Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/553 E. 2022/1544 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/553
KARAR NO : 2022/1544

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2019
NUMARASI : 2019/102 Esas, 2019/1080 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … [16878-78481-45180] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/10/2019 tarih, 2019/102 Esas, 2019/1080 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, davalının keşidecisi olduğu 30/04/2017 keşide tarihli 50.000- TL bedelli çekin gününde bankaya ibraz edilemediğini, daha sonra keşideciye müracaat etmelerine rağmen ödenmediğini, keşidecinin sebepsiz olarak zenginleştiğini belirterek 50.000,00 TL çek bedelinin 11/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilii, çekin tarla alım-satımı nedeni ile Rıdvan Abanas isimli şahsa verildiğini, ancak tapudan satılan tarla ile gösterilen tarlanın farklı olduğunu, bundan dolayı davalının mağdur olduğunu, davacı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, davacının yetkili hamil olmadığını, çekin ibraz süresi geçtikten sonra davacının eline geçmiş olması ihtimalinin bulunduğunu, çekten dolayı müracaat hakkının bulunmadığını, bu nedenle çekten dolayı bir zararının bulunmadığını, çekin ibraz tarihinde çekin karşılığının banka hesabında bulunduğunu ancak ibraz edilmemesinden dolayı davacı şirketin sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesinin 21.06.2018 tarih ve 2017/1183 E., 2018/886 K sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiş, bu kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 21.01.2019 tarih ve 2018/1672 E., 2019/51 K. sayılı ilamıyla; “..Davaya konu çekte son ciro beyaza ciro olup, tarih mevcut değildir. Bu durumda ibraz süresinden önce ciro yapıldığı karine gereğidir. Ancak bu karinenin aksi davalı tarafından ispat edilebilinir. Davalı, bu iddiasının isbatı için davacının defterlerinin incelenmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece hiçbir delil toplanmadan davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat edemediği belirtilerek, kabul kararı vermiştir. İbrazdan önce ciro yapılmış olunduğundan, davalı sebepsiz zenginleşmediğini ispat edecektir. Ancak ibraz süresinden sonra ciro yapıldığı ispat edildiğinde alacağın temliki hükümlerine göre değerlendirme yapılacaktır. Bu nedenle davalının delilleri arasında bulunan davacı defterlerinin incelenmesinin yapılması gerekir. Yapılan inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekir..” gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı defterlerinde takibe konu çekin kayıtlarda yer almadığı, her ne kadar çek davacının ticari defterlerinde kayıtlı değilse de uygulamada sıklıkça rastlanılan bu durum çek sebebiyle bir hukuki ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin bulunmadığı sonucunu doğurmadığı, çekteki cironun tarihi bu şekilde de belirlenememiş dolayısıyla çekin ibraz süresinden önce ciro edildiğinin kabulü gerektiği, bunun aksini ispatlayan bir durum da dava dosyasında mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 50.000,00 TL alacağın 11/05/2017 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; çekte davacının cirosunun olmadığını, davacı şirketin ticari defterlerinde dava konusu çekin yer almadığının tespit edildiğini, davacının çekten dolayı alacaklı olduğunu ticari defterlerine kayıt etmekle yükümlü olduğunu, çekin ibraz süresi öncesi şirketin eline geçmediği tespit edildiğinden davacı şirket yasal hamil konumunda olmadığını, süresinde bankaya ibraz edilmeyen ve ticari ilişkiden kaynaklanmayan çekten dolayı reeskont oranında faize hükmedilemeyeceği gibi davanın açılmasına müvekkil firma sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerine, reeskont faize ve avukatlık ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince, istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili nedenlerle sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davacı, davalı tarafından keşide edilen ciro yoluyla yetkili hamili olduğu ve fakat süresinde ibraz edilmediği için kambiyo hukukundan kaynaklı haklarını kaybeden çekten dolayı TTK’nın 732.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinde bulunduğu, ispat yükü üzerinde olan davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ya da senet bedelini cirantalardan birine veya hâmile ödediğini yazılı delillerle ispatla yükümlü olduğu, bankaya ibraz edilmeyen çekin Fatma Aydoğan’ın beyaz cirosu ile davacıya intikal ettiği sabit olup, çekin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmamasının çeki hükümden düşürmediği, davacının çekin yetkili yasal hamili olmadığının davalı keşideci tarafından ispat edilemediği gibi davalının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlanamadığı, TTK m.732’da düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanıldığı gibi taraflar da tacir olduğundan taleple bağlılık gereği yazılı şekilde faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetildiğinde, davalının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.

Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan başlangıçta alınan 853,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.561,60 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı avansından kullanılan (posta masrafı olmak üzere toplam) 16,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.17/11/2022


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı