Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1808 E. 2023/1111 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1806
KARAR NO : 2023/1110
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1802 Esas, 2020/384 Karar
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023

Davacı ve davalılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin hırdavat malzemeleri ve el aletleri toptan ticari faaliyeti yürüttüğünü, müvekkilinin davalılarla yapmış olduğu ticari faaliyetlerden kalan alacağının 88.623,35 TL olduğunu, bunun tahsili için Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/13843 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ederek durdurduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin adi ortaklığı ile davacının daha önce ticari ilişkisi olduğunu ancak davacı firmanın fatura ettiği malları teslim etmediğini, davacı firmadan bu malların defalarca talep edildiğini, en sonunda iade faturası düzenlendiğini, davacının iade faturasını teslim almadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın, itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı taraf davaya konu malları teslim almadığını beyan etmiş ise de; faturaları BA formuyla vergi dairesine bildirdiği, davalının teslim almış olduğu mala ilişkin fatura içeriğine TTK’nın 21/2. maddesi gereği 8 gün içinde itiraz etmediği, TTK’nın 18. maddesi uyarınca basiretli tacir gibi davranıp teslim edilen mala ilişkin itirazı olmadığı gibi kabul edilen mala dair asıl faturadan 10 ay sonra iade faturası düzenlenmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğu, yapılan bilirkişi incelemesi ile teslim edilen mallarla ilgili davacı şirketin icra takibindeki asıl alacak tutarı olan 88.623,35 TL alacaklı olduğu, icra takibinden önce borçlu temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik istemin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul ile davalının Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2018/13843 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 88.623,35 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan asıl alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 17.724,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, icra takibinde talep edilen işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalılar hakkında daha önce Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/216 Esas sayılı dosyası üzerinden adi ortaklık adına takip açıldığını, davalıların şahsi itirazı üzerine takibin durduğunu ve Bursa 2. Adliye Ticaret Mahkemesinin 2018/106 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında mahkemece dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, davalıların Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/216 Esas sayılı dosyasına yaptıkları 17/01/2017 tarihli itiraz dilekçeleri ile temerrüde düştüğünü, işbu davaya konu yeniden başlatılan icra takibinde temerrüt tarihi olarak Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/106 Esas sayılı dosyasında verilen cevap dilekçesi tarihinin esas alınarak işlemiş yasal faizin talep edildiği halde mahkemece işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, son dönemlerinde ekonomik buhrana düşen davacının fatura ettiği malları göndermemeye eksik göndermeye başladığını, müvekkillerinin bu durum karşısında teslim edilmeyen mallara ilişkin olarak iade faturası keserek karşı tarafa gönderdiğini ancak davalı yanın 31/12/2016 tarihli iade faturasını defterlerine kötüniyetli olarak işlemediğini, BA-BS formlarının teslime delalet etmediklerini, tarafların yıllardır aynı teamüllerle çalıştığını ve iade faturaları ile hesapları düzeltiklerini, bu teamülün aksinin davacı tarafça ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin banka kayıtlı 30/06/2016 tarihli ve 31/07/2016 tarihli ödemelerinin davacı defterlerine işlenmediğini, davacı kayıtlarında 05/05/2018 tarihinde 15.850,00 TL tutarında bir ödemenin müvekkillerinden tahsilat olarak işlendiği, alacaklı yanın bu tutarı mahsup etmeden icra takibi başlattığını, davacı yanın sunulan makbuzlarla ilgili imza inkarında bulunduğunu ancak bu itirazla ilgili imza incelemesi ya da savcılık makamınca yapılan soruşturma neticesi beklemeden karar verildiğini, davacı yanın 2011, 2018 yıllarına ilişkin defterlerinin kapanışının yapılmadığını, defterlerin usule aykırı tutulduğunu, davacı yanın mal teslimini imzalı sevk irsaliyeleri ile ispatlaması gerektiğini, davacının karşılıksız fatura kesme yönünde oluşan olumsuz sicili dikkate alınmadan ve bu konuda araştırma yapılmadan karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup taraf vekillerince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/13843 Esas sayılı dosyasında, davacı tarafından davalılar aleyhine 88.623,35 TL asıl alacak, 5.921,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 94.545,33 TL alacak talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların yasal sürede borca ve ferilerine itirazı üzerin takibin durdurulmasına karar verildiği ve hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.

