Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/2090 E. 2021/1804 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ……..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ………
KARAR NO : ……

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ………..
ÜYE : ……………..
ÜYE : ………….
KATİP : ……………

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : ………. Esas,………Karar

DAVACI : BURSA TİCARET SİCİL MÜDÜRLÜĞÜ
VEKİLİ : Av. ………..

DAVALI : …………
.
VEKİLİ : Av. ……….
…..

DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih, …….. Esas,………. Karar
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 99942 sicil numarası ile müvekkili kuruma kayıtlı olarak ticari faaliyet gösterdiğini,…….. Ltd.Şti. vekili tarafından 01/11/2019 tarihinde müvekkili kuruma başvurarak, müvekkili ile davalı şirket arasında 01/09/2018 tarihinde hizmet sözleşmesi gereğince davalı şirketin adresinin merkez adres olarak tescil ettirdiğini, ancak sözleşmenin 31/03/2019 tarihinde sona erdiğini sözleşmenin bitiminden itibaren müvekkiline haciz işlemi yapılmasından dolayı mağdur olduklarını belirterek davalı şirketin adres değişikliğinin resen yapılmasını talep edildiğini, bunun üzerine müvekkili kurum tarafından davalı şirkete 12/11/2019 tarihinde TTK 33 maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36.maddesi gereğince 30 gün içinde yeni adresin tescilinin yaptırılmasını, yaptırılamıyorsa yaptırılamama nedenlerinin açık ve anlaşılır şekilde yazılı olarak bildirilmesi için tescil davetinde bulunulduğunu, tebligatın muhataba ulaşmasına rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir bildirim veya tescil işleminin yapılmadığını, ayrıca şirkete para cezası uygulanması için Bursa Valiliğinden talep edildiğini belirterek, süresi içinde tescil işleminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen davalı şirketin yeni adresinin tespiti ile Bursa Ticaret Sicilinde tescilinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;
Davacı Ticaret Sicili Müdürlüğünün,TTK geçici 7.maddenin 11.fıkrası uyarınca işlem yapması gerekirken ,davalı şirketin adresinin tesbitini istemesinde hukuki yararı olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu somut olayda ……….. Limited Şirketinin 01.11.2019 tarihinde müvekkili kuruma başvurduğunu,01.07.2015 tarihinden sonra meydana gelen somut olayda TTK geçici 7.maddesi uygulanabilir nitelikte olmadığını, Bu nedenle Yerel mahkemenin müvekkili kurumun TTK geçici 7.maddenin 11.fıkrası uyarınca işlem yapması gerekirken davalı şirketin adresinin tesbitini istenmesinde hukuki yararı olmadığı yönündeki kararının yerinde olmadığını ,bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulmasına ve nihayeten davanın kabulü ile davalı şirketin yeni adresinin tespiti ile Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğüne tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, davalının yeni adresinin tespiti ve ticaret sicile tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TTK’nın 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine göre, sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.
 TTK’nın 33. maddesine göre, tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır.
(2) Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.
(3) Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz. 
Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 36. maddesine göre, tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlük, tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Bu davette, kanuni dayanaklar gösterilmek suretiyle davetin gerekçesi, tescili gereken belgeler ve tescil yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yaptırımları belirtilir. (2) Birinci fıkra gereğince yapılan çağrı üzerine, süresi içinde tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde müdürlük, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgu resen tescil edilir. (3) Müdürlükçe verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen idari para cezasıyla cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra gereğince idari para cezası verilmesine rağmen, kanuni süre içerisinde tescil isteminde bulunmamakta ısrar edilmesi halinde, müdürlük durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir.
Limited şirket tip anasözleşmesinin 4. maddesine göre, tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır.
TTK’nın 636/1-a maddesine göre, şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden biri gerçekleşmişse, şirket sona erer.
Somut olayda, davalı şirketin sicil adresinde bulunan dava dışı …………. Limited şirket vekilinin, müvekkili ile davalı şirketin arasındaki hizmet sözleşmesinin 31/03/2019 tarihi itibariyle sona erdiğini,sözleşme bitiş tarihi itibariyle müvekkiline haciz işlemi yapılmasından dolayı mağdur olduklarını, davalı şirketin adres değişikliğinin resen yapılmasını davacıdan talep ettiği, davacının şirkete ihtarname göndererek adres değişikliğini bildirmesini istediği, davalı tarafından herhangi bir cevap verilmeyince, işbu dava ile davalının yeni adresinin tespiti ve tescilinin istendiği, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Oysa, TTK’nın 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine göre, sicil müdürlüğünün tescil için aranan şartların var olup olmadığını, mevcut bir durumda değişiklik olup olmadığını re’sen incelemesi gerektiği, bu kapsamda davacının, şirketin başka bir adreste faaliyet gösterip göstermediğini araştırması, araştırma sonucunda şirketin adresinin tespit edilmesi durumunda yukarıda anılan TTK’nın 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 36. maddesine göre işlem yapılması, yapılacak araştırmadan bir sonuç alınamazsa, yukarıda açıklanan anasözleşme hükmü ve TTK’nın 636/1-a maddesi gereğince Ticaret Bakanlığı tarafından şirketin feshi davası açılması gerektiği (Bkz. aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2007/2041-2007/4977 E. K. sayılı ilamı), ticaret mahkemesinin adresten ayrılan bir şirketin nereye taşındığını araştırması ve bu adresi tescil ettirme görevinin bulunmadığı gibi, davacı tarafından açıklanan işlemler yapılmadan işbu davanın erken açıldığı, bu nedenle davanın açılmasında hukuki menfaatin bulunmadığı, TTK’nın geçici 7. maddesinin, 01.07.2015 tarihinden sonra meydana gelen işlemlere ilişkin olarak uygulanma olanağının olmadığı anlaşıldığından, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince verilen karar sonuç itibariyle doğru ise de, gerekçesi yanlış olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih, …… Esas, ………… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-b-2 maddesine göre yeniden hüküm kurulmasına,
4-Davanın USULDEN REDDİNE,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harctan, peşin olarak alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın tebliği işlemlerinin dairemizce yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2021

……
Başkan
………..
(e-imza)
……..
Üye
………
(e-imza)
……
Üye
…..
(e-imza)
………..
Katip
………..
(e-imza)