Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/824 E. 2023/751 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/824
KARAR NO : 2023/751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2019
NUMARASI : 2016/280 Esas, 2019/499 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
İLİŞKİLİ KİŞİ : …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2019 tarih, 2016/280 Esas, 2019/499 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Ozan Trans Lojistik Ltd. Şirketinin taşımacılık alanında faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın mallarını taşıdığını ve bundan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, bu alacağı ferileri ile birlikte davacıya temlik ettiğini, davalının Ozan Trans Ltd. Şti.’ne çektiği 11.05.2015 tarihli bir ihtarla taşıma sırasında çekici ve romörk üzerinde yanarak hasar gören mallardan dolayı 21.518,74 Euro talep ettiğini, yangın olayının doğru olduğunu, ancak ileri sürülen zararın bu miktarda olmadığını, zararın en fazla 12.325 Euro olabileceğini, zira taşıyıcının sorumluluğunun kanunla sınırlandırıldığını, dava dışı Ozan Trans Lojistik Ltd. Şirketinin davalıya fiyat farkı faturası düzenlediğini, temlik aldıkları alacağa karşılık şimdilik 5.000.₺’nin mahsup tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı taraf yargılama sürerken sunduğu 25/02/2019 tarihli dilekçe ile talebini ıslah etmiş ve toplam 28.178,14 tl alacağın 02.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini savunmuş, davacının mevcut olmayan bir alacağı temlik aldığını, zira dava dilekçesinde de açıklandı üzere davalı ya ait ticari emtianın taşıma sırasında zayi olduğunu, bundan ortaya çıkan zararın tazmini için Taşıyıcı firma ile irtibata geçtiklerini, taşıyıcı tarafın kusuru kabul ederek mal bedelinin 21.518,74 Euro olduğu konusunda mutabakata varıldığını, hatta kestikleri iade faturasının her iki taraf ticari defterlerine işlendiğini, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinden mahsup edildiğini, davalı tarafın alacağının sınırlı olduğuna dair iddiaların doğru olmadığını, zira taşıyıcının şoförünün malları kasten yaktığına dair ifadeler bulunduğunu, zarar miktarına ilişkin mutabakat mektubu bulunmasına ve uyuşmazlık yaşanmadan borcun tasfiye edilmesine rağmen ileri sürülen bu alacak iddiasını kabul etmediklerini, taşıyıcının yedi ay sonra Gönderdiği hasar bedeli iadesi farkı faturasını kabul etmediklerini, faturayı iade ettiklerini ancak şirketin adresten taşındığı ve ticari faaliyetine son verdiğinin ortaya çıktığını, temlikin muvazaalı olduğunu, gerçek olmayan bir alacak için fatura kesildiğini, davacının işlemleri detaylı biçimde bilmesinin muvazaaya işaret ettiğini ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Görüldüğü gibi temel uyuşmazlık temlik eden tarafından sonradan kesilen ve bir kısım hasar tutarının iyi adresi anlamına gelen faturadan kaynaklanmaktadır. Özü itibari ile bakıldığında davacı tarafın temlik aldığı tarihte davalı tarafın kestiği hasar faturası nizasız biçimde temlik edenin kayıtlarına işlenmiştir. Bu da hasar miktarı konusunda zımni bir mutabakat bulunduğunu gösterir. Ancak dikkat edilirse bu mutabakat temlik eden taşıyıcının şoförü hakkında başlatılan kovuşturmanın henüz sonuçlanmadığı bir döneme denk düşmektedir. Taşıyıcı tarafın personelinin kasten yangın çıkarmış olma ihtimali dikkate alındığında taşıyıcının müzakere imkanlarının kısıtlı olduğu ortaya çıkar. Davalı tarafın ihtarnamesi 11.05.2015 tarihlidir. Buna karşılık taşıyıcının personeli şoför Alpaslan Akpınar hakkında açılan kamu davasının iddianame tarihi 11.03.2015 tarihine isabet etmektedir. Daha açık bir ifadeyle taşıyıcının personeli hakkında dava açılmış olması üzerine davalı taraf hasarın tamamından taşıyıcının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Halbuki Türk Ticaret Kanunun 882’nci maddesi gereğince gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Bunun için ayrı bir bilirkişi raporu alınması gereksiz görülmüş ve mahkememizce hesaplama yapılmıştır. Davalının taşıma için teslim ettiği malların toplam ağırlığı 1528 kg’dır. Hasar tarihindeki SDR kuru ise 3,3022.₺‘dir. Kilo başına 8,33 SDR ödenmesi gerektiğine göre 1528 x 3,3022 x 8,33 = 42.031,20.₺ bir tazminattan söz edilebilir. Halbuki davalı tarafın kestiği fatura 21.518,74 Euro’dur. O günün T. C. Merkez Bankası efektif satış kuru olan 3,0235 esas alınırsa davalının kestiği tazminat faturası 65.061,90.₺’ye tekabül eder. Fatura tarihindeki en düşük resmî kur (döviz alış kuru=3,0136) esas alınsa bile 64.848,90.₺‘ye denk gelir. Davalı tarafın kestiği 22.518,74.₺ tutarlı faturayı 62.718,52.₺ sayması, yani kuru 2,9146 kabul etmesi da başka bir haksızlıktır. Davalı taraf en az 22.817.70.₺ fazladan tazminat almıştır. Davalı tarafın taşıyıcı için kestiği tazminat bedeli gerçek ödenmesi gereken tazminattan fazladır. Davalı taraf mal bedelinin tamamını fatura etmiştir. Halbuki taşıyıcının yangında kastı bulunmadığına ve buna ilişkin ceza dosyası kesinleştiğine göre sigorta şirketinden ödeme alması da mümkündür. Bu ödeme de alınırsa davalı taraf sebepsiz zenginleşmiş olacaktır. Bu düşünce ile davalının fazla tahsil ettiği miktar 22.817,79.₺ olmasına rağmen dava dışı taşıyıcının defterine kayıtlı miktar olan 28.178,14₺ üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Öte yandan dava dışı taşıyıcının davalı tarafından kesilen faturayı bir niza çıkarmadan defterine işlemiş olması bu anlamda bir mutabakatın varlığına işaret etmez. Ancak taşıyıcının bir ihtirazi kayıt ileri sürmeyerek tazminata zımnen rıza gösterdiği söylenebilir. Mahkememizce yapılan değerlendirme taşıyıcının personeli hakkında açılan davanın taşıyıcının müzakere imkanlarını kısıtladığı yönündedir. Kimse hak ettiğinden fazlasını almamalı, aldıysa da bunu hak kabul etmemelidir.” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının mevcut olmayan bir alacağı temlik aldığını, temlik eden şirketin zayi nedeniyle zararın kendilerinden kaynaklandığını ikrar ettiğini, zayi olan ve tazmin edilmesi gereken mal bedelinin 21.518,74 Euro olduğu hususunda tarafların mutabık kaldığını ve müvekkili firmanın mal bedeli olan 21.518,74 Euro tutarı için temlik eden firmaya 08.05.2015 tarih ve A42331 nolu faturayı keşide ederek rücu ettiğini, Söz konusu faturanın her iki şirketin de ticari defterlerine işlenerek, ticari ilişkinin tarafları arasındaki cari hesap bakiyesinden mahsup edildiğini, Yanan malların bedelini tazmin konusunda sigorta hukuku çerçevesinde müvekkilinin talep edebileceği miktarın sınırlı olduğuna dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, Zira sigorta evraklarının incelenmesinden anlaşılacağı üzere temlik eden Ozan Trans Ltd.Şti.’nin şoförünün malları “kasden” ateşe verdiğini açıkça ifade ettiğini, Dolayısıyla meselenin çalıştıranın sorumluluğu ve haksız fiil hükümleri kapsamında ve Borçlar Kanunu çerçevesinde çözümü gereken bir hal aldığını, Müvekkili şirketin keşide ettiği 21.518,74 Euro tutarlı faturanın dava dışı temlik eden Ozan Trans tarafından hesaplarına işlendiği ve cari hesap bakiyesinden mahsup edildiğine dair bizzat Ozan Trans tarafından verilen mutabakat mektubunun da mahkemeye sunulduğunu, temlik eden şirket Ozan Trans tarafından, kendilerine yanan mal bedelleri için rücu edildikten 7 ay sonra, müvekkiline 02.12.2015 tarihli A320597 seri nolu 9.193,52 Euro bedelli, açıklamasında “hasar bedeli iadesi/fark faturası bedeli” ibaresi bulunan bir fatura gönderdiğini , Kanunda öngörülen sürelere riayet etmeyen faturanın Bursa 10.Noterliği’nin 21.12.2015 tarih 47966 yevmiye nolu ihtarıyla temlik eden firmanın kendi faturasındaki adrese yasal 8 günlük süre içerisinde iade edildiğini, Temlikin muvazaalı olduğunu, Bir sermaye şirketi olan, temlik eden Ozan Trans Ltd.Şti.’nin alacaklarını 3. gerçek kişilere gelişigüzel devretme serbestisi bulunmadığını, Davacı gerçek kişinin; müvekkil ile temlik eden dava dışı firma arasındaki husumeti ayrıntılarına kadar biliyor olmasının da muvazaanın varlığına işaret ettiğini, dosya kapsamında alınan 08.11.2017 tarihli bilirkişi raporun da Dava Dışı Ozan Trans Ltd. Şti’nin 2014-2015 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin olmadığı halde bilirkişi tarafından 2013-2014 yılı ticari defterlerinin açılış-kapanış onaylarının TTK m.64,66 ve VUK m.220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usule uygun şekilde yaptırıldığı görülmüştür” diyerek hatalı bir sonuca ulaşıldığını, Davacı defterlerinin kapanış tasdikleri bulunmadığından davacı lehine tek başına delil teşkil etmeyeceğinin dikkate alınması gerektiğini, Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ; müvekkili firmanın 2015 yılı yasal defter kayıtları incelendiğinde 03.12.2015 tarihi itibari ile ve 31.12.2015 yıl sonu itibari ile dava dışı Ozan Trans Ltd. Şti’ye herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, müvekkilinin, dava dışı temlik eden firmaya, bu firmanın defterlerine göre borcu yokken, 02.12.2015 tarihinde dava dışı temlik eden firmanın, arada bu yönde bir anlaşma olmamasına rağmen, tek taraflı irade beyanı ile, müvekkiline 320597 yevmiye nolu 9.193,52 euro bedelli faturayı keşide ettiğini ve bir gün sonra 03.12.2015 tarihinde bu faturadan doğan alacağı davacıya temlik ettiğini, oysa davacıya temlik etmeden önce; müvekkili ile dava dışı firma arasında cari hesap bakiyesinin “sıfır” olduğuna dair hesap mutabakatlarının mevcut olduğunu, müvekkilinin ne dava dışı Ozan Trans Ltd. Şti’ne ne de davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, alacağın temliki hükümlerine göre temlik alınan alacağın tahsili için açılan kısmi alacak davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı ile dava dışı temlik eden Ozan Trans Ltd. Şti arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki ve açık hesap bulunduğu, davalının bir kısım mallarının taşıyıcı/temlik eden tarafından taşınması sırasında yanarak hasar gördüğü hususunda uyuşmazlık yoktur.08.12.2014 tarihinde davalıya ait malların taşınması sırasında yanması nedeniyle davalının 06.05.2015 tarihli 42319 nolu “08.12.2015 tarihli 34K2157 plakalı tır ve 34KE2142 plakalı yarı romorkta meydana gelen yangın sebebiyle oluşan hasarımıza istinaden düzenlenmiştir” açıklamalı hasar bedeli faturası düzenlediği , bu faturanın 21.518,74 euro bedelli olduğu, temlik eden Ozan Trans Ltd. Şti nin ve davalı … San.tic. A.Ş nin ticari defterlerinde bu faturanın kayıtlı olduğu sabittir.
Ancak temlik eden Ozan Trans Ltd. Şti nin 02.12.2015 tarihinde davalı … San.tic. A.Ş ne 9.193,52 Euro bedelli ” 42319 NL faturanıza istinaden düzenlenen fark faturası bedelidir bir iade faturası( hasar bedeli iadesi )” açıklamalı bir fatura kesmiş, 03.12.2015 tarihinde de Temlikname ile ” Kuzu Fleks Metal Hortum San.tic. A.Ş nezdinde doğmuş alacaklarını ferileriyle birlikte tamamını da ” kapsar şekilde davacı …’ya temlik etmiştir. Davalı … San.tic. A.Ş ye gönderilen faturaya bu firma tarafından itiraz edilerek iadesi için ihtarname keşide edilmiştir. Eldeki dava bu faturada belirtilen miktara ilişkin alacak davasıdır.
Mahkemece temlik eden Ozan Trans Ltd. Şti defterleri ve davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı defterlerinde 02.12.2015 tarihli 9.193,52 Euro bedelli faturanın kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Davalının emtiasının taşınması sırasında Taşıyıcının mesuliyeti konusunda bir sigorta poliçesinin düzenlendiği, Sigortacının Ergo Sigorta Anonim Şirketi olduğu, Sigorta şirketi tarafından yangının meydana gelmesi nedeniyle Çorlu İkinci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/405 değişik iş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığı, düzenlenen 15.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda yangının, aracın elektrik tesisatındaki kısa devreye bağlı olarak çıktığının belirtildiği , ilgili değişik iş dosyası ve bilirkişi raporunun birer örneğinin dosya içine alındığı anlaşılmıştır. Olay nedeniyle araç sürücüsü hakkında Çorlu Altıncı Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/366 esas-2016/1146 karar sayılı dosyasında mala zarar verme suçundan dava açılmış ise de sanık sürücünün beraatine karar verildiği ve kararın İstinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar sürücü Jandarmada verdiği 1501/2015 tarihli ifadesinde yangını kendisinin çıkardığını beyan etmiş ise de yargılama aşamasında o ifadesini kabul etmediğini, aracın başında olmadığı bir sırada yangının çıktığını ifade ettiği ve tanık beyanlarının alındığı, neticeten sanığın beraatine karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında Ergo sigortadan hasar dosyası getirtilmiş, ekspertiz raporu ve hasar miktarları yönünden yapılan incelemelere ilişkin raporlar sunulmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından sadece tarafların ticari defterleri ve faturalar yönüyle inceleme yapılmış ise de ; sigorta poliçesi kapsamında davalı … San.tic. A.Ş nin zararı yönünden tespit edilen 12.325,22 Euro ya ilişkin düzenlenen Mutabakat ve İbranamenin inceleme konusu yapılmadığı, her ne kadar mahkemece Türk Ticaret Kanunun 882’nci maddesi gereğince gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu gerekçesi ile ayrı bir bilirkişi raporu alınması gereksiz görülerek mahkemece hesaplama yapılması yoluna gidilmiş ve Davalının taşıma için teslim ettiği malların toplam ağırlığının 1528 kg olduğu, Hasar tarihindeki SDR kurunun ise 3,3022.₺‘ olduğu belirtilerek kilo başına 8,33 SDR ödenmesi gerektiğinden 1528 x 3,3022 x 8,33 = 42.031,20.₺ tazminattan söz edilmesi gerektiği belirtilerek, Davalı tarafın en az 22.817.70.₺ fazladan tazminat aldığı gerekçesi ile davanın tümden kabulüne karar verilmiş ise de ;ekspertiz ön raporunda 08/12/2014 hasar tarihi itibariyle 1 SDR=1,45164 USD/Euro= 1,2261 USD üzerinden hesaplama yapıldığı da gözetilerek sigorta hasar dosyası , davalı tarafça Kaşe ve imzalı mutabakat ve ibraname ile varsa hasar ödemesine ilişkin tüm kayıt ve belgeler ile gerekirse tarafların defterleri bu yönüyle de incelenerek, sigorta uzmanı bilirkişinin de aralarında bulunduğu bilirkişi heyetinden denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli ayrıntılı rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2019 tarih, 2016/280 Esas, 2019/499 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 12/05/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır