Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/455 E. 2023/280 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/455
KARAR NO : 2023/280

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1117 Esas, 2019/1394 Karar
KARAR TARİHİ : 14/10/2019

DAVACI : … (…)

VEKİLLERİ : Av. … [16044-40770-20601] UETS
Av. … [16066-60863-92461] UETS
DAVALI : …

VEKİLİ : Av. … [16051-50383-35257] UETS

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkiline ait … Makine Sanayi adına, davalıdan 08/05/2018 tarihli fatura ile 15.000 TL adet 21/05/2018 tarihli fatura ile de 5.000 adet olmak üzere toplam 20.000 adet jakar halı çengeli satın alındığını, bu alış veriş karşığılında davalı şirketin 08/05/2018 tarih ve 621068 seri numaralı, 46.912,26 TL bedelli ve 21/05/2018 tarih, 621131 seri numaralı, 15.637,74 TL bedelli 2 adet fatura kestiğini, her iki faturanın bedelinin müvekkili tarafından havale yoluyla ödendiğini, bu alışverişten önce davalıya, Akbank Garajlar Şubesi, Z 0987410 numaralı, 30/08/2018 keşide tarihli, 16.520,00 Amerikan doları bedelli çekin avans çeki olarak verildiğini, müvekkilin davalıya herlangi bir borcunun bulunmadığı gibi verilen avans çeki karşılığında da herhangi bir ürün teslim edimediğini, bu nedenle davalı firma elinde bulunan ve müvekkile ait çekin konusuz kaldığını, konusuz ve bedelsiz kalan çekin iadesi için ihtarname keşide edilmesine rağmen çekin iade edilmediğini ileri sürerek dava konusu çek nedeniyle müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile çekin bedelsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili, davacının iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin davacı yana fiyat teklifi gönderdiğini davacı tarafından bu fiyat teklifine olay verildiğini, 29/01/2018 tarihli fiyat teklifinde 20.000 adet jakar halı çengeli ile ilgili birim fiyatın 0,70 USD üzerinden, fiyatlara KDV’nin dahil olmadığı belirtilerek gönderildiğini, bu teklifin davacı tarafından kabul edildiğini, yani müvekkil şirket ile davacı borçlu şirket arasında döviz üzerinden emtia alım-satımına ilişkin bir anlaşma mevcut olduğunu, taraflar arasındaki faturanın mevzuat gereği TL üzerinden düzenlendiğini, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/10404 E. sayılı icra dosyasında davacı tarafından gönderilen ödemeler mahsup edilerek kalan bakiye üzerinden davacı aleyhine takip başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, icra dosyası incelendiğinde davalı tarafından davacı aleyhine 7.001,48 USD bedelli çek sebebi ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, alınan bilirkişi raporuna göre; taraf defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacının davalıdan 46.912,26 TLve 15.637,74 TL miktarlı faturalar ile toplam 65.550 TL tutarında davalıdan alış yaptığı, davacının banka aracılığı ile 62.550 TL ödeme yaptığı, davacının davalıya borcunun olmadığı, davaya konu çekin ise sipariş avansı olarak kaydedildiği, çek karşılığı mal alım-satımı gerçekleşmediği, iki faturanın da defterlerde ve BA-BS formunda kayıtlandığı, davalı tarafından davacıya kur farkı faturasının düzenlenmediği, kur farkı talebi için taraflar arasında bu yönde düzenlenmiş bir yazılı sözleşme olması ya da kur farkı talebi hakkında ticari bir teamülün oluşması gerektiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme akdedilmediği gibi aralarında kur farkı talep edilebilirliğine yönelik ticari bir teamül de oluşmadığı, fatura bedellerinin davacı tarafından ödendiği, dava konusu çek karşılığı mal teslimi yapılmadığı, davalının kur farkı talep etme hakkı da bulunmadığı anlaşıldığına davanın kabulüne, davacının Bursa 15. İcra Dairesinin 2018/10404 E. sayılı icra takibine konu 987410 seri numaralı, 16.520,00 USD bedelli 30/08/2018 keşide tarihli çek sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili, icra takibine konu çek miktarının 16.520 USD olmakla birlikte icra takibinin bakiye borç tutarı olan 7.001,48 USD üzerinden yapıldığı halde mahkemece bu husus göz önünde alınmaksızın hüküm kurulurken dava değeri 16.520 USD olarak değerlendirilerek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin bu miktar üzerinden hükmedildiğini, her ne kadar davacı tarafça takibe konu çekin avans çeki olduğu ileri sürülmüş ise de alım satım akdinde satılan ürün olan jakar halı çengeli için birim fiyatın USD üzerinden kararlaştırıldığını, davacıya fiyat teklifinin USD üzerinden yapıldığını, davacının da bu formu imzalayarak gönderdiğini, dolayısıyla meydana gelen kur farkından kaynaklanan bakiye alacak tutarının tahsili amacıyla davacı tarafça verilen çekin tahsil için icra takibine konulduğunu, davacı tarafında avans çeki olduğu ileri sürülen çeke ilişkin ödeme yapıldığını, ticari ilişki döviz olarak kararlaştırıldığından müvekkili tarafından kur farkına istinaden davacı tarafça yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden icra takibi yapıldığını, 29/01/2018 tarihli fiyat teklif sözleşmesi içeriğinden sözleşmenin döviz üzerinden yapıldığının açık olduğunu, mahkemece sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığına ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, dava konusu çekin avans çeki olarak verildiğini ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, kendi ticari defterleri dışında usulüne uygun şekilde yazılı delil ile çekin avans çeki olduğunu kanıtlaması gerektiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının çeliştiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davanın çek bedelin tamamı üzerinden açıldığını, avans olarak verilmiş çekin iade edilmemesi nedeniyle söz konusu çek kapsamında müvekkilinin borçlu olmadığının tespitinin talep edildiğini, banka dekontunda ödeme yaparken “çeke istinaden” ibaresi kullanmasının zaten açıkça taraflar arasında çekin ödeme aracı olarak değil bir güvence sağlamak amacıyla verildiğini ortaya koyduğunu, sözleşmenin döviz cinsinden kurulmadığını ve davalı tarafın iddia ettiği sipariş formundaki imzanın da müvekkile ait olmadığını savunarak davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, avans çeki olarak verildiği iddia edilen çeke ilişkin menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekilince süresi içerisinde karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı taraf, davalından mal satın aldığını davalının da satın almış olduğu mallara karşılık 08/05/2018 tarih ve 621068 seri numaralı, 46.912,26 TL bedelli ve 21/05/2018 tarih, 621131 seri numaralı, 15.637,74 TL bedelli 2 adet fatura kestiğini, her iki faturanın bedelinin havale yoluyla ödendiğini, Akbank Garajlar Şubesine ait Z 0987410 numaralı, 30/08/2018 keşide tarihli, 16.520,00 Amerikan doları bedelli çekin ise avans çeki olarak verildiğini, söz konusu çek nedeniyle müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürerek çek nedeniyle borcunun bulunmadığının tespiti ile çekin bedelsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı taraf ise taraflar arasında döviz üzerinden emtia alım-satımına ilişkin bir anlaşma mevcut olduğunu, davacı tarafından banka yoluyla dava konusu çeke istinaden gönderilen 15.637,74 TL ve 46.912,26 TL ödemelerin ödeme tarihindeki USD kuruna çevrilerek çek bedelinden mahsup edildiğini, kalan bakiye borcu için Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2018/10404 E. sayılı icra dosyasında davacı aleyhine takip başlatıldığını savunmuştur.
Yargılama aşamasında davalı defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 31/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin TL olarak kurulduğunun kabulü halinde bakiye borcun kalmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin döviz cinsinden kabulü halinde ise takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan 6.788,23 USD alacaklı olduğunun tespit edildiği; davacı defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davacı tarafa ait 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre, davacı tarafın davalı taraftan 08/05/2018 tarih 621068 seri numaralı faturayla 46.912,26 TL tutarında, 21/05/2018 tarih 621131 seri numaralı faturayla 15.637,74 TL tutarında olmak üzere toplamda 62.550,00 TL tutarında alış yaptığı, davacının davalıdan yaptığı bu alışların karşılığında davalıya banka aracılığıyla 62.550,00 TL ödeme yaptığı böylece davacı tarafın incelenen bu 2018 yılı yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davacının davalı tarafa (62.550,00 -62.550,00) =0,00 TL borcunun olmadığı, bunun yanında davacının davalıya dava dosyasına konu olan 0987410 numaralı 16.520,00 USD çeki verilen sipariş avansı olarak kayıt ettiği, ancak anılan bu çek karşılığında davalıdan herhangi bir alış yaptığı kaydının olmadığı tespit edilmiştir.
Somut olayda, davacı, davalıya mal karşılığı olmaksızın dava konusu çeki verdiğini iddia etmiş ve bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Çek, bir ödeme aracı olup, çeklerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği yolunda yasal karine mevcuttur. Bu durumda, davacının söz konusu çeki mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verdiğinin kabulü gerekir.
Yasal karinenin aksini yani çekin borç ödenmesinden başka bir amaçla verildiğini, bedelsiz bir avans çeki olduğunu iddia eden davacı tarafın bunu kesin delillerle ispatlaması gerekir. Yasal karinenin ispatı hususunda ise davalı tarafın defterlerinde çekin avans çeki olduğuna ilişkin bir bilgi bulunmadığından davacının kendi defterlerinin lehine delil teşkil etmesiz söz konusu değildir.
Öte yandan davacı taraf, davalı tarafça ticari ilişkinin döviz üzerinden kurulmasına yönelik sunulan teklif formundaki imzasını inkar etmiş ise de, söz konusu teklif forumun davacının mail adresinden kaşeli ve imzalı şekilde davalıya gönderildiği ve davacı tarafça davalıya banka yoluyla yapılan ödemelerin davalı tarafından düzenlenen faturaya ve dava konusu çeke istinaden gönderildiğinin açıklama kısmında belirtildiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin döviz üzerinden kurulduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, davacının dava konusu 16.520 USD bedelli çekin avans çeki olduğunu kesin delillerle ispat edemediği ve davalı defterleri uyarınca davacının 6.788,23 USD borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu Akbank Garajlar Şubesi, Z 0987410 numaralı, 30/08/2018 keşide tarihli, 16.520,00 USD bedelli çeke ilişkin olarak 9.731,77 USD yönünden borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair yeninden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde davanın reddini talep ettiğinden dava değeri üzerinden kabul ve ret miktarları uyarınca yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın kısmen kabulü ile davacının Akbank Garajlar Şubesine ait Z 0987410 numaralı, 30/08/2018 keşide tarihli, 16.520,00 USD bedelli çeke ilişkin olarak davalıya 9.731,77 USD borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-) Alınması gerekli 4.447,35 TL harçtan peşin alınan 1.878,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.568,82 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 1.286,58 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre 757,79 TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 1.919,63 TL harç toplamı olan 2.677,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

5-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.416,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
7-) Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
II-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
III-) Davalı tarafından istinaf başvuru aşamasında yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
V-) Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 09/03/2023


Başkan