1-) Davalılar vekilinin istinaf nedenlerinin yapılan incelemesinde;
Dosya kapsamı uyarınca, taraf arasındaki açık hesap ilişkisine dair kayıtlar uyarınca tarafların 24/03/2016 tarihinde davacının davalıdan 121.213,35 TL alacaklı olduğu konusunda mutabık oldukları, davacının açık hesap ekstresi uyarınca 24/03/2016 tarihinden sonra 28/03/2018 tarihinde 12.500 TL, 31/03/2016 tarihinde 4.240 TL ve 05/05/2018 tarihinde 15.850 TL olmak üzere toplam 32.590 TL tahsilat görüldüğü, davalı kayıtları uyarınca ise 30/06/2016 tarihinde 5.000 TL, 31/07/2016 tarihinde ise 6.437,35 TL ödeme ve 31/12/2016 tarihinde 109.740 TL iade faturası kaydı bulunduğu görülmekle, malın teslim edildiğini ispat yükü davacı tarafa ait olmakla birlikte davalının iade faturasına konu mallara ilişkin faturaların davalı tarafından BA formu ile vergi dairesine bildirdiği görülmekle mal alımına ilişkin bildiriminin malın teslimine karine teşkil ettiği, davalının davacıya düzenlemiş olduğu iade faturasının ise davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi içeriği malın davacıya iade edildiğine ilişkin davalı tarafça herhangi bir yazılı delil sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan davalı tarafça ödemeye ilişkin dosyaya sureti sunulan 31/07/2016 tarihli, 6.473,35 TL bedelli ve 30/06/2016 tarihli, 5.000 TL bedelli tediye makbuzlarında davacı tarafça davalıya ödeme yapıldığına ilişkin beyanın yer aldığı ve davacı tarafça söz konusu ödemelerin inkar edildiği anlaşılmakla, davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.

2-) Davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yapılan incelemesinde ise;
Mahkemece, icra takibinden önce borçlu temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faize yönelik istemin reddine karar verilmiş olup davacı vekilce karar bu yönünden istinaf edilmiştir.
Davacının, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/216 E.sayılı icra dosyasında Kalıptech Metal Atok.Yan San.Tic.Ltd.Şti. Aleyhine 88.623,35 TL cari hesap bakiyesi alacağı için ilamsız icra takibi başlatıldığı, … ve …’ın icra takibinde yer alan vergi numarasının kendilerine ait Kalıptech Metal Otomotiv … … adi ortaklığının vergi numarası olduğu gerekçesiyle borca itiraz ettikleri, alacaklı tarafından Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/106 Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında mahkemece davacı tarafından icra takibinde Kalıptech Metal Atok Yan San.Tic.Ltd.Şti.nin borçlu olarak gösterilerek ilamsız takip başlatıldığı, davalılar … ve Sadet Acel’e yönelik talepte bulunulmadığından usulüne uygun bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, davacı tarafça işbu dava konusu icra takibinde ise Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/106 Esas sayılı dosyasında borçluların cevap dilekçesi tarihinden itibaren işlemiş faiz talep edildiği görülmektedir.
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer (TBK m.117). İhtar alacaklının borçluya yönelttiği bir irade beyanı olup alacaklının ihtar çekmeksizin borçlu aleyhine icra takibine girişmesi durumunda borçlunun temerrütünün gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Somut olayda, davacı tarafın, Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2017/216 E.sayılı dosyasında davalılar yerinde Kalıptech Metal Atok.Yan San.Tic.Ltd.Şti. aleyhine icra takibi başlattığı ancak bizzat işbu dava dosyasının davalıları tarafından takibe itiraz edildiği, itirazın iptali davasının da davalı borçlular aleyhine açıldığı anlaşılmakla, tarafta yanılma sonucu ortaklık aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde davalıların temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir. Zira, alacaklı tarafından açık hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın talep edildiğine ilişkin irade beyanı davalı borçlulara ihtar edilmiş olup temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafça icra takibi ile talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davalılar vekilinin istinaf nedenlerinin reddine,
II-) Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın KABULÜ ile; davalıların Bursa 20.İcra Müdürlüğünün 2018/13843 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-) Hükmolunan borç miktarının % 20’si üzerinden hesaplanan 18.909,19 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.526,67 TL harçtan, peşin alınan 1.459,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.067,61 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 1.614,61 TL peşin harç ve 714,70 TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.329,31 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap 15.287 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-) Gider avansının kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

II-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,
III-) İstinaf başvuru nedenleri reddedilen davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
IV-) Davacı tarafından yapılan 81,90 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
V-) Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/07/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye