Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/674 E. 2023/392 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/674
KARAR NO : 2023/392

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI : 2017/1507 Esas, 2019/1603 Karar

DAVACI : … -… …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … –
… Kooperatif Üyeliğinin Tespiti
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2019 tarih, 2017/1507 Esas, 2019/1603 Karar
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 1980 yılında davalı kooperatifinin 1546 nolu üyesi olarak kooperatife kaydolduğunu, üyeliğine dayalı olarak kendisine imzalatılan senetlerinin tümünü ödediğini, ancak davalı kooperatifin müvekkilinin üyeliğinin karşılığı olan işyeri teslimini bugüne kadar yapmadığını, bu hususta davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, bugüne kadar müvekkiline borçları olduğuna ve ödemesi gerektiğine dair herhangi bir ihtarat yapılmadığı gibi, ortaklıktan çıkarıldığına dair de herhangi bir genel kurul veya yönetim kurulu kararı veya bu yoldaki bir işleme ilişkin tebligatın da olmadığını ileri sürerek müvekkiline ait 1546 nolu üyeliğine ait işyeri sahibi olduğunun tespiti ile bu üyeliğe ait olan işyerinin müvekkili adına tesciline; teslimine müteakip bu üyeliğe ait işyerinden dava tarihine kadar elde edilen gelirlerden, ortaklık payına tekabül eden yerin bugüne kadar olan gelirlerinin yasal faizleri ile müvekkiline ödenmesine; işyerinin tescilinin olanaksızlığı halinde, üyeliğe tekabül eden işyeri değerinin bilirkişilerce hesaplanacak tüm gelir metodları ortalaması ile belirlenecek ve serbest piyasa alım satım değeri karşılığının tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacının üye toplama aşamasında kooperatife başvurduğunu, arsa tahsis işlemine kadar davacının parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği için kooperatif ortaklığından ihraç edildiğini, davacının talep hakkının zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının davalı kooperatife 1980 yılında 1000 TL ödeme yaparak üye olup üyeliğinin halen devam ettiği, bu nedenle üyeliği devam eden davacının üyelikten kaynaklanan hak ve alacaklarını talep ettiği iş bu dava açısından Koop. Kan. Mad. 17.maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımının söz konusu olmadığı, davacıya üye olmasına karşılık işyeri tahsis edilmediği, kooperatife ait tüm işyerlerinin dava dışı üyelere tahsis edilmesi nedeniyle davacıya tahsisi mümkün işyerinin kalmadığı, davacının eksik aidatı tamamlamak suretiyle davacıya işyeri tahsisi mümkün olmadığından bilirkişi heyeti tarafından Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hesaplanan 524,35 TL tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine, 524,35 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödemelerinin değerinin yanlış hesaplandığını, müvekkilin alacaklı olduğu tutarın çok daha fazla olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
B-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının parasal yükümlülükleri yerine getiremediğinden üyelikten çıkarıldığını, dolayısıyla buna ilişkin talep ve dava haklarının zamanaşımına uğradığını, ayrıca hem üyeliğinin tespitine ve hem de tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesininin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğu halde bugüne değin üyeliğinin karşılığı olan işyerinin tahsis ve tesliminin yapılmadığını iddia ederek davalı kooperatif üyeliğinin tespiti ile bu üyeliğin karşılığı olan taşınmazın (işyerinin) kendi adına tesciline; taşınmazın teslimine müteakip bu üyeliğe ait taşınmazdan dava tarihine kadar elde edilen gelirler ile ortaklık payına tekabül eden yerin bugüne kadar olan gelirlerinin yasal faizleri ile ödenmesini, olmadığı takdirde üyeliğe tekabül eden işyeri değerinin bilirkişilerce hesaplanacak tüm gelir metodları ortalaması ile belirlenecek ve serbest piyasa alım satım değeri karşılığının tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı dava dilekçesinin netice-i talep kısmında; kooperatif üyeliğinin tespiti yanında üyeliğinin karşılığı olan taşınmazın kendi adına tescilini; taşınmazdan dolayı mahrum kaldığı gelirin tespiti ile tahsilini; tescil talebi olmadığı takdirde taşınmaz değerinin karşılığının tazminat olarak tarafına ödenmesini istemiş ve fakat dava dilekçesinde dava değeri göstermediği gibi dava açılırken yatırılması gereken başvuru ve peşin harcın yatırmadığı görülmüştür.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince harç tamamlanmadan müteakip işlemleri yapılmaz. Bu durumda, öncelikle davacıya dava dilekçesindeki talepleri açıklattırılarak mal varlığı haklarına ilişkin talepleri yönünden dava değerini göstermesi istenip, buna göre yatırılması gerekli olan harçlar ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, karar ve ilam harcı alınmadan davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle taraflar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-4 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Taraf vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/12/2019 tarih, 2017/1507 Esas, 2019/1603 Karar
Kararının kaldırılmasına,
2-HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harçlarının istek halinde davacı ve davalıya iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 30/03/2023


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı