Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/355 E. 2022/1454 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/355
KARAR NO : 2022/1454
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2019
NİLİ : Av. … [16441-44476-04528] UETS
DAVANIN KONUSU : Ayıp Nedenine Dayalı (Bedel İadesi-Misli ile Değişim İstemli)
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/05/2019 tarih, 2016/531 Esas, 2019/760 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından davalıdan Polmek 350 Poliüretan makinesinin 26/12/2013 tarihinde 71.980 Euro bedelle satın alındığını, makinenin 1,5 yıl verimli çalışmasından sonra döküm kafasındaki arıza nedeniyle 2015 yılından itibaren hatalı üretim yaptığını, davalı firma görevlileri tarafından makinedeki arızaların giderilmeye çalışıldığını ancak üretimden kaynaklanan gizli ayıpların giderilemediğini, müvekkilin nama ifa kapsamında makinadaki ayıplı pompaları değiştirdiğini sonuç alınamadığını, bu nedenle müvekkilinin seçimlik hakkını ayıplı olan makinaya ilişkin satım sözleşmesinden dönme şeklinde kullandığını belirterek, (71.980 Euro X 3,20=) 230.336,00 TL satım bedeli ile nama ifa için yapılan harcamalarla ilgili 2 adet fatura bedeli olan (8.650,44+9326,72=) 18.977,16-TL olmak üzere toplam 249.313,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 22/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili, bu talep kabul olmadığı takdirde makinanın aynı model yenisiyle değiştirilmesini, bu talepleri kabul edilmediği takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; makinenin satım tarihi ile dava tarihi arasında geçen 2 yıl 4 aylık süre nedeniyle ayıptan doğan sorumluluğunun zamanaşımına uğradığını, makine sebebiyle yapılan ödemenin 204.451,99-TL olduğunu müddeabihi bu nedenle kabul etmediklerini, makinedeki arızaların kullanıcı hatasından kaynaklandığını buna rağmen sorunların iyi niyetle giderilmeye çalışıldığını, halihazırda makinede ayıp, hata veya kusur bulunmadığını, davacının nama ifa taleplerinin yerinde olmadığını bu nedenle davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde BK 229/1 maddesi gereği davacının elde ettiği karın dava konusu makine ile birlikte iadesini, satılanın onarılması veya satış bedelinden indirim yoluna gidilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller ile alınan bilirkişi raporu uyarınca; dava konusu makinede üretimden kaynaklı gizli ayıp bulunduğu gerekçesi ile makine için ödenen satım bedeli ve faturalı masraf bedelleri üzerinden davanın kısmen kabulüne, makinenin iade tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; dava konusu edilen müddeabihin 248.313,16-TL olduğu halde maddi hata ile masraf bedelinde hata yaptıklarını, hükmün 248.313,16-TL kabul edilerek kurulması, makinenin bedelinin fatura tarihindeki kur yerine dava tarihindeki kura göre belirlenmesi gerektiğini dolayısıyla bu iki yönlü hukuka aykırılık nedeniyle karşı yana vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin başlangıç tarihinin iade tarihi yerine temerrüt veya dava tarihi olması, ayrıca yargılama sırasındaki kurdaki değişim ve beyanları gözetilerek seçim hakkının hatırlatılarak karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile ayıplı makinenin ayıpsız ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıp nedenine dayalı sözleşmeden dönme ile bedeli iadesi ve masrafların tahsili olmadığı takdirde misli ile değişim veya ayıp oranında indirim istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, asli talep yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Hüküm altına alınan miktara uygulanacak faizin başlangıç tarihi yönünden yapılan inceleme de;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan makineyi halen kullanmakta olup, davalıya makinenin teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. Bir başka deyişle, makine iade edilmeden bedel ödenmesi söz konusu olmadığından, davaya konu makinenin davacı tarafça davalıya iadesi gerçekleşmeden davacının satış bedeli alacağı için faiz istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece, dava konusu aracın davalıya iade edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
2-Seçimlik hakka yönelik yapılan inceleme de;
Ayıba karşı tekeffül borcuna ait 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 219 ila 226. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı aynı Kanunun 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir.
Alıcı, satılan malın ayıbının bulunması halinde TBK’nun 227. maddesine göre satılanı redde hazır olduğunu beyanla sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakları mevcuttur. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup, bir irade açıklaması olarak, satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Öte yandan bozucu yenilik doğrucu hak kullanılmasıyla birlikte hakkı kullanan kişi bu kararından geri dönmesi mümkün değildir.
Eldeki davada davacı seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak olarak kullandığını “talep sonuç” kısmında izah ederek asli talebini de bu doğrultuda gerçekleştirmiştir. Bu nedenle mahkemece öncelikle asli talep doğrultusunda değerlendirme yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygundur.
3-Müddeabih ve makine bedeline yönelik yapılan inceleme de;
a-Dava değeri dava açılırken harçlandırılan miktar üzerinden belirlenir. Davacı tarafından dava açılırken müddeabih 249.313,16-TL gösterilerek bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır. Bu nedenle mahkemece bu miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğrudur. Masraflara yönelik fatura miktarındaki toplama hatasının davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden sonuç doğuracak şekilde giderilmesi mümkün değildir.
b- 6098 Sayılı TBK’nın 99. maddesi uyarınca; konusu para olan borç ülke parasıyla ödenir. Ancak ödemenin ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödenmesi kararlaştırılmış ise alacaklı ödemenin bu para birimiyle veya ülke para birimiyle ödenmesini istemede seçimlik hakka sahiptir. Somut olayda; taraflar arasındaki sözleşmenin yabancı para üzerinden yapılması davacının dava tarihindeki kur değeri üzerinden seçimlik hak uyarınca talepte bulunmasının mümkün olmasına göre mahkemece dava tarihindeki satış bedelinin kur karşılığı olan miktara hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış tarihindeki değere hükmedilmesi doğru görülmediğinden yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir.

Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (3-a) bendinde açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, sair istinaf sebeplerinin açıklanan nedenlerle esastan reddine, yerel mahkeme kararının davacı lehine kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın353/1-b/2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/05/2019 tarih, 2016/531 Esas, 2019/760 sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Dava konusu Polmek 350 Poliüretan Makinesinin gizli ayıp nedeniyle davalı tarafa teslimine, satış bedeli olarak davalıya ödenen 230.336,00 TL ile parça değişimleri ve masraf bedeli olan 17.977,16 TL olmak üzere toplam 248.313,16 TL’nin makinenin iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.962,27 TL harçtan peşin alınan 4.257,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.704,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan 2.585,80 TL yargılama gideri üzerinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.559,94 TL ile 4.257,65 TL peşin harç toplamı 6.817,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 37.763,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
3-İstinaf incelemesi harç ve yargılama masrafları yönünden;
a-Davacı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvurma harcının hazineye irat kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan 58,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacının istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Karar teblig işlemlerinin kararın temyiz yasa yoluna tabi bulunması sebebiyle Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza