Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1807
KARAR NO : 2023/1094
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2020
NUMARASI : 2018/167 Esas, 2020/355 Karar
D Av. … [16572-75572-83750] UETS
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2020 tarih, 2018/167 Esas, 2020/355 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı şirketin müvekkil şirket ile olan cari hesabını Bursa ile Susurluk bayiinden yapılan işlemler ve lastik ile ilgili yapılan işlemler olarak 3 ayrı cari hesaptan yürüttüğünü, davacı şirketin Susurluk bayiine ilişkin cari hesabın tahsil edilmeyeceğini ve işlenen faturalara ilişkin iade faturası kesileceği hususunda anlaştıklarını, ancak davacı şirket tarafından iade faturası kesilmeden icra takibine girişildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, her iki taraf defterlerine göre davacı firmanın davalı taraftan 16.531.59-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 16.531,59 TL asıl alacak üzerinden iptali ile bu asıl alacağın takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile (icra masrafları, vekalet ücreti de dahil olmak üzere) birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkil şirket ile olan cari hesabını; Bursa bayisinden yapılan işlemler, Susurluk Bayisinden yapılan işlemler ve lastik ile ilgili yapılan işlemler olarak 3 ayrı cari hesaptan yürüttüğünü, davacı şirket ile müvekkil şirket, davacı şirketin Susurluk bayisine ilişkin cari hesabın tahsil edilmeyeceği ve işlenen faturalara ilişkin iade faturası kesileceği hususunda anlaştıklarını, dosya kapsamında mevcut davacı şirket tarafından müvekkil şirkete 16.08.2017 tarihinde, gönderilen e-mail içeriğinin bu hususu teyit ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı cari hesap alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; her iki tarafın ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 16.531,59 TL alacaklı olduğu, bu durumda davalının kendi ticari defterlerinde davacıya borçlu olduğu, ödemelere ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacı şirket tarafından gönderildiği iddia olunan “Fatih bey merhaba, Ekte bulunan Susurluk Cari bakiyeniz tahsil edilmeyecek olup, Bursa Servis ve lastik ekstrelerinde yer alan bakiyeler tahsil edilecektir.” şeklindeki e-postada davacının alacağına karşılık iade faturası düzenleneceğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi anılan beyan içeriğinden davacının açıkça alacağından feragat ettiği sonucuna gelmediği, kaldı ki e-postanın davacı şirket yetkilisi tarafından gönderildiği de sabit olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle esastan reddine karar verilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.129,27 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 283,000 TL’nin mahsubu ile bakiye 846,27 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.06/07/2023
…
Başkan
…
e-imzalı
…
Üye*
…
e-imzalı
…
Üye
…
e-imzalı
…
Katip
…
e-imzalı