Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/311 E. 2022/1448 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/311 – 2022/1448
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/311
KARAR NO : 2022/1448

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022

Davacı vekili ile davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından özel restoran paket sigorta poliçesi ile sigortalanan iş yerinde, 25/06/2016 tarihinde, davalı şirkete ait dolaptan çıkan yangın sonucu hasar meydana geldiğini, ekspertiz incelemeleri sonucunda meydana gelen yangının restoran faaaliyeti gösteren iş yerinin mutfak kısmında bulunan davalıya ait dolaptan çıktığının tespit edildiğini, zarar nedeniyle sigorta teminatı kapsamında 20/07/2016 tarihinde sigortalıya 15.946,06 TL tazminat ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin TTK md. 1472 hükmü uyarınca haiz olduğu yasal halefiyete binaen ödediği sigorta tazminatını hasarın sorumlusu olan davalıdan tahsil için Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2016/10205 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla icra takibi başlattığını ancak davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile Paşa Et Mangal arasında 26/04/2014 tarihinde “emanet soğutucu sözleşmesi” imzalandığını ve iş bu sözleşme uyarınca ve sözleşmede belirtildiği üzere 28/04/2014 tarihide soğutucunun “sağlam, noksansız ve çalışır durumda” teslim edildiğini, soğutucunun teslim edildiği 28/04/2014 tarihinden yangının çıktığı 25/06/2016 tarihine kadar soğutucu ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmadığını, yangının soğutucudan çıkmış olduğu iddiasının da sabit olmayıp, bu konuda yapılan ekspertiz incelemesinin hangi verilere dayanılarak yapıldığının da meçhul olduğunu, söz konusu yangının müvekkiline ait soğutucudan çıkmış olduğu kabul edilse dahi, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan emanet soğutucu sözleşmesinin 4. maddesine göre sözleşme konusu soğutucuların emanetinde bulunduğu sürece, kullanım sırasında müşterinin iyi niyetle hareket etmek ve soğutucular kendisininmiş gibi her türlü ihtimamı göstermek zorunda olduğunu, 5. maddesinin ise “soğutucuların elektrik gibi işletme giderleriyle hatalı kullanımından kaynaklanan her türlü bakım, onarım vs. giderleri müşteriye aittir” şeklinde olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere dava konusu soğutucunun müvekkili şirket tarafından sağlam, noksansız ve çalışır durumda teslim edildiğin, soğutucuların bakımından ve bu sebeple meydana gelecek zararlardan müşterinin sorumlu olup müvekkiline bir sorumluluk yüklemenin mümkün olmayacağını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına iş bu olay sebebi ile 20/07/2016 tarihinde 15.946,00 TL ödeme yapıldığı, kusur ve hasar durumunun incelenebilmesi için mahallinde inşaat, elektrik-elektronik mühendisi, yangın ve sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi marifeti ile yapılan keşif sonucu hazırlanan bilimsel, denetlenebilir ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre; yangının dava dışı Paşa Et Mangal isimli restorantta emanet olarak teslim edilen ve kullanılan Sütaşa ait buzdolabının motoru ve enerji bağlantı noktasında başladığı, yangın çıkış sebebinin buzdolabın uygun olmayan enerji bağlantısı yapılması sonucu aşırı ısınma nedeniyle çıktığı, yangının meydana gelmesinde kendisinden beklendiği oranda yeteri kadar tekniğine uygun altyapısına özen göstermeyen sigortalının %80 oranında kusurlu olduğu, tekniğine uygun alt yapısı olmayan müşterisinin altyapısına buzdolabının kurulumunu yaptıkları ve bu yönde dosyada bir şerhi olmayan davalı şirketin de %20 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş olmakla kusur oranında meydana gelen zarardan haksız fiil sorumluluğu gereği davalıyı sorumlu tutmak gerektiği, dava konusu işletmede yangından ötürü inşaat ve elektrik tesisat yapım işleri ile ilgili toplam maliyetin 15.946,06 TL olduğu, kusur oranına göre ise davacı tarafından talep edilebilecek rücuen tazminat bedelinin 3.189,21 TL olduğu bildirilmiş olduğu grekçesiyle, davanın kısmen kabulüne davalının Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2016/10205 Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.189,21 TL asıl alacak, 58,98 TL işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek yıllık %9 oranında ve değişen oranlarda işleyecek yasal faizi, icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hiçbir somut veriye dayanılmaksızın, eski tesisata bilinçsiz eklemeler yapılması ile tesisatın zorlanabileceği, bu durumun da gevşemeye sebebiyet verebileceği ve yangının meydana gelebileceğinin varsayıma dayalı olarak sigortalı işyerine kusur izafe edildiğini, davacı şirket sigortalısı tarafından üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirilmiş olup birden fazla çoklu prizlerin yanlış kullanımının söz konusu olmadığını ayrıca yangının davalıya ait buzdolabından kaynaklı olarak buzdolabının motor kısmında başladığını, çelişkili ve hiçbir somut veriye dayanılmaksızın hazırlanan ve yerel mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu hukuki dayanaktan yoksun ve denetime elverişsizdir olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere dava konusu soğutucunun, müvekkil şirket tarafından sağlam, noksansız ve çalışır durumda teslim edilmiş olup soğutucuların bakımından ve bu sebeple meydana gelecek zararlardan müşterilerin sorumlu olduğunu, dolayısıyla dava dışı işletmenin gerekli özen ve dikkati göstermemiş olup yangının çıkmasına da dikkat ve özen yükümlülüğüne uymamasının sebep olduğunu, sözü edilen buzdolabının kurulumunun da müvekkili şirket tarafından yapılmadığını, emanet soğutucu sözleşmesi gereği kullanıma hazır haldeki dolabın dava dışı işletmeye teslim edildiğini, müvekkil şirkete de kusur izafe edilmesinin somut ve hukuki bir gerekçesi bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, davacı sigorta şirketinin sigortalı iş yerinde meydana gelen yangın sonucu sigortalısına yaptığı ödemenin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen tazmini amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2016/10205 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde; davacı Sompo Japan Sigorta AŞ tarafından davalı Sütaş Süt Ürünleri AŞ aleyhine 15.946,06 TL asıl alacak, 294,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.240,95 TL’nin tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafça süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edildiği, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde de iş bu itirazın iptali davasının açıldığı görülmektedir.

1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan incelemesinde;
6100 sayılı HMK’nın m. 341/2 hükmü “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” şeklindedir. Yine 6100 sayılı HMK Ek Madde-1 hükmünde 341. maddedeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı; 341. maddedeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.
Söz konusu yeniden değerleme oranındaki artış sonucu, ilk derece mahkemesi hükmünün verildiği 2019 yılı için HMK m. 341/2 hükmündeki kesinlik sınırı 4.400,00 TL’dir.
Somut olayda, davacı tarafça 15.946,06 TL asıl alacak, 294,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.240,95 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3.189,21 TL asıl alacak, 58,98 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği, davalı taraf aleyhine hükmedilen miktarın HMK’nın 341/2 maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altında kaldığı, bu suretle ilk derece mahkemesince verilen karar aleyhine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığı, davacının istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen davalı vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinde de bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352/1-b hükümleri gereğince usûlden reddine karar verilmiştir.

2-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan incelemesinde ise;
Davacı taraf, yangına sigortalı iş yerinde bulunan davalıya ait buzdolabının neden olduğunu ileri sürmekte olup düzenlenen ekspertiz raporunda da yangının davalıya ait dolaptan çıktığı belirtilmiştir.
Yargılama aşamasında yangının çıkış sebebi ve kusur durumuna ilişkin mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti raporunda ise yangın bölgesinde birer fiziksel ve kimyasal deliller olan yanma oranları ile yangın deformasyonlarına göre yangının Sütaş Süt Ürünleri AŞ tarafından emanet olarak teslim edilen ve davacı sigortalısı olan Paşa Et& Mangal tarafından kullanılan restoran ve market tipi buzdolabının motorundan ve/veya buzdolabının enerji bağlantı noktasında başladığı, yangının çıkış sebebinin ise buzdolabının uygun olmayan enerji bağlantısı yapılması sonucu elektrik tesisat ile bağlı olduğu cihaz yani elektrik tesisatının bağlantısı noktasında ark oluşması sonucu motorun aşırı ısınmasıyla çıktığı, yangının meydana gelmesinde kendisinden beklendiği oranda kablaşlama başta olmak üzere yeteri kadar tekniğe uygun altyapısına özen göstermeyen davacı yan işletmecisi sigortalının %80 kusurlu olduğu, yangının meydana gelmesinde tekniğine uygun altyapısı olmayan müşterisinin altyapısına buzdolabının kurulumunu yaptıkları ve bu yönde dosya bütününde herhangi bir şerhi olmayan davalı Sütaş Süt Ürünleri AŞ’nin %20 kusurlu olduğunu, diğer yandan dava konusu işletme bütününde görünen ve değer tespite kayda alınan inşaat ve elektrik tesisat yapım işleri ile ilgili toplam maliyetin de ödenen tazminattan bir miktar fazla olduğunun görülmekle; sigortalı tarafından kabul edilen ve ödenen tutarın esas alınarak 15.946,06 TLX0,20 kusur=3.189,21 TL’nin 20/07/2016 tarihinden itibaren faizi ile davalı taraftan talep edilebileceğini yönünden kanaat bildirildiği, itiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporunda da yangının çıkış sebebi ve kusur oranları konusunda kök raporda belirtilen görüşün aynen muhafaza edildiğini anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Halefiyete dayalı rücu davası ise, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. TMK 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. maddede ispat yükü düzenlenmiş ve ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu ifade edilmiştir.
Somut olayda da olay mahallinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporunda, yangının davalıya ait buzdolabından çıktığı ancak buzdolabının uygun olmayan enerji bağlantısı yapılması sonucu elektrik tesisatının bağlantı noktasında ark oluşması sonucu motorun aşırı ısınmasıyla çıktığı belirtilmiş olup keşifte buzdolabının bulunduğu noktada buzdolabının fişinin takılacağı prizin olmadığı tespit edilmiş, yangının çıktığı buzdolabının uzatma kablosuyla kullanıldığı ise davacı tarafın da kabulünde olup davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352/1-b hükümleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-) Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-) İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-) İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
03/11/2022