Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/614 E. 2021/1655 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: …………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :………..
KARAR NO : ……………..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ………..
ÜYE : ………
ÜYE : ……….
KATİP : ………….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2019
NUMARASI : ………E. …………….. K.
DAVACI : ……………
VEKİLİ : Av. ……..
DAVALI : ………………..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2019 tarih, ……………… E-K sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin keşidecisi olarak davalıya Garanti Bankasına ait, 31/08/2019 keşide tarihli, …….. hesap nolu, ……… seri nolu, 220.000,00 TL bedelli, Yapı ve Bankasına ait, 30/09/2019 keşide tarihli,…….. hesap nolu, ……….. seri nolu, 220.000,00 TL bedelli, Yapı Kredi Bankasına ait, 31/12/2019 keşide tarihli,……. hesap numaralı, ………. seri numaralı, 220.000,00 TL bedelli 3 adet çekleri teminat olarak verdiğini, davalı tarafından teminat olarak verilen çekler karşılığında müvekkiline mal teslimi yapılmadığı gibi Garanti Bankasına ait 31/08/2019 keşide tarihli, ………. hesap nolu, …… seri nuamaralı, 220.000,00 TL bedelli çeki de müvekkilinden haksız olarak tahsil ettiğini, teminat olarak verilen çekin davalı tarafından tahsil edilmesinin haksız olduğunu ve müvekkilini zarara uğrattığını, müvekkilinin davalı şirletten çeklerin iadesini istemesine rağmen iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle henüz tahsil edilmeyen 2 adet çekin ödenmesinin durdurulması yönünden ihtiyati tebdir kararı verilmesi ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5. maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A-(1) gereğince; bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörüldüğü; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği değerlendirilmekle davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; işbu davadaki talebin, menfi tespit istemine ilişkin olduğu, TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve arabuluculuk şartının bulunmadığı gerekçesi ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
7155 sayılı yasanın 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddeye göre; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır”.
Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi zorunlu arabuluculuk dava şartını “…konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri…” ile sınırlı tutmuştur.
Somut olayda, çeklerden kaynaklı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, menfi tespit davasının “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri” cümlesinden olmadığı, zorunlu arabuluculuk dava şartına tâbi bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/237-805 E.K sayılı ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/09/2019 tarih, 2019/82 esas, 2019/9 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ilam harcının, istek halinde yatırana iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.03/12/2021

……..
Başkan
…………
¸e-imzalıdır
………..
Üye
………..
¸e-imzalıdır

…………
Üye
………
¸e-imzalıdır

………
Katip
……………..
¸e-imzalıdır