Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2022/1412 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/231
KARAR NO : 2022/1412

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2019
NUMARASI : 2018/432 E-2019/1570 K.

DAVACI : … –

VEKİLLERİ : Av. … [16051-50383-35257] UETS
Av. … [15424-24764-47707] UETS
DAVALI : … – -… …
VEKİLLERİ : Av. … [16196-91649-28507] UETS
Av. … [16202-02647-28587] UETS
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, dava dışı Döndü Altıner şahıs firması tarafından hamiline ödemeli olarak düzenlenen 30.12.2016 tarihli 15.000,00 TL bedelli çekin müvekkili şirket tarafından davalıdan ciro ile alındığını, çekin karşılıksız çıkması üzerine icra takibine girişildiğini, davalının çekteki imzayı inkar ettiğini, icra mahkemesince imza itirazının kabul edildiğini, kararın kanun yolundan geçerek kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, faturadan dolayı alacaklı olduğunu ileri sürerek 15.000,00 TL’nin 05/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davacı ile aralarında ticari alım satım ilişkisinin olmadığını, davacıdan herhangi bir mal almadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davaya ve faturaya konu keçelerin davalıya teslim edildiği hususunun davacı tarafça ispat edilemediği, dava konusu çekte imzanın davalıya ait olmadığı icra hukuk mahkemesi ve Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın defterlerinin taraflarınca sunulan delil listesinde açıkça talep edilmesine yani davalı tarafın defter kayıtlarına dayanılmasına rağmen incelenmediğini, faturaya konu malın Bursa Özbirlik Ambar vasıtasıyla davalıya gönderildiğini, bu konudaki tanıkların dinlenmediğini, davalının bağlı olduğu vergi dairesine BA-BS formlarının celbedilmeden karar verildiğini, davalı tarafın eşinin kardeşi olan Afşin Savaş Yıldız hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını, söz konusu ceza davasının sonucunun istinafa konu işbu davanın sonucunu etkileyecek olması nedeni ile bekletici mesele yapılması gerektiğini, ceza davasının ilk duruşmasında ifadesi alınan Afşin Savaş Yıldız’ın önceki beyanını değiştirerek müvekkili şirket tarafından satılan keçelerin teslim alındığını, buna rağmen müvekkile ödeme yapılmadığını ifade ettiğini, böylece teslim olgusunun açıklığa kavuştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafça davalıya mal satıp teslim edildiği, karşılığında dava konusu faturanın düzenlendiği, fatura borcuna karşılık ciro edilen çekin karşılıksız çıktığını, çekte ciranta olan davalının imzasını inkar ettiği, icra tetkik merci tarafından çekteki ciro imzasının davalının eli ürünü olmadığının tespit edildiği ileri sürülerek dava konusu faturaya dayalı alacağın tahsili istenmiş, davalı ise aralarındaki akdi ilişkiyi inkar ederek davacıdan herhangi bir mal alımında bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Kural olarak salt faturanın düzenlenmiş olması, taraflar arasındaki akdi ilişkiye, fatura içeriğinin ve alacağın varlığına delalet teşkil etmez. Başka bir ifadeyle dava konusu faturaya konu sözleşmesel ilişkinin varlığı ile edimin ifa edildiğinin HMK’nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delillerle ispatlanması gereklidir. Zira fatura, sözleşmenin infaz aşamasına ilişkin vesikalardan olup sözleşmesel ilişkinin ve edimin ifasının ispatında başkaca delillerle desteklenmediği sürece delil niteliğini haiz olmaz.
Dava konusu davacı tarafından davalı … (Afşin Halı) adına düzenlenen 05.08.2016 tarihli 14.950,20 TL tutarlı fatura içeriği teslimine dayanak olarak dosyaya sunulan aynı tarihli sevk irsaliyesinde teslim eden İbrahim Sever, teslim alan şöfor Kutbettin Türe’nin imzalarının bulunduğu görülmüşse de, faturaya konu malın bizzat davalıya ya da onun çalışanına teslim edildiğinin yazılı delillerle ispatına yeterli görülemeyeceğinden adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenilmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça çeke dayalı olarak davalı hakkında sahtecilik suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, davalı hakkında takipsizlik kararı verildiği, dava dışı Afşin Savaş Yıldız hakkında çekten dolayı resmi evrakta sahtecilik suçundan iddianamenin düzenlendiği, dava dışı Afşin Savaş Yıldız’ın kolluk ifadesinde, davalı adına hareket etmediği, bizzat kendisinin davacı ile olan akdi ilişkide taraf olduğu anlaşılmış olmasına göre, ceza davasının sonucunun eldeki davaya etkisi olmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir.
Davalının dava konusu faturanın düzenlendiği tarihte 2. Sınıf tüccar olduğundan Ba formu düzenleme mükellefiyeti bulunmadığı dosyaya sunulan vergi dairesinin müzekkere cevabından anlaşılmaktadır.
Ne var ki, davacının delillerinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayandığından ve mahkemece davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmamış olduğundan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar tesisi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemeye iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih, 2018/432 Esas, 2019/1570 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istek halinde yatırana iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.27/10/2022


Başkan

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı