Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/2086 E. 2021/1853 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ………..
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : ………
KARAR NO : ……..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ……..
ÜYE : ….
ÜYE :….
KATİP : …….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2020
NUMARASI : …. Esas, …….Karar
DAVACI : ………..
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : ……………
DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2021

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih ……. Esas, …….. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin ……. sicil numarası ile müvekkili kuruma kayıtlı olarak ticari faaliyet gösterdiğini, …………..tasfiye memuru tarafından 05/01/2018 tarihine yapılan başvuruda davalı şirketin 29/08/2015 tarihinde tasfiyeye giriştiği ve tasfiye giriş kararının 08/09/2015 tarihinde tescil edildiğini, davalı şirketin merkez ve tasfiye adresinin kendi şirket adresleriyle aynı olduğunu, davalı şirkete ilişkin başlatılan icra takipleri nedeniyle mağdur olunduğunu belirterek, davalı şirketin adresinin değişikliğinin resen yapılmasını talep edilmesi üzerine , müvekkili kurum tarafından davalı şirkete 09/01/2018 tarihinde TTK. 33 maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36.maddesi gereğince 30 gün içinde yeni adresin tescilinin yaptırılmasını, yaptırılamıyorsa yaptırılamama nedenlerinin açık ve anlaşılır şekilde yazılı olarak bildirilmesi için tescil davetinde bulunulduğunu, tebligatın muhataba ulaşmasına rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir bildirim veya tescil işleminin yapılmadığını, ayrıca şirkete para cezası uygulanması için Bursa Valiliğinden talep edildiğini belirterek, süresi içinde tescil işleminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen davalı şirketin yeni adresinin tespiti ile Bursa Ticaret Sicilinde tescilinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı; adına usulüne uygun TK. 35.maddesine göre tebligat yapılmasına rağmen davaya yazılı cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya üzerinden inceleme yapılarak, şirketin tescilli adresinde bulunmaması bu adresi terk ettiği anlamına gelmeyeceği gibi mahkemece de yeni adresinin araştırılarak bulunması mümkün olmadığı, şirketin kendi iradesiyle ben burada faaliyette bulunuyorum beyanında bulunmadıkça mahkemenin şirketin iradesini yok sayarak onun yerine geçecek şekilde senin şirket merkezin buradır şeklinde zorlama bir karar veremeyeceği, şirket esas sözleşmesinde belirlenen faaliyet adresi ancak ortaklar kurulunun alacağı kararla değiştirileceği, davacı Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK. geçici 7.maddenin 11. fıkrası uyarınca işlem yapması gerekirken mahkemeden davalı şirketin adresinin tesbitini istemesinde hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; TTK. geçici 7.maddenin 11.fıkrası uyarınca işlem yapması gerektiğini ifade etmiş olup ilgili maddenin “01/07/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. (1) ….” şeklinde olduğu, dava konusu somut olayda ise tasfiye memurunun 05.01.2018 tarihinde müvekkili kuruma başvuru yaptığı, başvurunun 01.07.2015 tarihinden sonra meydana gelen somut olayda TTK. geçici 7.maddesi uygulanabilir nitelikte olmadığı, bu nedenle yerel mahkemenin müvekkili kurumun TTK. geçici 7.maddenin 11.fıkrası uyarınca işlem yapması gerekirken davalı şirketin adresinin tesbitini istenmesinde hukuki yararı olmadığı yönündeki kararının yerinde olmadığından bahisle istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının yeni adresinin tespiti ve ticaret sicile tescili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK. 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.nın 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine göre, sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır.
Yine 6102 sayılı  TTK.nın 33. maddesine göre, tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır.
(2) Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.
(3) Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder. Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz. 
Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 36. maddesine göre ise, tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlük, tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Bu davette, kanuni dayanaklar gösterilmek suretiyle davetin gerekçesi, tescili gereken belgeler ve tescil yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yaptırımları belirtilir. (2) Birinci fıkra gereğince yapılan çağrı üzerine, süresi içinde tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde müdürlük, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgu resen tescil edilir. (3) Müdürlükçe verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen idari para cezasıyla cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra gereğince idari para cezası verilmesine rağmen, kanuni süre içerisinde tescil isteminde bulunmamakta ısrar edilmesi halinde, müdürlük durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir.
Limited şirket tip anasözleşmesinin 4. maddesine göre ise, tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır.
Yine 6102 sayılı TTK. 636/1-a maddesine göre, şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden biri gerçekleşmişse, şirket sona erer.
Genel açıklamalar karşısında somut davada; ticaret sicile kayıtlı şirket hakkında; ….. Ltd. Şti. tasfiye memuru tarafından 05/01/2018 tarihine yapılan başvuruda davalı şirketin 29/08/2015 tarihinde tasfiyeye giriştiği ve tasfiye giriş kararının 08/09/2015 tarihinde tescil edildiğini, davalı şirketin merkez ve tasfiye adresinin kendi şirket adresleriyle aynı olduğunu, davalı şirkete ilişkin başlatılan icra takipleri nedeniyle mağdur olunduğunu belirterek, davalı şirketin adresinin değişikliğinin resen yapılmasını talep edilmesi üzerine, davacının şirkete ihtarname göndererek adres değişikliğini bildirmesini istediği, davalı tarafından herhangi bir cevap verilmeyince, işbu dava ile davalının yeni adresinin tespiti ve tescilinin istendiği, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Oysa, 6102 sayılı TTK.nın 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 34. maddesine göre, sicil müdürlüğünün tescil için aranan şartların var olup olmadığını, mevcut bir durumda değişiklik olup olmadığını re’sen incelemesi gerektiği, bu kapsamda davacının, şirketin başka bir adreste faaliyet gösterip göstermediğini araştırması, araştırma sonucunda şirketin adresinin tespit edilmesi durumunda yukarıda anılan TTK’nın 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 36. maddesine göre işlem yapılması, yapılacak araştırmadan bir sonuç alınamazsa, yukarıda açıklanan anasözleşme hükmü ve TTK’nın 636/1-a maddesi gereğince Ticaret Bakanlığı tarafından şirketin feshi davası açılması gerektiği (aynı yöndeki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2007/2041-2007/4977 E.-K. sayılı ilamı) ticaret mahkemesinin adresten ayrılan bir şirketin nereye taşındığını araştırması ve bu adresi tescil ettirme görevinin bulunmadığı gibi davacı tarafından açıklanan işlemler yapılmadan işbu davanın erken açıldığı, bu nedenle davanın açılmasında hukuki menfaatin bulunmadığı, yine istinafa konu TTK’nın geçici 7. maddesinin, 01.07.2015 tarihinden sonra meydana gelen işlemlere ilişkin olarak uygulanma olanağının olmadığı anlaşıldığından, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle her ne kadar ilk derece mahkemesince verilen karar sonuç itibariyle doğru ise de, gerekçesi yanlış olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK. 353/1-b/2. maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih, …. Esas,……….. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK. 353/1-b-2 maddesine göre yeniden hüküm kurulmasına,
4-Davanın USULDEN REDDİNE,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin olarak alınan 54,40 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL. harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Peşin olarak yatırılan gider avanslarından kullanılmayan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin dairemizce yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, 6100 sayılı HMK.361 madde uyarınca karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/12/2021

…….
Başkan
…………
¸e-imzalıdır
…..
Üye
…….
¸e-imzalıdır
…..
Üye
……..
¸e-imzalıdır
….
Katip
………..
¸e-imzalıdır