Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1764 E. 2021/223 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : ….
NUMARASI : …. E. … K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/02/2021
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih, …. esas, … sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında kalite kontrol ve üretim destek sözleşmesi imzalandığını, davalının hizmet bedelini ödemediğini, yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasındaki 11.10.2013 tarihli sözleşmenin 29.11.2013 tarihinde feshedildiğini, hizmet bedelinin ödendiğini belirterek, davanın reddini, kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, taraflar arasında 01.10.2013 tarihli kalite kontrol ve üretim desteği hizmet sözleşmesi imzalandığı, faturadan kaynaklı icra takibi yapıldığı, sözleşmenin 4. maddesine göre parça kontrol süreleri üzerinden ücretin hesaplanacağı, davalının sunduğu e mail kayıtlarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu, davacının alacağının 13.095,37 TL olduğu, davalının 8.222 TL ve 2.592,56 TL ödemede bulunduğu, davacının bakiye 2.280,78 TL alacağı kaldığı, fatura alacağının likit olduğu, davacının icra takibinden önce ödemede bulunulmasına rağmen takipte bulunarak kötüniyetli davrandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, 2.280,78 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan, kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya kalite kontrol ve üretim destek hizmeti verdiğini, hizmet bedelinin ödenmediğini, hizmet bedelinin sözleşmeye göre işçilik, saat ve iş adedine göre belirlendiğini, sözleşmede işle ilgili olarak parça saat kontrol ücreti üzerinden fiyatın belirleneceğinin açıklandığını, ancak sözleşmede karşılıklı teyitleşmiş hiçbir kontrol süresi ve birim fiyat olmadığını, işin başlamasıyla birlikte gerçekleşen parça kontrol süreleri, işlem yapılan kontrol edilen adetler, çalışanın isim soyadı ile birlikte operasyon raporları, günlük karşılıklı olarak imzalandığını, bu raporla müşterinin, hizmet verilen saati, parça adetlerini kabul ettiğini, operasyon raporları ile davalıya verilen hizmetin süresi ve bedelinin açık olduğunu, davalının almadığı hizmete ilişkin olarak raporu imzalamayacağını, davacı çalışanlarının günlük olarak yapılan tüm işlemleri raporlarına yazdıklarını, bu raporların müşteri yetkilisi tarafından imzalanıp kabul edildiğini, söz konusu durumun maillerle teyit edildiğini, mahkemece yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, ilk derece mahkemesinin tashih kararının reddine dair ek kararının hatalı olduğunu, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, 2.162,9 TL kötüniyet tazminatına hükmedildiğini, oysa reddedilen 13.312,22 TL üzerinden kötüniyet tazminatı tutarının 2.662,44 TL olduğunu, maddi hata sonucu 2.162,9 TL yazıldığını, kötüniyet tazminatının hatalı hesaplandığını, taraflar arasında 11.10.2013 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme şartlarına riayet etmemesi nedeniyle 29.11.2013 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme döneminde verilen hizmetin bedelinin ödendiğini, cari hesabın sıfırlandığını, buna rağmen davacının takibe konu faturaları tanzim ettiğini, davacının sözleşme ile parça kontrol süreleri üzerinden saat ücreti ödeneceği halde, personelin çalışma süresi üzerinden hesaplama yaptığını, müvekkilinin e-mail yazışmalarına, operasyon raporlarına aykırı şekilde düzenlenen faturaları iade ettiğini, davacının resmi defter ve kayıtlarının kabul edilemeyeceğini, operasyon raporları doğrultusunda davacının tüm alacağının ödendiğini, bilirkişi raporunda parça kontrol süresine göre yapılan hesaplamada %10’a yakın fazla hesaplama yapıldığını, davacı personelinin bekleme süresinin çalışan süreye eklenemeyeceğini, müvekkilinin defterlerine göre davacıya 10.814,59 TL, davacı defterlerine göre 11.391,22 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, 576,63 TL konusunda ek rapor talebinde bulunmalarına rağmen çelişki giderilmeksizin hüküm kurulduğunu, 2.592,56 TL ödemenin eft yoluyla 26.12.2013 tarihinde yapıldığını, bu miktarın icra takip tarihinden önce ödendiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
1-HMK’nın 304. maddesine göre, tashih; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.
HMK’nın 305. maddesine göre, tavzih; hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
Somut olayda, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı miktarının maddi hata sonucu yanlış hesaplandığını belirterek tavzih talebinde bulunduğu, mahkemece ödenen tutar üzerinden kötüniyet tazminatının hesaplandığı, tashih ve tavzih şartlarının oluşmadığı, tavzih talebinin reddine dair 12.09.2018 tarihli ek kararın yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
2- Davacı vekili ile davalı vekilinin asıl karara yönelik istinaf itirazının incelenmesinde;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, denetime açık hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının da imzasının bulunduğu operasyon raporlarına göre hesaplama yapıldığı, sözleme hükmüne göre alacağın belirlendiği, davalının ödediği miktar üzerinden kötüniyet tazminatı takdirinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
Davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Asıl karara yönelik; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Ek karara yönelik; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl karara yönelik; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 155,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 38,95 TL’nin mahsubu ile bakiye 116,85 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Ek karara yönelik; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, artan gider avansının talepleri halinde iadesine,
Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 26/02/2021

Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza