olacak şekilde ödemeye mahkum ettiklerini, tekrar nakit sıkıntısı çekildiğini, 500.000,00 TL daha nakit verebileceğini söyleyen davalıların bu teklifini de kabul etmek zorunda kaldıklarını, müvekkili şirketi kafalarına göre belirledikleri faiz oranlarına itiraz edemeyecek hale getirerek haksız şekilde kazanç sağlamaya devam ettiklerini, davalı şahıslar tarafından Bursa 8. İcra Müdürlüğünün ………..Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi icra takibine konu alacaklarının hukuki bir dayanağı olmadığını, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile ve Bursa 8. İcra Müdürlüğünün…….. Esas sayılı dosyasında tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK. 5. maddesine eklenen 5/A-(1) hükmü gereğince; menfi tespit davalarının gerek taraflar arasındaki hukuki sonucun niteliği, gerek zorunlu arabuluculuk yasasının ve gerekse TTK’nun 5. maddesinde arabuluculuğa ilişkin yapılan düzenlemenin hedefi şekil ve öz açısından bir arada düşünüldüğünde, ticari davalarda menfi tespit davalarının da zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü sonuç ve kanısına varılarak davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf dilekçesi ile; icra dosyasında vekil olmalarına karşın yerel mahkemece 7201 sayılı Tebligat Kanunu 11. madde hükmü uyarınca tebligat çıkarılmadığı, vekille takip edilen işlerde vekile tebligat çıkarılması gerektiği, mahkemenin bu kurala aykırı hareket ettiği, mahkemenin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden red kararını kabul etmekle birlikte tarafları lehine A.A.Ü.T. 7/2 madde gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bu yön ile düzeltilmesi talepli istinaf yasa yoluna başvurmuş olup;
Yine 21/09/2021 tarihli çekilme dilekçesi sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır”.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
Somut olayda, senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı, kamu düzenine ilişkin iş bu özel dava şartı yönünden davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmeksizin yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK. 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılması ile dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/237-805 E.K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalıların istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/11/2019 tarih, …………..Es.-K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı HMK. 353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.03/12/2021
…
Başkan
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Üye
…
¸e-imzalıdır
…
Katip
…
¸e-imzalıdır