Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/677 E. 2023/417 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/677 – 2023/417
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/677
KARAR NO : 2023/417
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

Turkasset Varlık Yönetim A.Ş. Profilo Plaza B Blok K:1 Mecidiyeköy 34394 Şişli/ İstanbul
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023
Davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı temlik eden Fınansbank AŞ ile dava dışı GMT Gıda Mak.Tekstil San.Ltd.Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine kefil oldukları gerekçesi ile müvekkilleri aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2010/3094 Esas (2017/3314) ve 2010/3093 (2016/11273) Esas sayılı dosyalarında takip yapıldığını, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefillerin isim ve adresleri ile kefil olunan miktarın kendi el yazıları ile yazılmadığını, yine kefalet türünün de kefilin el yazısı ile yazılmayıp evrak üzerinde matbu yer aldığını, asıl kredi borçlusu dava dışı şirketin kredi sözleşmesine teminat olarak ipotek verdiğini, bu nedenle rehin limiti dışında takip yapılması gerektiğini, borcun zamanaşımına uğradığını, aynı alacak nedeniyle iki ayrı takip başlatıldığını, depo isteminin kefile yönlendirilemeyeceğini, kat ihtarı tebliğ şerhinin yer almaması nedeniyle temerrüttün oluşmadığını, uygulanması talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, yapılan kısmi ödemelerin borçtan mahsup edilmemiş olduğunu ileri sürerek müvekkillerinin Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/11273 Esas ve2017/3314 Esas sayılı icra dosyalarına borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, dava dışı temlik eden banka ile GMT Gıda…Şti. arasında 30/04/2008 tarihli 10.000 TL limitli, 20/02/2008 tarihli 5.000 TL ve 100.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinin akedildiği, davacıların her üç sözleşmeye de sözleşme limiti miktarında imza attıkları, sözleşme limiti hanesinin doldurulduğu, kefil olunan miktar kısmının da yazılı ve imzalı olduğu, hesap kat ihtarı ile birlikte kredilerin geri çağrıldığı, muhatapların sözleşmede belirtilen adreslerine tebliğe çıkartıldığı, Münüre Gürbüz’ün temerrüdünün 22/01/2010 tarihinde, GMT Ltd.Şti-Berna Güverçin-Ersin Dorak-Belgin Dorak’ın temerrüdünün 17/01/2010 tarihinde, Güler Uslu-Hüseyin Ekler’in temerrüdünün 21/01/2010 tarihinde gerçekleştiği, masrafların ise belgelendirilmediği, hangi masraf kalemlerine ilişkin olduklarına dair bilgi ve belge bulunmadığından hesap yapılmadığı, noter sarf makbuzundan 542,72 TL harcama yapıldığının anlaşıldığı, temerrüt faiz oranının %72 olduğu, Yeni Borçlar Kanununun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilen kredi sözleşmeleri için kefalette eşin rızası aranmayacağı, gayrinakdi risk tutarlarından sözleşmede kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunmadığından sorumlu olmadıkları, yapılan hesaplamaya göre Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/11273 E. sayılı dosyası yönünden davacı Münüre Gürbüz’ün 809,01 TL, Berna Güvercin, Ersin Dorak ve Belgin Dorak’ın 633,56 TL, Güler Uslu ve Hüseyin Ekler’in 773,92 TL davalıya borçlu olmadıkları, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/3314 E. sayılı dosyası yönünden davacı Münüre Gürbüz’ün 724,33 TL, Berna Güvercin, Ersin Dorak ve Belgin Dorak’ın 685,29 TL, Güler Uslu ve Hüseyin Ekler’in 716,53 TL davalıya borçlu olmadıkları kanaatine varıldığı, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/11273 E. sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı Münüre Gürbüz’ün 809,01 TL, Berna Güvercin, Ersin Dorak ve Belgin Dorak’ın 633,56 TL, Güler Uslu ve Hüseyin Ekler’in 773,92 TL davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalı vekilinin 9.870,00 TL gayri nakdi kredi depo bedeli talebi yönünden davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/3314 E. sayılı dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı Münüre Gürbüz’ün 724,33 TL, Berna Güvercin, Ersin Dorak ve Belgin Dorak’ın 685,29 TL, Güler Uslu ve Hüseyin Ekler’in 716,53 TL davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalı vekilinin 9.870,00 TL gayri nakdi kredi depo bedeli talebi yönünden davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşımaması sebebiyle geçersiz olduğu iddiasının geçerli bir sebep olmadan reddedildiğini, kredi alan dava dışı şirket tarafından takibe konu GKS teminat olmak üzere rehin/ipotek/teminat verildiğini, bu durumda rehin limiti dışında takip yapılması gerektiğini, borcun zamanaşımına uğradığını, alacaklı tarafından tek bir sözleşmeye dayalı olarak iki ayrı takip yapıldığını, dava dışı şirket tarafından GKS dayalı olarak yapılan ödemelerin de incelenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72 hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacılar vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosya kapsamı uyarınca, dava dışı banka ile GTM…Şti.arasında 30/04/2008 tarihli 10.000 TL limitli, 20/02/2008 tarihli 5.000 TL ve 100.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi akedildiği, davacıların söz konusu sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları anlaşılmaktadır.
Kefalet sözleşmesi, somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 483. ilâ 503. maddeleri (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581. ilâ 603. maddeleri) arasında düzenlenmiştir. BK’nın 484. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına ve kefilin bu sözleşmede sorumlu olacağı miktarın gösterilmesine bağlı olup dava konusu genel kredi sözleşmelerinde kefil olan davacıların sorumlu olacağı miktar gösterilmiş olduğundan kefalet sözleşmeleri geçerlidir.
Öte yandan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 487. maddesi uyarınca kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek-müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise; alacaklı, asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel, kefil aleyhine takibat icra edebilir. İİK’nın 45. maddesi uyarınca ise rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilecek, rehinin tutarı borcu ödemeye yetmezse; alacaklı, kalan alacağını iflas ve haciz yoluyla takip edebilecektir. Ancak anılan hüküm rehin ile teminat altına alınan alacağın, borçlusuna ilişkin düzenlemeyi içermektedir. Bir başka anlatımla; rehin, kefilin kefalet borcunu da teminatını oluşturmuyor ise İİK’nın 45. madde hükmü kefil hakkında uygulanamayacaktır.
Davacı borçlular aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2017/3314 Esas sayılı dosyasında 0162…1753 nolu borçlu cari hesaptan doğan alacağın tahsili için, 2016/11273 Esas sayılı dosyada ise 173…703 nolu kredili mevduat hesabından doğan alacağın tahsili için takip başlatıldığı, aynı alacak için iki ayrı takip yapılmadığı, yapılan tahsilatların mahsup edildiği ve kullandırılan kredilerin muacceliyet tarihi gözetildiğinde dava tarihi itibariyle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacılar vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf eden davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 10/04/2023