Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1803 E. 2023/1122 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1803
KARAR NO : 2023/1122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/665 Esas, 2020/194 Karar
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

DAVACI : … (…)

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalının Soğukpınar Köyünde … Madencilik İnşaat Nakliye San. Tic. Ltd. Şti.nin işlettiği Karacakaya Suları İşletmesinin Bursa ilindeki sözleşmeli distribütörü olduğunu, davalı ile müvekkilinin de 26/06/2015 tarihli bayilik sözleşmesi düzenlediğini, anılan sözleşmenin 22.maddesinde 20.000,00 TL’lik teminat verileceğinin yazılı olduğunu, bu maddeye istinaden müvekkilinin düzenleme tarihi 26/06/2015 olan 20.000 TL bedelli senedi davalıya verdiğini, 06/06/2017 tarihinde cari hesapta müvekkilinin borcunun 9.679,63 TL gözükmesi ve bu borçtan da müvekkilinin 01/06/2017 tarihli 629979 nolu iade mal faturasıyla 2.079,00 TL mahsup yapılması sonucu borcunun 7.600,63 TL kalmasına rağmen davalının cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlattığı takipte müvekkilinden 11.846,87 TL talep edildiği ve yine Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2016/6648 Esas sayılı dosyası ile teminat amacıyla verilen senedin davalı tarafça takibe konu edildiğini, bu suretle davalının toplam 31.912,01 TL üzerinden iki takip yaptığını ancak müvekkilinin borcunun sadece 7.600,63 TL olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 27.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, borcunu ödememesi üzerine davacı hakkında farklı alacaklar için müvekkili tarafından Bursa 3. Müdürlüğünün 2017/6652 Esas ve 2017/6648 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, iddiaların borçtan kurtulmaya yönelik ve asılsız olduğunu, 2017/6648 Esas sayılı dosyanın dayanağının kambiyo senedi niteliğine haiz bir bono olduğunu ve illetten mücerret olup ispat yükünün davacıya ait olduğunu, 2017/6652 Esas sayılı dosyanın ise cari hesap alacağına ilişkin olduğunu, borcunu ödemeyen davacı hakkında yasal takibe başvurulduğunu, icra dosyasında bulunan faturaların alacağı ispatladığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6652 Esas sayılı dosyasında yazılan cevabi yazıda; kesinleşen 11.846,85 TL olduğu, 7.380,74 TL harç, faiz, masraf, vekalet ücreti olmak üzere 19.227,59 TL yekün alacağın olduğu, yekün alacağa istinaden 4.501,00 TL bedelin alacağa mahsuben alacaklı tarafça satışın gerçekleştiği bakiye borç miktarının 14.726,59 TL olduğu, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı takip dosyasında ise; 20.000,00 TL senet alacağına ilişkin takip başlatıldığı, yapılan ticari defter incelemelerinde davalı şirketin defterlerinin süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığı’na yüklendiği, davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 9.677,59 TL alacaklı göründüğü ancak cari hesaba istinaden Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6652 Esas sayılı dosyası ile 11.758,63 TL fatura alacağı üzerinden takibi başlattığı, yine Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6648 Esas sayılı takibe ilişkin 20.000,00 TL’lik senedin davalı kayıtlarında yer almadığı, davacının kayıtlarda da senet tutarı kadar alacaklandırılmadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile davacının 14.726,59 TL yönünden borçlu olmadığı yine 9.677,59 TL alacak yönünden ise davacının borçlu olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili, davacı tarafın Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2016/6648 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığını iddia ettiği ve gerekçede 20.000,00 TL’lik senedin davalı kayıtlarında yer almadığı, davacının kayıtlarda da senet tutarı kadar alacaklandırılmadığı belirtilmesine rağmen buna ilişkin bir hüküm kurulmadığını, öte yandan senedin müvekkili kayıtlarında yer almamasının, davacının kayıtlarda senet tutarı kadar alacaklandırılmamasının müvekkilinin bu senetten kaynaklı alacaklı olmadığı anlamına gelmeyeceğini, söz konusu senedin müvekkil ile davacı arasındaki cari hesap dışında ayrı bir alacak ilişkisine dayandığını, davacı tarafın söz konusu senedin teminat olarak verildiğini ispat edemediğini, gerekçeli kararda müvekkilinin 9.677,59 TL alacaklı olduğunun belirtilmesine rağmen, davacının 9.677,59 TL borçlu olmadığının tespitine ilişkin hüküm kurulmasının hatalı ve çelişkili olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde cari hesap borcunun 7.600.63 TL olduğunu ikrar ettiği halde mahkemece hüküm kurulurken bu hususun nazara alınmadığını, müvekkilinin cari hesap alacağını faturalar ile ispatladığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı dosyasında takibe konu senedin teminat senedi olduğunu ve Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6652 Esas sayılı dosyasında takibe konu alacak kadar borçlu olmadığını, açık hesap ilişkisinden kaynaklı olarak davalı tarafa toplam 7600,63 TL borcu bulunduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6652 Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine 11.758,63 TL fatura alacağı, 88,24 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 11.846,87 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı,
Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine 12/06/2015 tanzim tarihli, 12/06/2017 vade tarihli 20.000 TL bedelli bonoya istinaden 20.000,00 TL senet alacağı, 5,34 TL takip öncesi faiz, 60 TL %3 komisyon olmak üzere toplam 20.065,34 TL’nin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı görülmektedir.
Mahkemece yargılama aşamasında sadece davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda; davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 9.677,59 TL alacaklı görüldüğü, davalının cari hesaba istinaden Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6652 Esas sayılı dosyası ile 11.758,63 TL fatura alacağı, 88,24 TL takip öncesi faiz olmak üzere 11.846,87 TL tutarındaki toplam alacak üzerinden takip başlattığı, davalının davaya ve Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı dosyası ile takibe konu 12/06/2017 vadeli 26/06/2015 tanzim tarihli 20.000,00 TL bedelli senede ilişkin takip başlatmış olmasına rağmen, davalı kayıtlarında senede ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Öncelikle, mahkeme gerekçesinde davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 9.677,59 TL alacaklı göründüğü ancak cari hesaba istinaden Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6652 Esas sayılı dosyası ile 11.758,63 TL fatura alacağı üzerinden takibi başlattığı, yine Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı takibe ilişkin 20.000,00 TL’lik senedin davalı kayıtlarında yer almadığı kabul edildiği halde, 14.726,59 TL yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti ile haksız tahsil edilen meblağın istirdadına ve 9.677,59 TL alacak yönünden ise davacının borçlu olmadığının tespiti ile haksız tahsil edilen meblağın istirdadına karar verilmek suretiyle çelişki oluşturulduğu, davacının dava dilekçesinde açık hesap ilişkisinden kaynaklanan 7.600,63 TL bakiye borcu bulunduğunu kabul ettiği halde hüküm kurulurken bu husus nazara alınmadığı gibi davacı tarafça menfi tespit talep edilen Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6648 Esas sayılı dosyasında takibe konu 20.000,00 TL’lik senet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Kabule göre de; davalının Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6652 Esas sayılı dosyası ile 11.758,63 TL fatura alacağı üzerinden takip başlattığı, davacının dava dilekçesinde borcunun takip çıkış miktarı kadar olmayıp 7.600,63 TL olduğunu iddia ettiği anlaşılmakla, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu nazara alınarak her iki tarafın ticari defter ve belgelerin incelenerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece sadece davalı tarafın defter ve belgeleri incelendiği ve HMK’nın ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenlemenin yer aldığı 222. maddedenin nazara alınmadığı görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece çelişkili gerekçe ile davacının tüm talepleri hakkında hüküm kurulmadan ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesis edildiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-a-6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-) Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan istinaf karar ve ilâm harcının istinaf eden tarafa talep halinde ilk derce mahkemesince iadesine,
4-) İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada verilecek hükümle birlikte değerlendirimesine,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/07/2023


Başkan

¸e-imzalıdır