Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/844 E. 2023/608 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/844 – 2023/608
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/844
KARAR NO : 2023/608

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

ANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2020 tarih, 2018/1450 Esas, 2020/212 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkilleri ile davalı şirket arasında 2017-2018 yıllarında elektrik malzemesi satışına dayalı şifahen kurulmuş bir akdi/ticari münasebet söz konusu olduğunu, davalının bakiye 11.622,19 TL borcunu ödememesi üzerine taraflarınca Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/10078 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının yetkiye ve borca yönelik itirazda bulunduğunu ve icra takibinin durdurulduğunu, davalının Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/10078 Esas sayılı icra dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun yetkiye ve borca ilişkin itirazının iptali ile icra takibinin devamına, itirazlarında haksız olan davalının %20’den az olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı tarafına tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının takip konusu alacağın para alacağına ilişkin olması ve TBK’nın 89. gereği alacaklı ikametgahının yetkili olması sebebiyle reddine, taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonrası düzenlenen raporlar uyarınca da; taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu, tarafların ticari defterlerinin düzenlenen faturalar bakımından ve bir kısım ödemeler bakımından birbirini doğruladığı ancak tek farklılığın 5.186,27 TL tutarındaki davalı çekinin iade edildiğinin davalı kayıtlarında olmamasından kaynaklandığı, bu çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle iade edildiği, ancak banka sorumluluk tutarının tahsil edildiği anlaşıldığından 10.022,19 TL yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin şirket merkezi İnegöl ilçesinde bulunduğundan genel yetki kuralı gereği İnegöl İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, mahkemenin yetki değerlendirmesinin doğru olmadığını, 5.186,27 TL tutarlı çekin bedelinin havale ile gönderilmesine rağmen iade edilmediğini, müvekkilinin kayıtların uyarınca 6.435,92-TL borcun bulunduğunu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf karşı cevap dilekçesi ile; davalının yetkiye ve esasa yönelik istinaf sebeplerinin haksız olduğunu, konkordato davasında bu miktar borcu kabul mahkemeye bildirdiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisinden kaynaklı alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında satım ilişkisinin varlığı sabittir. Uyuşmazlık bu ilişkiden kaynaklı bakiye alacak miktarına yöneliktir. Bu halde, TBK’nın 89/1 ve HMK’nın 10. maddeleri uyarınca, davanın satım sözleşmesinden kaynaklı para alacağına ilişkin bulunması nedeniyle davacı alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olan Bursa icra dairelerinin yetkili olduğu, dolayısıyla mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesine yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı deliller, taraf ticari defterlerine yönelik alınan raporlar uyarınca taraflar arasında 2017 ve 2018 yılları arasında devam eden ticari ilişki kapsamında (10) adet faturaya konu edilen 36.809,46 TL miktarlı ticari alışverişin bulunduğu, davalı tarafından bu borca yönelik (3) adet çekin davacıya verildiği, 18.645,81 TL miktarlı çekin davalıya iade edildiği, 5.186,27 TL miktarlı çekin ise banka sorumluluk miktarı olan 1.600,00 TL’nin bankadan tahsil edildiği, ayrıca bu çek miktarı kadar havalenin davacıya yapıldığı, mevcut durumda davacı kayıtlarında (36.809,46-20.000,00-1.600,00-5.187,27)=10.022,19 TL bakiye borcun görüldüğü, davalı defterlerinde ise yukarıdaki fatura miktarı, çek ödemesi ve havale dışında, 5.186.27 TL çek ile ödeme kaydı ile borcun 6.435,92 TL olarak yer aldığı, bu hali ile taraf defter ve kayıtlarındaki farkın (5.187,27-1.600,00)=3.587,27 TL çek farkından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, taraflar arasındaki ihtilaflı çekin ödenmediğinden bahisle iade edildiği kabul edilmiş ise de; çekin iadesine dair delil dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle, mahkemece söz konusu çekin akıbetinin taraflardan ve muhatap bankadan sorularak sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davalı şirket hakkında İnegöl 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/221 esası üzerinden konkordato tasdik davasının görüldüğü ve takibe konu alacağın konkordato projesine kapsamında yapılandırmaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, mahkemece tasdik edilen konkordato projesi kapsamında takibe konu alacağın ödenip ödenmediği, konkordato tasdik kararına yönelik fesih kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre tasdik edilen konkordato projesinin varlığının eldeki davaya ve alacağa etkisinin değerlendirilmemesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın 6100 sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2020 tarih, 2018/1450 Esas, 2020/212 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,

5-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
6-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

a