Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1954 E. 2023/1165 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1954 – 2023/1165
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1954
KARAR NO : 2023/1165
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

NIN KONUSU : İtirazın İptali (Sigorta Ödemesine Dayalı)
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/07/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2020 tarih, 2017/1072 Esas, 2020/410 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 02/07/2015 tarihinde sürücüsü müvekkili şirket kasko poliçesi ile sigortalısı Muhammet İsmail Yılmaz idaresindeki 40 NC 669 plakalı araca, seyir halinde iken davalı Bülent Sulu idaresindeki diğer davalı Hülya Sulu’ya ait 16 HM 803 plakalı kamyonet ile kavşağa gelmeden aracın sol yan kısmına çarptığını, daha sonra yoluna devam eden aracın aniden durması üzerine sigortalı aracın kendisine arkadan çarpmasına sebebiyet verdiğini, oluşan hasar sebebiyle müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın tamir masrafı olarak toplam 14.437,37 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelere bağlı olarak TTK’daki halefiyet hükümlerine istinaden davalılar aleyhinde Bursa 4. İcra Dairesinin 2016/8443 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı sürücünün sigortalı araca çarparak zarar vermiş olması sebebiyle kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin davalının kusuru sebebiyle zarar görenlere ödediği tazminatlarla ilgili halefiyet ilkesi çerçevesinde zarara sebebiyet verenlere rücu etme imkanı olduğunu belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Bülent Sulu ve Hülya Sulu vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin 02/07/2015 günü 16 HM 803 plakalı araçla olayın seyir halinde iken olay yerine gelmeden önce 40 NC 669 plakalı araç sürücüsünün aracını müvekkilinin kullandığı aracın önüne kırdığını ve aralarında tartışma çıktığını, bu tartışmadan sonra yoluna devam eden müvekkilinin lambaları geçtikten sonra önündeki araçların durması üzerine durduğunu ve 40 NC 669 plakalı aracın sürücüsünün müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, ardından müvekkili ile sürücünün tartışmaya başladığını, müvekkilinin bu kazadan sonra 40 NC 669 plakalı araçta bulunan diğer kişilerin de tartışmaya katılması sonucu bıçaklandığını, ceza davasının halen derdest olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurlu hal ve hareketi olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı Ege Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; 02/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karıştığı iddia edilen 16 HM 803 plakalı aracın müvekkili şirkette 8824020 nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre maddi araç başı teminat limitimiz 29.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı aracın trafik kazasına karıştığına dair belge ve bilgi ibraz edilmediğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediğini, kusursuzluk nedeniyle poliçe teminat sorumluluklarının olmadığını, davacının sigortalı aracın meydana gelen hasarlar farklı olaylar silsilesi ile oluştuğunu, ifade tutanaklarına göre aracın ön camı’nın kasti hareket sonrasında kişinin el ile kırıldığının belirtildiğini, söz konusu ön cam hasarının müvekkili şirkette bulunan poliçe ile ilgisi bulunmadığını, davacının sigortalı araç sürücüsünün beyanlarına göre, Muhammet İsmail Yılmaz’ın 16 HM 803 plakalı aracı kasten takip ettiğini, sürüş kurallarından takip mesafesi kuralına uymadığını, kasıtlı olarak takip esnasında 16 HM 803 plakalı aracın arkasına kendi aracı ile çarptığını beyan ettiğini, kazanın meydana gelmesi ve aracın ön kısmında oluşan hasarın, arkadan çarpma kuralını ihlal eden 40 NC 669 plakalı davacının sigortalısının kusuruna ait olduğunu, bu nedenle davacının aracında meydana gelen ön hasar’dan müvekkili şirketin teminat sorumluluğu bulunmadığını, araçta meydana gelen yan hasarın oluş şekli ise sadece davacının iddialarından ibaret olup, sigortalı araç sürücüsünün 40 NC 669 plakalı araçta yan hasar meydana gelmesi için çarptığına dair belge ve beyan ibraz edilmediğini, davacı tarafından talep edilen hasar bedelinin fahiş olup, araçta meydana gelen hasar ve tamir bedeli poliçe genel şartların göre tespit edilmediğini, müvekkili şirketin kaza temerrüde düşürülmediğini, olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup, avans faizi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddine, temerrütleri sözkonusu olmadığı için taraflarına masraf, faiz ve avukatlık ücretine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliler, alınan kusur raporu uyarınca; davacı şirkete kasko sigortalı olan sürücüsü Muhammet İsmail Yılmaz 40 NC 669 plakalı aracı ile bölünmüş tek yönlü yolda seyir halinde iken önünde seyreden araç trafiğini güvenli ve gerekli bir mesafede takip etmesini gerektiği, aracının hızının mahal şartlar üzerinde olduğu, fren ve manevra tedbirini almada yetersiz kaldığı, davalı Bülent Sulu’nun aracına arkadan çarptığı bu nedenle %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü ise trafik kazasının oluşumunda herhangi bir kural ihlali yapmadığı, bu suretle davacı sigorta şirketinin rücu hakkının olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun KTK ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiğini, oysa ki müvekkilinin halefiyet hakkına dayalı olarak sigortalısının uğradığı her türlü zarar sebebiyle sahip olduğu dava hakkının halefiyet kapsamında olduğunu, dolayısıyla toplanan delillere göre davalının kullandığı araç ile sigortalı aracı taciz etmesi, durma sonrası kalkarken aracın sağ arka tarafı ile sigortalı aracın sol ön tarafına bilerek ve isteyerek çarpması sonrası aracına çarpılan sürücünün kaçan davalıyı yakalamak için takip ettiğini bu sırada bilinçli duran davalı aracı sebebiyle araca arkadan çarptığını, mahkemece bu olgulara yönelik haksız fiil sorumluluğu değerlendirmesi ile kusur tespiti gerekirken eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya yapmış olduğu ödemenin davalılardan TTK’nın 1472. maddesine istinaden rücuen tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu eksik incelemeye dayalıdır.
Buna göre; taraflar arasında trafik işleyişi esnasında yaşanan sözlü tartışma sonrası dava dışı sigortalı aracın takibe aldığı davalı Bülent Uslu’nun maliki olduğu aracın durması üzerine davalı araca arkadan çarpmaya yönelik bilirkişi değerlendirmesi ile mahkemece sonuca gidilmiş ise de; dosya kapsamı deliller itibariyle söz konusu çarpışma öncesi davalı araç sürücüsünün sigortalı aracın sol yanı ile sol aynasının hasar görmesine neden olan çarpma fiilini gerçekleştirdiği ve ayrıca arkadan çarpma sonrası ise sigortalı aracın ön camının davalı sürücünün fiziki şiddet kullanarak hasarlandırdığı ileri sürülmekle, mahkemece söz konusu bu iddia ve hasarlar üzerinde de durularak bilirkişi heyetinden; davacı sigorta şirketinin yaptığı ödeme içerisinde ileri sürülen kazaya ilişkin hasarlı parçalara (sol ayna, cam ve araç sol yan hasarı) dair ödemenin ekspertiz raporu da gözetilerek bulunup bulunmadığının tespiti ile sonrasında söz konusu hasar ve ödemeler var ise bu kez bu hasarlara sebebiyet veren kazanın değerlendirme yapılan kaza mı yoksa iddia edilen kaza sonucu mu olduğunun tartışılarak belirlenmesi, sonucuna göre oluşan kaza ve hasarlara dair kusura yönelik davalı itirazları da değerlendirilerek ek rapor alınması, neticesinde iddia ve savunma gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın 6100 sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2020 tarih, 2017/1072 Esas, 2020/410 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
5-Davalı Generali Sigorta AŞ tarafından Bursa 1. İcra Dairesinin 2020/7681 Esas, 25/11/2020 tarihli mehil vesikasında düzenlenen NAKİT 2.468,61 TL tutarlı teminatın sunan tarafa iadesine,
6-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
7-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.