Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/779 E. 2023/557 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/779
KARAR NO : 2023/557

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2019
NUMARASI : 2014/1392 Esas, 2019/1285 Karar

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN DAVACISI : …-…
VEKİLİ : Av. …
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN DAVALISI : … – …
VEKİLİ : Av. …
ASIL DAVA : Tapu İptali ve Tescili
BİRLEŞEN DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tespti
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/04/2023

Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/12/2019 tarih, 2014/1392 Esas, 2019/1285 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
ASIL DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 22.09.2005 tarihli sözleşme ile peşin bedelli üye sıfatıyla davalı kooperatife ortak olduğunu, sözleşmede belirtilen 60.000 TL bedelin, 38.000 TL’si peşin, 12.000 TL karşılığı 1998 model Nissan Marka aracı teslim ederek, 10.000 TL’sini de 06.10.2006 tarihinde ödediğini, karşılığında 06.10.2006 tarihli ibraname verildiğini, müvekkilinin tüm borcunu peşin ödemesine rağmen, üyelikten atılacağı tehdit altında 102.500 TL daha para tahsil edildiğini, ayrıca 7.975 TL de şerefiye bedeli ödettirilerek toplamda 170.475 TL müvekkilinden tahsil edidiğini, davalı kooperatifçe müvekkile peşin bedelle daire satımı benimsendiğini, kooperatif karar defterlerinde ve genel kurul kararlarında müvekkilin borcu olduğuna dair hiçbir kayıt olmadığı halde davalı tarafından keşide edilen 16.06.2011 tarihli noter ihtarnamesinde 62.500 TL geçmiş dönem borcu ve 7.500 TL üye aidatı; yine keşide edilen 04.12.2012 tarihli noter ihtarnamesinde ise müvekkilinden 72.865 TL para talep edildiğini, müvekkilin peşin bedelli ortak olduğu kabul edilmese dahi, davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren diğer ortakların ödemelerinden daha fazla ödeme yaptığının sabit olduğunu, diğer ortaklara konutlarının kat irtifak tapusu verilmesine rağmen, müvekkiline tapusunun verilmediğini, müvekkilinin taşınmazın içini kendi yaptırdığını ve alınmayacağı taahhüt edilmesine karşın kendisinden şerefiye bedeli olarak 7.975 TL tahsil edildiğini, taşınmazı 2013 yılı Mayıs ayında kiraya verdiğini, müvekkilinin taşınmazına yaptırdığı eksik işler ve faydalı masrafların 40.000 TL’nin üzerinde olduğunu ileri sürerek müvekkile teslim edilen tapunun Bursa İli Nilüfer İlçesi 4349 Ada, 13 parsel E Blok 2 Kat 6 nolu bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, ödenen fazla tutardan şimdilik 50.000 TL tespiti ile davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsiline, aksi durumda; müvekkilinin davalıya ödediği daire bedelinin denkleştirici adalet kuralı gereği dava tarihindeki alım gücüne ulaştırılarak dairenin rayiç bedelinden az olmamak üzere şimdilik 50.000 TL’nin davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsiline, taşınmaza yapılan faydalı masraflar (dolap, lavabo, batarya musluk, lamba, yer döşemeleri, alçı, boya, vb) için şimdilik 5.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline ve müvekkilin ödediği 7.975 TL şerefiye bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 22.09.2005 tarihinde davalı kooperatife peşin bedelli ortak statüsünde üye olduğunu, yapılan sözleşme uyarınca müvekkilinin 60.000,00 TL ödemesi kararlaştırıldığını, 38.000,00 TL nin nakit ödendiğini, 12.000,00 TL karşılığında Nissan marka aracın kooperatife teslim edildiği ve bakiye 10.000,00 TL’nin de sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içerisinde ödenmesi gerektiğinin sözleşmeye derç edildiğini, müvekkilinin de bu 10.000,00 TL yi 06/10/2006 tarihinde kooperatife ödediğini ve borcunun kalmadığına dair yazı