Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/725 E. 2021/1255 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO : 2021/1255

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2019
NUMARASI :

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
[16062-60246-28324] UETS

DAVALI : … –

DAVANIN KONUSU : Ticari Şirkete Kayyım Atanması
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/10/2021

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tari
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dilekçesi ile, müvekkili … ile, dava dışı şirket ortağı Umut Erol Gündoğdu’nun 08.05.2014 tarihinde % 50’şer hisseli ortak olarak..Mak.San.ve Tic.Ltd.Şti. Ünvanlı şirket kurmuş olup şirketin idaresinin kuruluş tarihi itibariyle ilk 5 yıl iç bırakıldığını, şirket müdürü olan Umut Erol Gündoğdu’nun TTK 626/2 de düzenlenmiş olan rekabet yasağına aykırı olarak 16.02.2017 tarihindersa 1 ATM.nin 2018/428 esas sayılı dosyası ile Umut u aleyhine açılan davada mahkemenin 2019/440 karar sayısı ile 10.04.2019 tarinde”davanın kabulü ile 400.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birliktGdu’dan alınarak davacı Robotline tom….Mak.San.ve Tic.Ltd.Şti’ne ödenmesine “karar verildiğini, şirketi temsil ilzam yetkisi bulunmayan davacı müvekkilinin bu kararı icraya koyma yetkisinin de bulunmayıp Bursa 1 ATM.nin 2018/428 esas ve 2019/440 karar sayılı karaını icra takibine koymak üzeren şirkete kayyum olarak atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Davacı ortak tarafından Genel Kurul kararı ile daha önce yetkilendirilen şirket müdürü dava dışı haksız rekabet ve şirketi zararlandırıcı eylemleri nedeniyle aleyhine açılan sorumluluk davasında mahkemece hüküm altına alınan tazminat tutarı yönünden başlatılacak icra takibine ilişkin olarak şirket adına temsil yetkisinin kullanılmak üzere davalı şirkete bir temsil kayyumu atanmasının talep edildiği , Bursa 1.ATM’ nin 2018/428 esas 2019/440 karar sayılı dosyasında mahkemenin 10.04.2019 tarihli kararı ile” davanın kabulü ile, 400.000,00TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı alınıp davacı şirkete verilmesine” karar verildiği, Kayyum adayı inlenildiği, kayyumluk yapmasına engel bir durum olmadığının anlaşıldığı belirtilerek davanın kabulu ile kayyum adayı Nail Aybey’in davalı şirketi Bursa 1. ATM’ nin 2018/ 428 esas ve 2019/440 karar sayılı dosyasına konu kararın icrası ile sınırlı olmak üzere yukarıda sözü edilen madde hükümleri çerçevesinde temsil kayyumu olarak atanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı şirketin ticari faaliyeti devam eden bir şirket olduğunu, hiçbir şekilde tasfiyeye gidilmediğini, kayyum istemi ile ilgili bilgi ve istekte bulunulmadığını, genel kurul toplantısı yapılmadığını, ortaklar arası uyuşmazlıklar veya farklı ilişkilerden doğan anlaşmazlıkların hiçbir şekilde kayyum tayinini gerektirmediğini, şirketin yönetim ve temsilinin müdüre ait olduğunu, müdürlerin azledilerek yerlerine yenilerinin seçilebileceğini ve koşulları varsa müdürlerin sorumluluğuna gidilebileceğini, ancak “yönetim becereksizliğinin” kayyum atanması için haklı neden oluşturmayacağını, ticari faaliyeti bulunmayan ancak tasfiye sürecine girmemiş bir şirket için de organları iş başında olduktan sonra kayyum tayini istenemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Davacı dava dışı şirket ortağı Umut e%50 hisseli ortak olan Mak. San ve Tic. Ltd. Şti ünvanlı şirket kurduklarını, şirketin idaresinin 5 yıl süre ile bıraklıdığını, şirket müdür olan rekabet yasağına aykırı olarak başka bir şirket kurduğunu ve ortağı olduğu Robotline Robot Teknolojileri Otom. Müh. Mak. San ve Tic. Ltd. Şirketini zarara uğrattığını, bu nedenle açılan tazminat davasında aleyhine karar verildiğini, 400.000,00 TL’nin işleyecek faizi ile birlikte oğdu’dan alınarakeknolojileri Otom. Müh. Mak. San ve Tic. Ltd. Şti ödenmesine karar verildiğini, davacının bu kararın icrasını talep edemeyeceğini, bu nedenle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/428 Esas, 2019/440 sayılı kararının icra takibine konmak üzere Nail Aybey’in kayyum olarak atanmasına karar verilmesi talep edilmiş,
Mahkemece, kayyum adayı duruşmada dinlenilerek , Kayyım adayı Nin Teknolojileri Otom. Müh. Mak. San ve Tic. Ltd. Şirketine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/428 Esas, 2019/440 sayılı kararının icrası ile sınırlı olmak üzere temsil kayyum olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf davaya karşı cevap vermemiş, duruşmalara katılmamış, karar verildikten sonra istinaf dilekçesini sunmuştur.
Dava, davalı şirkete temsil kayyımı atanması talebine ilişkindir.
Limited Şirketlerin yönetim ve temsili 6102 sayılı TTKnun 623. maddesi ile düzenlenmiş olup, ”Şirketin yönetim ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir. Şirket sözleşmesi ile yönetim veya temsil müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da 3.kişilere verilebilir. En azından bir ortağın şirketin yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekir.” Şirket Müdürünün görev, yetki ve yükümlülükleri ve devredilemez yetkileri de takip eden maddeler ile düzenlenmiştir.
Şirket müdürünün bulunmadığı hallerde ise şirkette yönetim ve temsil anlamında sorunlar doğacak ya da şirket müdürüne karşı açılmış olan bir dava ya da icra takibinde şirket adına hareket etmek noktasında temsil yetkisinin kime ait olacağı sorun oluşturacak ve bu noktada şirkete kayyum atanması gündeme gelebilecektir.
TTK’da limited şirketlere kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulune dair özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle TTK’nın 1. maddesi yollaması ile TMK’nın bu konudaki ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği, düzenlenmiştir. TMK 426. ve devamı maddelerinde hangi hallerde kayyım atanacağı belirlenmiştir. Yasa’nın 426. maddesinde temsil kayyımlığı, 427. maddesinde ise yönetim kayyımlığı düzenlenmiştir. Bir şirketin yasal temsilcisinin görevini yerine getirmesine bir engel bulunduğu taktirde kendisine o iş için temsil kayyımı atanabileceği gibi, şirketin zorunlu organlarından olan yönetim kurulunun mevcut olmaması halinde TTK.nun 530.maddesi gereğince bu durumun feshe sebeb olabileceği de gözetilerek bir yönetim kayyımı atanabilir.
Somut olayda ; davacı ortak tarafından Genel Kurul kararı ile daha önce yetkilendirilen şirket müdürü dava dışı un haksız rekabet ve şirketi zararlandırıcı eylemleri nedeniyle aleyhine açılan sorumluluk davasında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/428 Esas, 2019/440 Karar sayılı dosyada mahkemece tazminatın hüküm altına alındığını, davalının şirket yöneticisi olmasından dolayı ilamın infazı yönünden icra takibi yapamadığından ve ayrıca alacaklı- borçlu ilişkisi birleştiği iddiasıyla davalı şirkete temsilci atanmasını talep etmiştir.
Sorumluluk davası TTK’nun 553. Maddesinde düzenlenmiştir. TTK’nın 644. maddesi delaletiyle limited şirketler hakkında da uygulanması gereken TTK’nın 553. maddesine göre, şirket yöneticileri kanundan, esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına verdikleri zarardan sorumludurlar. TTK’nın 555. maddesine göre, şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri ancak tazminatın şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Bu maddelerde şirket ortağına tazminatın şirket ödemesi şeklinde dava açma hakkı tanınmakta bununla birlikte davayı açan kişiye hükmün infazı için icra takibi yapabilme yetkisini de içermektedir. Yani sorumluluk davasını açan davacı elde ettiği ilamı icraya verebilecektir. Davacının bu imkanı bulunduğundan bu hususta şirkete ayrıca temsilci kayyumu atanmasına gerek yoktur. Yani davacının şirkete temsil kayyumu atanması talebinde hukuki menfaati bulunmamaktadır.
Bunun yanında davanın açıldığı tarihte yönetici olan diğer ortak Umut Erol Gündoğdu’nun yöneticilik sıfatı sona ermiş, yani şirket organsız kalmıştır. Bu sebeple kararın infaza konulmasında menfaat çatışması da kalmamıştır. Şirket organsız kaldığında öncelikle organ eksikliğinin tamamlanması gerekir. Şirketin organsız kalması davaya konu edilmemesi nedeniyle tartışma konusu yapılmamış, bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere davacının hükmü icra takibine koyma yetkisi bulunduğundan, davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle HMK 114/1-h ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup , davalının istinaf başvurusu yerinde olduğundan davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Davalı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının talep halinde iadesine,
Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2019 tarih 2019/168 Esas 2019/57 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1.b-2 bendine göre KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
”A-Davanın USULDEN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 44,40 TL’nin alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 14.90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına ,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmının, yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre zarfında TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/10/2021


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)