Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/451 E. 2021/129 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ……. -….
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :……
KARAR NO :….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ….
ÜYE : ……..
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …..
NUMARASI : ….. Esas, … Karar

DAVACI : ….- …..

DAVALI : ….

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/02/2021

….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih …. Esas, …. Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin …… plakalı aracın kasko sigortacısı olduğunu, 19.04.2016 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı ……… plakalı aracın, sigortalısı olan …. plakalı araca çarparak hasar verdiğini, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkil şirketin sigortaladığı araçta 107.500,00 TL zarar meydana geldiğini, 03.06.2016 tarihinde 107.500,00 TL ödemenin sigortalıya ödendiğini, davalı şirketin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından 31.000,00 TL’nin, kaskosunun ihtiyari Mali Sorumluluk Sigortasından ise 10.000,00 TL olmak üzere 41.000,00 TL olarak tahsil edildiğini, kalan 66.500,00 TL’nin tahsili için Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2016/10867 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini bildirerek, takibe itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu maddi hasarlı kaza tutanağında kusur oranının hatalı belirlendiğini, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait aracın hızını ve şeridini ayarlayamayarak müvekkili firmanın aracına arkadan çarptığını, dolayısıyla kusurlu olduğunu, kaza tutanağında olayın gerçekleştiği yere ilişkin detay bilgisi yazıldığı fakat kazaya karışan diğer aracın hızı, tır parkı çıkışı olması ya da dikkatsizliği değerlendirilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda kazanın oluşumunda 06 FT 1126 plakalı araç sürücüsü Bülent Güner’İn %100 oranında kusurlu olduğu, 54 KU 395 plakalı araç sürücüsü Erdinç Öğrek’in kusursuz olduğu, TTK’nın halefiyet başlıklı 1472.madesi gereği sigortacının sigortalısına ödediği tazminat miktarı kadar sorumlulara rücu hakkı olduğu, kaza sebebi ile 54 KU 395 plakalı araçta işçilik bedelleri dahil toplam 106.594 T.L miktarında hasar meydana geldiği, zorunlu trafik ve İMM sigortası ödemeleri düşüldükten sonra davacı sigorta şirketinin tehlike sorumluluğu gereği araç maliki-davalıdan talep edebileceği miktarın 65.594 T.L olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, işlemiş faiz yönünden dava harçlandırılmadığından değerlendirme yapılmamış, alacak likit olmadığından bahisle de icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf talebinde; Yerel mahkemenin belirttiğinin aksine yerel mahkemeye yasal süresi içinde 22.03.2017 tarih ……… iş emri ile cevap dilekçesinin dosyaya gönderildiğini, yargılama esnasında tanık listesi bildirmiş olmalarına rağmen tanıklarının dinlenmediğini, Hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı,yol durumuna göre hızını ve sürüşünü ayarlamayan tarafa kusur verilmemesi nin ve otoyolda, önünde olan bir araca arkadan çarpan bir araca hiç kusur verilmemesinin hatalı olduğu,
kaza yerinin hatalı değerlendirildiği, müvekkil şirket aracı emniyet şeridi dışında ise kaza nasıl emniyet şeridindeki müvekkil firma aracına arkadan çarpılması suretiyle gerçekleştiğinin açıklanmadığını, dosya kapsamında bilirkişiler eksper raporunda belirtilen parçalar bakımından fiyat araştırması yaptıklarını ve buna uygun olarak rapor hazırlandığını beyan etmişler ise de bu araştırma eksik olduğu, 3 tane servis ismi yazılarak hazırlanan iş bu raporun hükme esas alınması kabul edilemeyeceği, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, sigortacının rücu istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