aldığını, müvekkilinin tüm borcunu peşin ödemesine rağmen kendisinden ısrarla ve üyelikten atılacağı tehditleri ile 102.500,00 TL daha para tahsil edildiğini, ayrıca 7.975,00 TL de şerefiye bedeli ödettirilerek toplamda 170.475,00 TLnin müvekkilinden tahsil edildiğini, kooperatifin tüm ortakları arasında eşit işlem yapma borcu olmasına rağmen diğer ortaklara konutlarının kat irtifak tapusunun verilmesine rağmen müvekkilinin tapusunun verilmediği gibi üyelikten ihraç edildiğini ileri sürerek üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl ve birleşen davanın davalı kooperatif vekili, davacının müvekkili kooperatife 22.09.2005 tarihli sözleşme ile peşin bedelli üye sıfatıyla ortak olduğu iddiasının doğru olmadığını, zira ana sözleşmede peşin bedelli ortaklığı düzenleyen bir hüküm bulunmadığı gibi bu hususta alınmış bir genel kurul kararının olmadığını, davacının müvekkiline iddia ettiği gibi 38.000 TL ödeme yapmadığını, söz konusu aracı da teslim etmediğini, kaldı ki ayni ödeme alınmasının yasal mevzuat gereği mümkün olmadığını, ayrıca davacının 06.10.2006 tarihinde kendisine verildiğini iddia ettiği ibraname tek imzalı olup, hukuken geçersiz olduğunu, davacının aidat olarak ödediği rakamın 54.700,00 TL, şerefiye olarak ödediği rakamın ise 7.975,00 TL olduğunu, ancak davacının kooperatif aidatı yönünden şu an itibariyle 92.000,00 TL ana para borcu ile genel kurul kararlarına göre ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak %3 gecikme zammı borcu bulunduğunu, müvekkili kooperatif tarafaından davacı dahil hiçbir üyeye daire tapusu verilmediğini, yükümlülüklerini ihtara rağmen yerine getirmeyen davacının üyelikten çıkarıldığını, şerefiye bedelinden üyelerin sorumlu olduğunu, ayrıca davacının daire içine yaptığı masrafların iddia edilenin aksine daha az tutarda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosya yönünden davacının kooperatif üyeliğine üyelik kaydı yapıldığı için davanın konusuz kaldığı, asıl dava yönünden ise, kooperatif kayıtlarında kooperatif genel kurulunda sabit fiyat ve peşin ödeme ile üye kaydedilmesi ve konut tahsisine ilişkin alınmış bir genel kurulu kararı bulunmadığı, kooperatif kayıtları incelendiğinde davacının halen kooperatife borcunun bulunduğu, bu sebeple taşınmazın davacı adına tescili koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle asıl davanın reddine, birleşen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatife borcunun olmadığını, 22.9.2005 tarihli sözleşme başlıklı belge o tarihteki temsile yetkili 2 kişinin imzasını taşımakta olup yaptıkları tahsilat kooperatif kayıtlarında olmasa dahi kooperatifi bağlayacağını, bu tahsilatların müvekkilin borcundan düşülmesi gerektiğini, davalı kooperatifin tüm üyelerine dairelerini teslim etmesine karşın müvekkilin dairesini teslim etmediğini, kooperatif yöneticileri müvekkilin yaptığı ödemeleri kayda geçmedikleri gibi ters kayıtta yaparak müvekkilin borcunu artırmaya çalıştıklarını belirterek ilk derece mahkemesinin asıl ve birleşen davaya ilişkin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Asıl davada; davacı peşin bedelli üye sıfatıyla davalı kooperatife ortak olduğunu, sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirdiği gibi davalı kooperatife fazladan ödemede bulunmasına karşın taşınmazın tapusunun devredilmediğini belirterek tahsis olunan taşınmazın tapu iptali ile tescilini, fazla ödemelerin tespiti ile tahsilini, olmadığı takdirde tahsis edilen konutun rayiç bedeli ile kooperatife ödediği bedel, çevre düzenlemesi, şerefiye bedeli vb. ve taşınmaza yapılan faydalı masrafların tespiti ile davalıdan tahsilini; birleşen davada ise, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptalini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Uyuşmazlık davacının peşin bedelli davalı kooperatif ortağı olup olmadığı ve bu bağlamda 22.09.2005 tarihli sözleşmede yapıldığı iddia olunan nakdi ve ayni ödemenin kooperatife olan borcundan mahsup edilip edilemeyeceği, dolayısıyla kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı ve taşınmazın davacı adına tescil şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı alıcı …, davalı kooperatif kaşe ve altında Banu Akkaya ile Vedat Polat imzalı 22.09.2005 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgede; “Alıcı …’e S.S Oyamkent Konut Yapı Kooperatifi arsa sahipleri ile yaptığı daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesine göre, aynı özelliklerdeki yani iç ince işleri yapılmamış kaydıyla daireyi 60.000 YTL’ye bir daha hiç aidat ödememek üzere satmıştır. Alıcı yukarıda sözüedilen 1 adet daireyi arsa sahipleri ile yapılan sözleşme esaslarına göre ve kooperatif üyeleriyle yapılacak kura çekimine göre alacaktır. Alıcı … 38.000 YTL’yi nakit, 12.000 YTL’yi Nissan marka (1998 model) arabasını vererek ödemiş olup, kalan 10.000 YTL’yi ise sözleşme tarihinden itibaren 12 ay içerisinde ödeyerek toplam borcunun ödememiş olacaktır.” denilmiştir.
Yine davacı ile davalı kaşe ve imzalı 06.10.2006 tarihli belgede ise “Oyamkent Konut Yapı Kooperatifinin üyelerinden olan Sn …’den 22 Eylül 2005 tarihinde yapılan sözleşmeye istinaden üye aidatı olarak 10.000 YTL daha alınmıştır. Kooperatifimize borcu kalmamıştır.” denilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda, 22.09.2003 tarıhlı sözleşmede yer alan 38.000-TL tutarındaki peşin ödemeye ilişkin davalı kooperatif kayıtlarında herhangi bir kaydın olmadığı, ayrıca bu sözleşmede belirtilen araç ile ilgi de bir kayda rastlanılmadığı gibi araç resmi devrinin yapılmadığı halihazırda trafikte davacının üzerinde kayıtlı olduğu, yine Ekim 2006 tarihli belgede yer alan 10.000-TL ödemenin de davalı kooperatif kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
Sabit fiyat ve peşin ödeme esasına dayalı ortaklık istisnai bir durum olup, bu tip bir orlaklığın kabul edilebilmesi için her şeyden önce kooperatif genel kurulunda bu yönde bir karar alınması gerekmektedir. Davalı kooperatifin genel kurul tutanaklarının incelenmesi neticesinde, sabit fiyat ve peşin ödeme esasına dayalı ortak alınacağına dair herhangi bir genel kurul kararının mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı tarafın dayandığı 22.09.2005 tarihli sözleşmenin, davalı kooperatifin o tarihteki yöneticileri tarafından imzalanmış olduğunun kabulü halinde dahi; kooperatif genel kurulunca, sabit fiyat ve peşin ödeme ile üye kaydedilmesi ve konut tahsisi için karar alınmadığından, bu iddianın davalı kooperatife karşı ileri sürülmesi mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı tarafın, peşin ödeme ile sabit fiyat esasına göre üye olmak için yaptığını ileri sürdüğü ödemeleri sabit fiyat ve ödemeli kooperatif üyeliği davalı kooperatif tarafından kabul edilmediğinden ve kooperatife karşı ileri sürülemez.
Dosyada alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, diğer üyelerin ödedikleri paralar dikkate alınarak davacının yapması gereken ödeme miktarları ile gecikme faizi ile gerçekte ödemiş olduğu paraların miktarları karşılaştırıldığında, davacının fazladan ödeme yapmadığı, bilakis davalı kooperatife borcunun olduğu, taşınmazın davacı adına tescili koşulları oluşmadığı belirtilmekle; ilk derece mahkemesince asıl davanın reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi üyelikten ihraç kararının iptaline ilişkin birleşen davada yargılama sırasında davacının yeniden üyeliğe kabul edildiğinden konusu kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 13/04/2023


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı