Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/448 E. 2023/297 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/448
KARAR NO : 2023/297
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/906 Esas, 2019/1687 Karar
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
ANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olduğunu ancak bedelsiz senedin sonradan doldurularak icra takibine konulduğu, müvekkilinin şirket müdürü olduğu dönemlerde kullandırılan kredilerinin tamamının ödendiğini, icra takibine konulan senedin teminat senedi olarak verilmiş olabileceğini ancak kredilerin ödenmesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını, kötü niyetli olarak senedin takibe konulduğunu ileri sürerek Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasında takibe konu senet nedeniyle müvekkilinin davalı bankaya 506.939,66 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, takibe konu edilen senette davacının aval veren sıfatında olduğunu, davacının takibe konu senetteki imzayı kabul edip yanlızca borca itiraz ettiğini, senedin sonradan doldurulduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, alınan asıl ve ek bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı aleyhine Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasında takibe konulan konu senetten dolayı davacının davalıya 506.939,66 TL borçlu olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasında takibe konu senedin düzenleme tarihinin 11/06/2010 olup bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olduğunu, fakat bononun sonradan doldurulduğunu, senede gözle bakıldığında bile vade tarihi olan 06/03/2018 tarihinin, tutar olarak yazılan 1.000.000,00 TL’nin, elle yazılan 06 Mart 2018 tarihinin, bir milyon olarak belirtilen bedel kısmının, Bursa mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirten kısmın sonradan doldurulduğunun ve müvekkilinin eli ürünü olmadığının açık bir şekilde belli olduğunu, ilk derece mahkemesince bu hususta bir inceleme veya araştırma yapılmadığını, yine yargılama sırasında alacağa konu GKS dosyaya celp edilmediğini, borçlu Haluk Elektroteknik Elektrik Makine Metal Gıda İnş. Taah. Montaj Müş. Mük. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.nin eski müdürü olan müvekkilinin şirket müdürlüğünün 02/08/2012 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin şirket hisselerini devrettiğini, müvekkilinin şirketin müdürü olduğu dönemlerde kullanılan kredilerin tamamı ödenmiş olup kredi borçlusu şirketle bağını kesmiş olması nedeniyle alacağa konu edilen GKS’ nin dosyaya celp edilmesi ve müvekkilinin hisse devir tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken GKS dosyaya celp edilmeden sadece bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre, eksik ve hatalı inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödenmeyen mektup komisyonları yahut tahakkuk ettirilmemiş gecikme tazminatlarının ne şekilde hesaplandığına dair bir tespite yer verilmediğini, öte yandan davalı tarafından alacağa konu edilen ve müvekkilinin borçlu olduğuna dair hükme esas alınan 886575 seri numaralı 425.500,00 TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrilmediğini, söz konusu teminat mektubunun müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmasından sonra şirket ile idare arasında imzalanan ihale sözleşmesinin şartı olarak alındığını bu nedenle müvekkilinin teminat mektubundan sorumluluğunun bulunmadığını, teminat mektubunun da bilirkişi raporunda belirtildiğinin aksine tazmin edilmediğini, mahkemeden Metro İstanbul San. ve Tic. AŞ tarafından iflas masasına kayıt talebinde bulunup bulunulmadığının tespit edilmesi talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece bu hususta gerekli araştırmanın yapılmadığını, takip ve dava tarihinde böyle bir kayıt talebinde bulunulup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, alacağa konu edilen teminat mektuplarının hangi GKS’ den kaynaklandığı, 28/08/2014 tarihli teminat mektubu için davalı banka tarafından yeniden GKS düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, davacının asıl borçlu şirket bünyesindeki görevinin veya bağının 2012 yılı itibariyle sona ermiş olmasının kendi iç ilişkileriyle alakalı olup dava konusu alacak nezdinde herhangi bir önemi olmadığını, dava dışı Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından 29/09/2017 tarihinde (garanti süresinin sonu olan 02/10/2017 tarihinden önce) söz konusu mektubun nakde çevrilmesi amacıyla müvekkil bankadan tazmin talebinde bulunduğunu, tazmin talep edildiği tarihte müvekkil bankanın faaliyet izninin iptal edilmiş olması nedeniyle söz konusu talebin yerine getirilemediğini, dava dışı muhatap Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret AŞ’nin 10/10/2018 tarihinde mezkur teminat mektubunun tazmini amacıyla iflas masasına alacak kaydının yapılmasını talep ettiğini ve iflas masasına alacak kaydı yapıldığını, dolayısıyla davacının davaya konu senet kapsamında başlatılan icra takibinde sorumluluğu bulunduğunu savunarak istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibine karşı menfi tespit talebine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Menfi tespit talebine konu Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından 11/06/2010 tanzim tarihli, 06/03/2018 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bonoya istinaden 506.939,66 TL’nin tahsili amacıyla davacı borçlu ve Haluk Otomosyon…AŞ, Haluk Elektrik…Ltd.Şti., Haluk Özyıkıcı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takip dayanağı bononun davalı Asya Katılım Bankası AŞ emrine düzenlendiği, 1.000.000 TL bedelli olup Haluk Elektronik…Ltd.Şti.nin asıl borçlu, Haluk Otomasyon…AŞ, Haluk Özyıkıcı ve H.Ender Eray’ın avalist olduğu görülmektedir.
Yargılama aşamasında alınan15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davalı banka ile dava dışı asıl borçlu Haluk Elektronik…Ltd.Şti. arasında 11/06/2010 tarihinde 1.000.000 TL limitli GKS imzalandığı, söz konusu sözleşmeye davacı …, Haluk Otomasyon…AŞ ve Haluk Özkıyıcı’nın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak 1.000.000 TL kefalet limitiyle sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzalarının bulunduğu, dava konusu bononun GKS ile aynı tarihte (11/06/2010) ve vadesiz/açık vadeli, 1.000.000 TL bedelli olması, bononun taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 20.3.3 maddesi uyarınca banka tarafından talep edilmiş ve ilgililerce imzalanarak GKS kapsamında kullandırılacak kredilerin teminatı olarak bankaya verildiği kanaatine varıldığı, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile 11/06/2010 tarihinde imzalamış olduğu 1.000.000,00 TL limitli GKS ve avalist olarak aynı tarihte imzalamış olduğu 1.000.000,00 TL tutarlı bono kapsamında kullandırılan 28/08/2014 tanzim tarihli, 02/10/2017 vade tarihli 86575 seri nolu 425.500 TL tutarlı teminat mektubunun tazmin bedeli ile gayri nakdi kredilerden kaynaklanan 12.022,71 TL komisyon ve 886563 seri nolu 30.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun depo bedeli toplamı 506.939,66 TL alacağın tahsili için Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 Esas sayılı dosyasındaki takibe konu senetten dolayı davacının davalıya borçlu bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, davalı tarafından alacağa konu edilen 886575 seri nolu, 425.500 TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrilmediği, diğer yandan raporda alacağa konu edildiği belirtilen 86563 seri nolu 11/07/2014 tarihli, 30.000 TL bedelli teminat mektubu aslı ile alacağa konu edildiğine dair herhangi bir beyanın bulunmadığı 886562 seri nolu 11/07/2014 tarihli 33.000 TL bedelli teminat mektubu aslının davalı tarafa 16/10/2017 tarihli ihtarname ile iade edildiğini, 886575 seri nolu teminat mektubunun 2010 yılında imzalanmış GKS istinaden düzenlenmiş olamayacağını belirterek rapora itiraz etmesi üzerine, 886575 seri nolu 425.500,00 TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilip çevrilmediği