Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/604 E. 2023/374 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/582
KARAR NO : 2023/322

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1544 Esas, 2019/1556 Karar
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

DAVACI : …

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan cari hesap alacağı mevcut olduğunu, alacağını tahsil için davalı aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğü 2016/15290 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, davacı tarafın cari hesap ekstresi ya da iddia ettiği alacağa ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, davacının Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Bursa Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı tarafından 2010, 2011, 2012, 2013 ve 2014 dönemleri için hesap ve işlemleri yönünden sahte belge düzenleme fiilinden incelemeye alındığını, vergi müfettişi tarafından düzenlenen tutanakta davacı şirketin ticari defterleri ile beyanname bilgilerinin farklı olduğunun tespit edildiğini, davacının ticari defterlerinin delil olarak kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafından 185.000,00 TL cari hesap alacağı olduğu gerekçesiyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı neticesinde takibin durması sonrası iş bu itirazın iptali davası açıldığı, davalı taraf borcunun olmadığını hatta alacaklı olduğunu iddia ettiği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde aldırılan bilirkişi raporlarına göre, ticari defterlerin birbirini doğruladığı, ticari defterlerin takip tarihi itibariyle mutabık olduğu, davacı ve davalı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 126.422,81 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15290 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 126.422,81 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili, davacı tarafından cari hesaba konu faturaların dosyaya sunulmadığını, vergi müfettişi tarafından düzenlenen 29/12/2016 tarihli vergi inceleme tutanağında davacı şirket yetkililerinin ticari defter ve beyanname bilgilerinin farklı olduğunun ortaya konulduğunu, davacı tarafın fatura asıllarını delil listesinde göstermesine rağmen mahkeme dosyasına sunmadığını ve bilirkişi incelemesinden kaçırdığını, dosyaya sunulmayan fatura ile alacak talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından davacı şirkete yapılan ödemelere ait bir kısım banka dekontlarının (müvekkilinin Kuveyt Türk Katılım bankası hesabından davacıya gönderilen ödemelerden 19/04/2013 tarihli ve 147.000,00 TL bedelli banka dekontu, 16/05/2013 tarih ve 11.990,00 TL bedelli banka dekontu, 24/07/2013 tarih ve 28.615,68 TL bedelli banka dekontu, 10/09/2013 tarih ve 28.385,80 TL bedelli banka dekontu, 26/09/2013 tarih ve 21.389,00 TL bedelli banka dekontu, 23/10/2013 tarih ve 38.480,75 TL bedelli banka dekontu, 15/11/2013 tarih ve 38.195,89 TL bedelli banka dekontu, 21/11/2013 tarih ve 25.987,00 TL bedelli banka dekontu, 24/01/2014 tarih ve 69.865,05 TL bedelli banka dekontu) dilekçe ekinde sunulmuş olmasına rağmen bilirkişi tarafından bu belgelerin incelenmediğini ayrıca dilekçe ekinde müvekkil şirkete ait ticari defterinde kayıtlı olan (davalı müvekkili tarafından İzo-pol İzalasyon Hav. İnş. San ve tic. Ltd. Şti.ne 126.422,81 TL’lik çek ödemesi) ödemenin 10/02/2016 tarihli karşıt tespit tutanağının 3. sayfasında 3. maddede vergi müfettişi tarafından tespit edilmesine rağmen bilirkişi raporunda bahsedilmemesinin hatalı olduğunu, davacı şirket yetkilisinin vergi inceleme raporundaki beyanlarının mahkeme tarafından göz ardı edilerek ve dava dosyasında bulunan iki farklı bilirkişiden alınan rapor arasında çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalı tarafça ödeme dekontlarının süresi içerisinde dosyaya sunulmadığını, alınan tüm raporlarda ve ticari defterlerde müvekkilinin alacaklı olduğunun sabit olup davalının ticari kayıtlarında da müvekkilinin alacaklı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince süresi içerisinde karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İtirazın iptaline konu Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/15290 Esas sayılı icra dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 185.000 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 30/09/2016 tarihli cari hesap olarak gösterildiği, borçlu vekilince süresi içerisinde borca itiraz edildiği ve hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında taraf defterleri üzerinden yaptırılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporlarında, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, defterlerinin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak tutulduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerinde birbirini doğruladığı, her iki tarafın da ticari defterlerinde takip tarihi (22/11/2016) itibarıyla davacının davalıdan 126.422,81 TL alacaklı göründüğü tespit edilmiştir.
İtirazın iptali davasında alacağın varlık ve miktarını ispat külfeti davacıya aittir. Bilirkişi raporları uyarınca taraflar arasındaki açık hesap hareketlerinde 01/01/2014 tarihi itibariyle her iki tarafın kayıtlarında devreden alacak borç bakiyesinin 45.622,31 TL olduğu ve 01/01/2014 tarihi itibariyle her iki tarafın kayıtlarının uyumlu olduğu, sonrasında yine her iki tarafın kayıtları uyarınca 24/01/2014 tarihinde 80.800,50 TL bedelli tek bir faturanın kayıt edildiği, takip tarihine kadar başkaca bir ticari ilişki olmadığı görülmekle, taraf defterlerine istinaden davacının davalından 126.422,81 TL alacaklı olduğunu anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ise ödeme savunmasında bulunmuş olmakla birlikte ödeme iddiasına ilişkin sunduğu banka dekontlarının 24/01/2014 tarihli ve 69.865,05 TL bedelli olanı dışındakilerin taraf kayıtları arasında mutabakatın sağlandığı 01/01/2014 tarihinden öncesine ait olduğu görülmektedir. Bu itibarla, her ne kadar taraf defterlerde kayıtlı olmasa da 24/01/2014 tarihli ve 69.865,05 TL bedelli banka havalesi yoluyla yapılan ödemenin nazara alınarak davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti gerekmekte olduğundan davacının takip tarihi itibariyle davalından olan alacağının 56.557,76 TL olduğunun kabulü gerekmektedir.
Öte yandan takip konusu ve dava konusu alacağın faturaya dayandığı ve İİK’nın 67/2. maddesi kapsamında likit alacak niteliğinde olduğu nazara alındığında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

I-) Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2016/15290 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 56.557,76 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-) Alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 11.311,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanun gereği alınması gereken 3.863,46 TL harçtan peşin alınan 3.159,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 704,12 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-) Davacı tarafından yapılan 493,60 TL yargılama gideri üzerinden kabul red oranına gör hesaplanan 148,08 TL yargılama gideri ile peşin alınan 3.159,34 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 20.550,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
II-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine,
III-) Davalı tarafından istinaf başvuru aşamasında yapılan 148,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı taraf verilmesine,
IV-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
V-) 6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye