Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1805 E. 2023/1093 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1832 – 2023/1085
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1832
KARAR NO : 2023/1085

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2023

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/09/2020 tarih, 2019/44 Esas, 2020/376 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili varlık yönetiminin %100 hissesinin TMSF iştiraki olması nedeniyle kamu iştiraki olduğunu, davalı Orhan Kahraman firmasına … Sanayicileri Bankası AŞ tarafından 14.07.1997 ve 31.12.1997 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödemelerin aksaması ve borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, dava konusu kredi alacağının temlik sözleşmesiyle TMSF’den devir ve temlik alındığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, kredi sözleşmelerinin 17/07/1997 ve 31/12/1997 tarihli olup noter ihtarının 25/11/1998 tarihli olduğunu, 29/07/1997 tarihinse ise borç ile ilgili protokol yapıldığını, protokolün 3.maddesi gereği; 3 gün içinde belirtilen gayrimenkullerin bankaya devredilmesi karşılığında protokolün 4. Maddesi gereği davacı Orhan Karaman’ın ibra edilmiş sayılacağının belirtildiğini, protokolde belirtilen gayrimenkullerin bedel yerine bankaya devredildiğini, bu hususun tapu kayıtları ile sabit olduğunu, borç protokol gereği gayrimenkul devri ile ödendikten sonra yapılan temlik işleminin müvekkilini bağlamayacağını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, davacı tarafça dosya içerisine sunulan ve kendileri tarafından sunulmakla inkar edilmeyen alacaklı … Sanayicileri AŞ. bankası ile davalı borçlu Orhan Karaman arasında düzenlenen 29.07.1999 tarihli borç ödeme ve tasfiye protokolü ile 21.07.1999 tarihi itibariyle davalı Orhan Karaman’ın bankaya olan nakit borçlarının protokolün 2. maddesi ile 55.802.897,747 TL olup protokolün 3. maddesi ile “2. no’lu maddede belirtilen borç miktarı borçlu Orhan Karaman tarafından Bursa İli Osmangazi ilçesi, 1. Bölge Çekirge semtinde bulunan26 pafta, 999 ada, 2 parselde Mustafa Erdal Birleşik adına kayıtlı 16 Bağımsız Bölüm no.lu gayrimenkul ile Bursa ili Mudanya ilçesi,Güzelyalı Mahallesi,22 pafta,464 ada, 321 parselde kayıtlı 10 bağımsız bölüm no.lu gayrimenkulün bankaca bildirilecek tutarlar üzerinden iş bu protokolün imzalanmasını müteakip 3 gün içerisinde bankaya devrinin sağlanması suretiyle tasfiye edilecektir….” şeklinde düzenleme getirildiği, söz konusu taşınmazların alacaklı … Sanayicileri AŞ. adına temliken tescil edildiği gelen tapu kayıtlarının incelenmesinden anlaşılmış olup protokol hükümleri gereği gerekli devir ve temlik işlemlerinin dava ve icra takibinden çok önce 2001 yılında yapılan temlik işlemleri ile borcun tasfiye edildiği, davalının borçlu olmasından söz edilemeyeceği gibi alacağın temlik işleminden dahi çok öncesinde borcun tasfiye protokolü hükümleri gereği son bulduğu, davalı hakkında başlatılan icra takibinin de bu nedenle haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve davalı yararına kötü niyet tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; anılan protokol gereğince taşınmazların bankaya devrinin sağlanması suretiyle borcun tasfiye edileceği belirtilmişse de, bankaya devir şekli araştırılmadan eksik incelemeyle karar verildiğini, resmi satış senetlerinde bankaya devrine ilişkin değil banka tarafından üçüncü kişilere devrine yönelik olduğunun anlaşıldığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda; davacı varlık yönetimi, alacaklı … Sanayicileri Bankası A.Ş.’nin davalıya kullandırdığı kredinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu, alacaklı … Sanayicileri Bankası A.Ş.’nin TMSF’ye, TMSF tarafından … Varlık Yönetim A.Ş’ye, … Varlık Yönetim A.Ş.’nin de davacı varlık yönetimi ile birleştiğini öne sürerek iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesinde “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağı, o yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması hâlinde, bu davaların (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görüleceği” düzenlenmesi mevcuttur. Bu hüküm nazara alındığında (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin söz konusu uyuşmazlıklara münhasıran görevlidir ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31/10/2016 tarih ve 2016/6886 Esas 2016/8527 Karar sayılı ilamı). Görev hususu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.

Açıklanan bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kararın mahiyetine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kısmen kabulü ile;
1-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/09/2020 tarih, 2019/44 Esas, 2020/376 Karar sayılı kararının kararının KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK. 353/1.a.3 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının iadesine,
4-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek olan esas kararda dikkate alınmasına,
5-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 06/07/2023