hususunda müzekkere yazılan İstanbul Ulaşım San.ve Tic.AŞ, Asya Katılım Bankasının faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiği, karar çerçevesinde bankacılık faaliyetleri yapılamadığından teminat mektubunun nakde çevrilmesinin yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkemece alınan 18/09/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile 11/06/2010 tarihinde imzalamış olduğu 1.000.000 TL limitli GKS ve avalist olarak aynı tarihte imzalamış olduğu 1.000.000 TL tutarlı bono kapsamında kullandırılan 28/08/2014 tanzim tarihli, 02/10/2017 vadeli, 886575 seri no.lu tazmin talebinde bulunulan 425.500 TL tutarlı teminat mektubu için 29/09/2017 tarihinde (garanti süresinin sonu olan 02/10/2017 tarihinden önce) davalı müflis bankadan tazmin talebinde bulunulduğu, davalı bankanın tazmin talebine ilişkin olarak faaliyet izninin kaldırılması nedeniyle tazmin talebinin yerine getirilemediğinin bildirildiği, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2017 tarih ve 2017/41 E. sayılı kararı ile Asya Katılım Bankası AŞ’nin iflasına karar verildiği, müflis bankanın iflas tasfiyesinin, İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2017/14 iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, dava dışı muhatap Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret AŞ tarafından 886575 no.lu, 28.08.2014 tarihli, 02/10/2017 vadeli 425.500 TL tutarlı teminat mektubu için 10/10/2018 tarihinde İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2017/14 İflas Sayılı dosyasına iflas tarihinden itibaren işleyecek faizi göz önüne alınarak iflas masasına kaydının yapılması talebinde bulunulduğu, 13.403,30 TL ödenmeyen mektup komisyonları, 2.153,18 TL dava ve noter masrafları ile 65.883,18 TL tahakkuk ettirilmemiş gecikme tazminatından oluşan toplamı 506.939,66 TL alacağın tahsili için Bursa 18.İcra Müdürlüğünün 2018/7119 esas sayılı dosyasında takibe konu senetten dolayı davacının davalıya karşı sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının avalist olduğu bononun 11/06/2010 tarihli genel kredi sözleşmesine teminat olarak verildiği ve davacının, uyuşmazlık konusu 886575 seri no.lu teminat mektubunun söz konusu genel kredi sözleşemesine istinaden düzenlenmediği yönündeki savunmaları da nazara alınarak, öncelikle banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davalı banka ile Haluk Elektronik…Ltd.Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmelerinin tespiti ile davalı bankanın alacağının dayanağı olan 886575 seri no.lu teminat mektubunun hangi kredi sözleşmesine istinaden düzenlendiğinin bu suretle davacının söz konusu teminat mektubu nedeniyle sorumlu olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Zira menfi tespit talebine konu bononun davalı banka ile dava dışı borçlu Haluk Elektronik…Ltd.Şti. arasında 11/06/2010 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak aldığı anlaşılmaktadır.
Davalının alacağına konu teminat mektubunun, dava konusu bononun teminat olarak verildiği genel kredi sözleşmesine istinaden düzenlendiğinin tespiti halinde ise; dava dışı şirket tarafından iflas masasına alacak kaydettirilen teminat mektubuna ilişkin dava dışı Metro İstanbul Sanayi ve Ticaret AŞ’ye ödeme yapılıp yapılmadığının sorularak kredi sözleşmesinin okunaklı suretinin temini ile davalı bankanın teminat mektubu nedeniyle alacağını talep hakkının takip tarihi itibariyle doğup doğmadığının, doğmuş ise sözleşme hükümleri çerçevesinde talep edilebilecek komisyon ücreti, masraf ve faiz miktarının denetime elverişli şekilde tespiti ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak deliller toplanmadan ve incelenmeden hüküm tesis edildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan istinaf karar ve ilâm harcının istinaf eden tarafa talep halinde ilk derce mahkemesince iadesine,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada verilecek hükümle birlikte değerlendirimesine,
6-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/03/2023


B