Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1969 E. 2023/1324 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1967
KARAR NO : 2023/1323

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2019/693 Esas, 2020/460 Karar
A : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih, 2019/693 Esas, 2020/460 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16.08.2018 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu kapsamda davalı tarafa 26 güvenlik görevlisi ve 2 güvenlik amiri sağlandığını, her ayın sonunda hizmet bedelini davalıya fatura ettiklerini, ancak sözleşmede taahhüt edilen dairenin kendilerine teslim edilmediği gibi fatura bedellerinin de ödenmediğini, bu hususta davalıya 02.11.2018 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, ancak gereğinin yapılmadığını, bu nedenle 19.11.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi 30 gün sonrası için sözleşmenin feshedildiğini, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmede belirtilen güvenlik görevlisi sayısının altında personel çalıştırdığını, personelin AVM kurallarına aykırı hareket ettiğini, davacının sağladığı personelin aykırı davranışlarının müvekkil şirketi zarara uğrattığını, bunun üzerine de “ödemezlik define dayanarak icra takibine itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı ile davalı arasında güvenlik hizmet sözleşmesinin imzalandığı, faturaların tarafların usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve kayıtların birbiri ile uyumlu olduğu, her iki tarafın ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin 275.840,10- TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça sözleşmedeki edimlerini gereği gibi ifa etmediğini, görevlendirilen personelin görevlerini ifa ederken AVM kurallarına uymadığını, ayrıca davacı taraf sözleşme gereği üstlendiği çalışanlarının sorumluluğuna da aykırı davranmış ve müvekkil şirketin zararlarını tazmin etmediğini, bu nedenle müvekkili lehine doğan ödemezlik definin ileri sürüldüğünü, söz konusu itiraz ve defilere gerekçeli kararda hiç değinilmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kısmen iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Güvenlik Hizmet Sözleşmesinde sözleşmenin konusunun müşteri/davalının alışveriş merkezinde ihtiyaç duyulan güvenlik ve koruma hizmetlerinin toplam 28 kişilik özel güvenlik görevlisi ekibi ile verilmesi olarak belirlendiği, personelin kıyafeti ve kullanacağı teçhizat, eğitimi ve yetkinliği hususlarında sözleşmede düzenlemeler yapıldığı, ödeme başlıklı bölümde; aylık hizmet bedelinin davacı şirket tarafından her ayın sonunda fatura edileceği; ödemelere karşılık olmak üzere tarafların üzerinde mutabık kaldıkları 2+1 dairenin eksper değerinin fatura borcundan mahsup edileceğinin öngörüldüğü, anılan sözleşmenin 16.08.2018 tarihinden 16.08.2019 tarihine kadar olan bir yıllık süre için imzalandığı, davacı tarafça 19.11.2018 düzenleme tarihli noter ihtarname ile; 16.08.2018 tarihli hizmet sözleşmesinin, davalı tarafın edimlerini yerine getirmemiş olması nedeni ile ihtarnamenin tebliğ tarihinden 30 gün sonrası için feshedildiği dosya kapsamından sabittir.
Dava ve icra takibine konu davacı tarafından sözleşmeye dayalı olarak 16.08.2018- 18.12.2018 dönemine ilişkin davalı adına düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle takipte talep edilen miktar kadar davalıdan alacaklı olduğu, karşılıklı borç yükleyen sözleşmede taraflardan biri kendi edimini ifa etmeden karşı edimin ifasını talep edemeyeceği, aksi halde ödemezlik defi ile karşı karşıya kalabileceği, dolayısıyla somut olayda edimini ifa eden davacı alacaklıya karşı davalı borçlunun ödemezlik defini ileri süremeyeceği, esasen uyuşmazlığın davacının edimini ayıplı olarak ifa edip etmediği noktasında toplandığı, her ne kadar davalı tarafça davacının sözleşmede kararlaştırılan güvenlik hizmeti sağlama edimini gereği gibi ifa etmediği ileri sürülmüşse de, davacının edimin ifasına karşılık düzenlemiş olduğu faturaların herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kendi ticari defter ve kayıtlarına kaydeden davalı borçlunun edimin ifasını kabul ettiğinin kabulü gerektiği gibi sonradan faturadaki edimin gereği gibi ifa edilmediğini, edimin ayıplı olduğunu ileri sürmesinin TMK m.2 kapsamında dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı gözetildiğinde davalı vekilinin yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 18.842,64 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 4.710,66 TL’nin mahsubu ile bakiye 14.131,98 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı avansından kullanılan 11,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/09/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye*

e-imzalı

Katip

e-imzalı