Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1973 E. 2023/1326 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1973 – 2023/1326
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1973
KARAR NO : 2023/1326

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

ın İptali
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2020 tarih, 2018/190 Esas, 2020/565 Karar
sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin ortakları olan “Kul Ailesi” mensupları ile davalılar “Şahin Ailesi” mensuplarının 31.12.2004 tarihine kadar … Otomatçılık San. A.Ş, … Makine San. A.Ş. ve … Çelik Endüstri San. A.Ş isimli şirketlerde Şahin ailesi %59,2 pay ve Kul ailesi %40,8 pay) iken 21.07.2005 tarihinde imzalanan Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı İle Haklarının Paylaşım Sözleşmesi ile müvekkili … Makine Yedek Parça San. A.Ş’nin Kul ailesine, diğer iki şirketin de Şahin ailesine kaldığını, buna ilişkin tasfiye ve paylaşım sürecinin tamamlandığını, 21.07.2005 tarihinde düzenlenen pay devir ve şirketlerin malvarlığı ile haklarının paylaşımı sözleşmesinin SSK Primleri ve Vergiler başlıklı bölümünde 31.05.2015 tarihinden önceki dönem için tahakkuk edecek kamu borçlarının ailelerin hisseleri oranında paylaştırılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme tarihinden önceki dönem için vergi idaresince ikmalen tarhiyat yapıldığını, vergi mahkemesi nezdinde yargı süreçlerinin işletildiğini, borcun gerek peşin gerek taksitlendirme şeklinde ödenmesi için vergi dairesine başvurulduğunu, vergi dairesine ödenmek zorunda kalan tutardab davalıların hissesine düşen tutarın tahsili için öncesinde … Otomatçılık San. A.Ş (yeni unvanı Şahince Otomotiv San.AŞ) aleyhine Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/301 E. sayılı dosyasında açılan davanın vergi cezasından kaynaklı alacağın Şahin ailesinden olan hissedarlardan talep edilebileceği, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan toplam 2.733.866,95 TL’sından 21.07.2005 tarihli sözleşme gereği davalıların ödemeleri gereken ve hisseleri toplamı %59,2’ye isabet eden kısım olan 1.618.449,23 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsili için davalılar aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 31.05.2005 tarihinden sonraki dönemde tahakkuk edecek borçları karşılamadığını, davacının borcun ortaya çıkması ve borcun yönetilmesine ilişkin uzlaşma görüşmelerinde basiretli davranmadığını, dava konusu talep edeilen bedellere ilişkin davalar hakkında müvekkillerine bildirimde bulunmayarak bu doğrultudaki sözleşme hükmüne aykırı davrandığını, ayrıca dava konusu borçtan müvekkillerinin müteselsil sorumlulukların da bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, taraflar arasında imzalanan 21/07/2005 tarihli Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” kapsamında ortaklıkların 2008 yılına kadar devam ettiği, ortaklığın devam ettiği, sırada vergi incelemesine konu yılların 2003- 2004-2005-2006-2007 yıllarını kapsadığı, şirketlerin birbirleri ile ilgili kayıtlar konusunda Uludağ Vergi Dairesi uzmanlarının hesap incelemeleri sonunda düzenlenen faiz fatura tahakkukuna ilişkin faturalarda yer alan faizler, örtülü sermaye üzerinden ödenen faizler kapsamında değerlendirme yapılarak bu faturalara konu olan ve gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara intikal ettirilmiş bulunan faizler ile faturalarda gösterilen KDV’lerinin indirimi, Kurumlar Vergisi Kanunun 15, l6.maddeleri ve KDV kanunun 30/d maddeleri ileri sürülerek ikmalen tarhiyat yapıldığı, Bursa 1. Vergi Mahkemesine açılan davalar ve Danıştay 3-7 ve 9. Dairesi tarafından kısmen kabul edilen kararlar doğrultusunda yapılan son tarhiyat, gecikme zammı ve cezalar toplamı olarak taksitler halinde en son ödemenin de 2.733.866,95 TL olarak 19.09.2016 tarihinde yapıldığı, 21.07.2005 tarihli ” Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” ; kapsamında, sözleşmenin ilgili maddeleri gereği ortaklık paylarının “Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” ; kapsamında, sözleşmenin ilgili maddeleri gereği ortaklık paylarının, dağıtımı sürecinde meydana gelecek açıklamalara istinaden, SSK, gerek Vergi Daireleri ve gerekse Bölge Çalışma Müdürlüğü, Gümrükler ve diğer Kurum ve Kuruluşlar tarafından talep edilecek ve tahakkuk ettirilecek yeni bir hesaba dahil edilmeyen vergi, prim, harç, ceza, fon ve gecikme zamları ile idari para cezaları yasal itiraz ve savunmalar yapıldıktan sonra kesinleşmesi sonucunda, ceza tutarının gerek Limited, gerekse Anonim şirketin vergi borçlarında kanuni temsilciler ile ortaklar arasında bir öncelik sıralaması bulunmadığı bu nedenle vergi alacağı için direkt ortağa gidilebileceği, bu duruma göre, … Makine Yedek Parça San. ve Tic.A.Ş, ortaklarına payları oranında yansıması gerektiği, 1.618.448,43-TL’nin, …’in 503.03l,27-TL’sinden, Remzi Şahin’in 396.410,51-TL’sinden, Mehmet Coşkun Çelebi’nin 445,620,09-TL’sinden, Bülent Şahin’in 136.693,28-TL ‘sinden ve …’in 136.693,28 TL ‘sinden sorumlu tutulması gerektiği, Taraflar arasında imzalanan 21/07/2005 tarihli Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” kapsamında ortaklıkların 2008 yılına kadar devam ettiği, ortaklığın devam ettiği, sırada vergi incelemesine konu yılların 2003- 2004-2005-2006-2007 yıllarını kapsadığı, şirketlerin birbirleri ile ilgili kayıtlar konusunda Uludağ Vergi Dairesi uzmanlarının hesap incelemeleri sonunda düzenlenen faiz fatura tahakkukuna ilişkin faturalarda yer alan faizler, örtülü sermaye üzerinden ödenen faizler kapsamında değerlendirme yapılarak bu faturalara konu olan ve gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara intikal ettirilmiş bulunan faizler ile faturalarda gösterilen KDV’lerinin indirimi, Kurumlar Vergisi Kanunun 15, l6.maddeleri ve KDV kanunun 30/d maddeleri ileri sürülerek ikmalen tarhiyat yapıldığı, Bursa 1. Vergi Mahkemesine açılan davalar ve Danıştay 3-7 ve 9. Dairesi tarafından kısmen kabul edilen kararlar doğrultusunda yapılan son tarhiyat, gecikme zammı ve cezalar toplamı olarak taksitler halinde en son ödemenin de 2.733.866,95 TL olarak 19.09.2016 tarihinde yapıldığı, 21.07.2005 tarihli ” Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” ; kapsamında, sözleşmenin ilgili maddeleri gereği ortaklık paylarının “Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı ile Hakların Paylaşım Sözleşmesi” ; kapsamında, sözleşmenin ilgili maddeleri gereği ortaklık paylarının, dağıtımı sürecinde meydana gelecek açıklamalara istinaden, SSK, gerek Vergi Daireleri ve gerekse Bölge Çalışma Müdürlüğü, Gümrükler ve diğer Kurum ve Kuruluşlar tarafından talep edilecek ve tahakkuk ettirilecek yeni bir hesaba dahil edilmeyen vergi, prim, harç, ceza, fon ve gecikme zamları ile idari para cezaları yasal itiraz ve savunmalar yapıldıktan sonra kesinleşmesi sonucunda, ceza tutarının gerek Limited, gerekse Anonim şirketin vergi borçlarında kanuni temsilciler ile ortaklar arasında bir öncelik sıralaması bulunmadığı bu nedenle vergi alacağı için direkt ortağa gidilebileceği, bu duruma göre, … Makine Yedek Parça San. ve Tic.A.Ş, ortaklarına payları oranında yansıması gerektiği,1.618.448,43-TL’nin,…’in 503.03l,27-TL’sinden,Remzi Şahin’in 396.410,51-TL’sinden, Mehmet Coşkun Çelebi’nin 445,620,09-TL’sinden, Bülent Şahin’in 136.693,28-TL ‘sinden ve …’in 136.693,28 TL ‘sinden sorumlu tutulması gerektiği. davalılar takip tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, takip tarihi itibariyle alacak likit olup, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedildiği, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı isteminin yerinde görülmediği, her ne kadar kısa kararda sehven davanın kısmen kabulune şeklinde yazılmış ise de dava dilekçesindeki dava değerine göre dava tam kabul olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücreti tam kabule göre hesap edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalıların Bursa 20. İcra Müd.nün 2018/122 esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin davalılardan … yönünden 503.031,27-TL, Remzi Şahin yönünden 396.410,51-TL, Mehmet Coşkun Çelebi yönünden 445.620,09-TL, Bülent Şahin yönünden 136.693,28-TL, … yönünden 136.693,28-TL üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına, Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan davalı … için 100.606,25-TL, davalı Remzi Şahin için 79.282,10-TL, davalı Mehmet Coşkun Çelebi için 89.124,01-TL, davalı Bülent Şahin için 27.338,65-TL, davalı … için 27.338,65-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A-Davalılar vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, dosyada alınan bilirkişi raporlarında ve gerekse mahkeme kararında uyuşmazlığın vergi ve amme alacağına ilişkin bir alacak olarak nitelendirilerek müvekkillerin sorumluluğuna gidildiğini, müvekkillerim davaya konu sözleşme gereği 31.05.2005 tarihinden sonra yapılan işlemlerden kaynaklı sorumluluklarının bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
B-Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin kararında davanın kısmen kabul edildiğini ancak gerekçesinde talep edilen alacak miktarı yönünden tümden kabul edildiğini, oysa ki işlemiş faizin de talep edildiğini, bu talebin de davalıların temerrüde düşürülmediğinden bahisle haksız olarak reddedildiğini, zira davalıların ortağı olduğu Şahince.. A.Ş. ye ve gerekse davalılara gönderilen noter ihtarnameleri gereğince temerrüt oluştuğunu, sözleşme hükmü gereğince davalıların davaya konu alacaktan müşterek ve müteselsil sorumlu olmaları gerekirken ortaklık paylarına göre sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK.’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davanın temelini oluşturan icra takibinde 1.618.448,55 TL asıl alacak ve 400.048,62 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.018.497,17 TL toplam alacak talebinde bulunulmuş, davalı borçlular tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla iş bu itirazın iptali davası açılmış, dava dilekçesinin harca esas değer bölümünde 1.618.448,55 TL asıl alacak gösterilerek bu miktar üzerinden peşin harç yatırılmış ancak sonuç ve istem bölümünde ” Dava konusu icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına” denilerek takipte talep edilen işlemiş faizi de kapsayacak biçimde istemde bulunulmuştur. Nitekim hükmü istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde açıkça davasının takipte talep edilen asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz talebine yönelik olduğunu beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümündeki bu talep gözetilerek davacının işlemiş faiz talebi yönünden de değerlendirme yapılmak suretiyle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiği halde sonradan gerekçesinde, harca esas değer bölümünde gösterilen asıl alacak tutarı bakımından davacının talebinin tamamen kabul edildiği ve buna göre yargılama giderlerine hükmolunduğu, sehven davanın kısmen kabulüne karar verildiği denilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye mahal verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu durumda öncelikle davanın, dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde olduğu gibi takip talebindeki asıl alacak ve işlemiş faiz toplamından oluşan 2.018.497,17 TL ye yönelik olduğundan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca eksik peşin harç tamamlatılarak yargılamaya devam edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan somut olayda; davacı … Makine San. A.Ş. ile … Otomatçılık San. A.Ş ve … Çelik Endüstri San. A.Ş isimli şirketlerde Şahin ailesi %59,2 pay ve Kul ailesi %40,8 pay sahibiyken 21.07.2005 tarihinde imzalanan Pay Devir ve Şirketlerin Malvarlığı İle Haklarının Paylaşım Sözleşmesi ile davacı şirketin Kul ailesine, diğer iki şirketin de Şahin ailesine kaldığı, buna ilişkin tasfiye ve paylaşım sürecinin tamamlandığı, anılan sözleşmesinin “SSK Primleri ve Vergiler” başlıklı bölümünde; “31/05/2005 tarihli itibari ile mevcut tahakkuk etmiş SSK Prim borçları ve vergi borçları hazırlanan borç alacak listesine dahil edilmiş olup 31/05/2005 tarihi itibari ile tahakkuk etmiş vergi ve SSK prim borçlarına gecikme zamları %40,80 ve %59,20 oranında paylaştırılacaktır. 31/05/2005 tarihinden önceki zamana ait gerek SSK gerek vergi daireleri ve gerekse bölge çalışma müdürlüğü, gümrükler ve diğer kurum ve kuruluşlar tarafından talep edilecek ve tahakkuk ettirilecek yeni ve hesaba dahil edilmeyen vergi, prim, harç, ceza, vergi, fon ve gecikme cezaları ile idari para cezaları yasal itiraz ve savunmalar yapıldıktan sonra kesinleşmesi halinde ailelerin hisseleri oranında paylaştırılacaktır ve muhasebeleştirilecektir. Bu gibi durumlardan şirketler birbirini hemen haberdar edecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığı, 31.05.2005 tarihinden önceki dönem için vergi idaresince ikmalen tarhiyat yapıldığı, bu işlemlere karşı yargısal süreçlerin işletildiği, davacı şirkete tarafından vergi dairesine ödenmek zorunda kalan tutardan davalıların (%59,2) hissesine düşen tutarın tahsilinin istendiği anlaşılmakla; uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan 21.07.2005 tarihli sözleşmeden ve bu bağlamda dava konusu vergi ve kamusal borcun yukarıda gösterilen sözleşmenin “SSK Primleri ve Vergiler” başlığı altında yer alan düzenleme kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktayken; mahkemece 6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre değerlendirme yapılarak davalıların sorumluluğuna gidilmesi doğru olmadığı gibi, sözleşme hükmü nedeniyle dava konusu alacaktan davalıların müştereken ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde davalıların ortaklık hisse oranlarına göre paylaştırma yapılarak hüküm tesisi de doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle taraflar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.a.4-6 maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması görüşündeyim.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Her iki taraf vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının kabulü ile;
1-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2020 tarih, 2018/190 Esas, 2020/565 Karar
sayılı kararının kaldırılmasına,
2-HMK 353/1-a-4-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harçlarının istek halinde istinaf eden davacı ve davalıya iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 21/09/2023