1-Öncelikli olarak davalı vekilinin yerel mahkemenin süresinde cevap vermelerine rağmen yasal süresinde cevap verilmediğine ilişkin kabulü ve bu nedenle bildirdikleri tanıkların dinlenmediği yönünden istinaf isteminin incelenmesinde; davacı tarafça davanın ….. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından açıldığı, belirtilen mahkemenin …Esas, … Karar sayılı … tarihli ilamı ile dosya üzerinden yapılan inceleme ile davanın görev yönünden usulden reddine dair görevsizlik kararı verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın ….. Ticaret Mahkemesinin …. Esasın kayıt yapıldığı ve dava dilekçesinin 14/03/2017 tarihinde anılan mahkemenin tensip zaptı ile birlikte davalıya tebliğ edildiği, davalı vekilince 23/03/2017 tarihinde yani iki haftalık yasal cevap süresi içinde cevap verildiği anlaşılmıştır. Bu yönüyle mahkemenin davalının cevap süresinde cevap vermediğine ilişkin kabulü yerinde değildir. Davalının bu yöne yönelik istinaf istemi yerindedir.
Ancak davalı vekilince bildirilen tanıklardan ……..’in 15/11/2017 tarihli keşifte dinlendiği, diğer davalı tanığın ….’in ise dava konusu kazaya karışan …. plaka sayılı çöp kamyonunun şoförü olduğundan bahisle dinlenmesine yönelik talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla bu haliyle tanıklarının dinlenmediğine ilişkin davalı istinafı yerinde değildir.
2-Davalı vekilince kusur raporuna ilişkin itirazlarının incelenmesi için oluşturulan ara karardan dönülerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadığı ve hükme esas alınan Trafikçi bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı, rapora itirazlarının karşılanmadığı belirtilerek yapılan istinaf istemi bakımından dosya incelendiğinde;
Yerel mahkemece, 15/01/2018 tarihli celsede davalı tarafın itirazları doğrultusunda İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına yönelik ara karar oluşturulduğu, dosyanın İstanbul ATK’ya gönderildiği, ATK’nın 26/09/2018 tarihli müzekkere ile sağlıklı kusur oranının tespiti için açılmış ise ceza dosyasının yok ise hazırlık evrakının tümünün tespitine gerek duyulduğu belirtilerek, dosyanın iadesine karar verildiğinin bildirildiği, bu doğrultuda 24/12/2018 tarihli celsede dava konusu kaza sebebiyle bir ceza dosyası yada bir soruşturma dosyası olup olmadığı konusunda ve şayet var ise numarasını bildirmek üzere davalı vekiline süre verildiği, davalı vekilinin ceza dosyası olmadığına dair dilekçesi üzerine takip eden 29/03/2019 tarihinde duruşmanın (2) nolu ara kararı ile ATK’dan kusur raporu alınmasına yönelik ara karardan dönülmeksizin 1 nolu celsenin (6) nolu ara karar gereği dosyanın bir Makine Mühendisi ve bir Sigorta alanında uzman bir bilirkişiye tevdiine dair ara karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince kusura ilişkin bilirkişi raporuna davacının sigortalısına ait araç sürücüsünün kaza anındaki hızı ve bu aracın davalıya ait araca arkadan çarpması kaza yerinin emniyet şeridi ile son şeridin birleşme noktası olduğu hususlarında itirazda bulunmuş, bu itirazların değerlendirilmesi mahkemece de gerekli görülüp ATK’dan rapor alınması yönünde ara karar kurulmasına rağmen, buna ilişkin yukarıda belirtilen ATK müzekkere cevabı hatalı değerlendirilerek dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile bu husus yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu yönüyle davalı vekilinin istinaf istemi yerindedir.
Yerel mahkemece, davalı vekilinin itirazlarını karşılar şekilde ATK’dan kusura ilişkin bir rapor alınmak ve sonucuna göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir.
3-Kaldırma nedenine göre, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle davalı vekilnin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. tarih, ….. Esas, ……. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına,
4-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
5-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
6-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 05/02/2021

……….
Başkan
….
(e-imza)
….
Üye
….
(e-imza)
….
Üye
….
(e-imza)

Katip
……….
(e-imza)