Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1760 E. 2023/1104 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1760 – 2023/1104
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1760
KARAR NO : 2023/1104
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
IN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2023
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih, 2018/205 Esas, 2019/252 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın da merkezi Bursa olan Balıkesir, Çanakkale, Yalova illerini kapsayan ve bu bölgede Elektrik Dağıtım Lisansına sahip olan … Genel Müdürlüğünden ayrı bir tüzelkişiliğe sahip bir Anonim Şirket olduğunu, Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş nin devrinin ise 31/08/2010 tarihinde imzalanan hisse satış sözleşmesi ile gerçekleştirilmiş olduğunu; Dava konusu ve rücu talebine esas olan olaylar bakımından ise rücu talebine esas olarak Bandırma 2. İcra Dairesinin 2012/5048 Esas sayılı ilamlı icra takip dosyasından Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1049 Esas ve 2012/212 Karar sayılı kararına istinaden 30/05/2013 tarihinde ödenen 4.159,06 TL ile Bandırma 3. İcra Dairesinin 2013/2912 Esas sayılı ilamlı icra dosyasında Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1050 Esas 2010/213 Karar sayılı kararına istinaden 02/07/2013 tarihinde ödenen 4.451,29 TL ile, Bursa 17. İcra Dairesinin 2012/12239 Esas sayılı ilamlı icra dosyasında Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/877 Esas ve 2011/199 Karar sayılı kararına istinaden 24/07/2013 tarihinde ödenen 33.622,19 TL ile Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2013/5984 Esas sayılı ilamlı icra takip dosyasında Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 Esas ve 2013/114 Karar sayılı kararına istinaden 30/07/2013 tarihinde ödenen 5.855,85 TL olmak üzere toplam 48.088,39 TL’nin ödendiğini, oysa ki işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince sorumluluğun Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş ye ait olduğunu; … Genel Müdürlüğü ile davalı … arasında 24/07/2006 tarihinde imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesinde dağıtım faaliyetleri nedeni ile oluşan 3. Kişi zararlarına ilişkin mali ve hukuki sorumlulukların ayrıntılı olarak düzenlendiğini, sözleşmenin 7/1, 7/2, 7/3, 7/4, 7/5, 7/6, ve 7/7. Maddelerinde sorumlulukların açıkça düzenlendiğini, buna göre söz konusu tutarın yapılan icra takibi sonucunda müvekkili tarafından ödenmesi sonrasında bu tutarların müvekkilinin hesaplarına aktarılması yönünden … Mali İşler ve Finans Yönetim Dairesi Başkanlığının 15/04/2016 tarih ve 26556 Sayılı Yazısı ile ödenen tutarın rücuen tahsili ve tazmini davalı şirketten talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, belirterek 48.088,39 TL tutarındaki meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin özelleşmesinin 24/06/2010 tarih ve 2010/42 özelleştirme yüksek kurulu kararı ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca UEDAŞ’ın % 100 oranındaki hissesini Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş ye satışına ilişkin 31/08/2010 tarihli hisse satış sözleşmesi ile gerçekleştirdiğini, müvekkilinin bu tarihten önce …’ın 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılan ve kendi tüzel kişiliğine bağlı İl Müdürlükleri olan ve 4 ili kapsayan bölgesel dağıtım şirketi olarak dağıtım faaliyeti vermekte olduğunu, ancak bu tarihten sonra ticari mevzuat anlamında tüm faaliyetleri ile özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğunu, 31/08/2010 tarihinden önce EDAŞ ların … ların ayrılmaz parçaları olduğunu, şirket sermayesinin tamamının … a ait olup fiili ve hukuki devir tarihinden önceki döneme ait tüm hukuki taleplerden …’ın sorumlu olması gerekeceğini; Taraflar arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesinin 3. Kişilerin hak ve iddiaları başlıklı 7/1. Maddesi ile ” İşletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlatılmış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir” düzenlemesinin getirildiğini, yine aynı sözleşmenin 7/4. Maddesi ile ” Dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve eylemlerin bütün sorumluluğu … a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeni ile 3. Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı … tır. Bu taleplere konu olan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır” düzenlemesi bulunduğunu, davacı tarafın anılan mahkeme ilamları ve icra takipleri nedeniyle ödediği tutara ilişkin 2010 yılında UEDAŞ’ın sahibi olan …’ın sorumlu olarak gösterilmesinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği mümkün bulunmayacağını, sözleşmenin 7/4. Maddesi gereği davacının dağıtım faaliyeti sırasında meydana gelen her türlü iş ve işlemlerin sorumluluğu davacı …’a ait bulunduğundan yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, , dava konusu olan 4 adet icra dosyalarına konu tutarların davacı … tarafından ayrı ayrı icra dosyalarına ödendiğinin anlaşıldığı, Taraflar arasında düzenlenen 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin 7/4. Maddesi gereği ve 7/5. Maddesi 7/6. Maddesi ve 7/7. Maddesi hükümleri ve düzenlemesi gereğince , sözleşmenin 7. Maddesi ile 3. Kişilerin müracaatları halinde hukuki ve mali sorumlulukların devreden ve devralan davacı ve davalı şirketler arasında ne şekilde paylaştırılacağı hususunun açık olarak düzenlendiği, sözleşmenin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşen ve hukuki sorumluluk doğuran dağıtım faaliyetinden kaynaklı her türlü sorumluluk ve alacak talebinin muhatabının … olduğu, bundan kaynaklı icra takibi ve davaların … a karşı yürütülmesi ve sonuçlandırılması gerektiğinin açıkça düzenlendiği, öte yandan davalı şirket tarafından dosya içerisine ibraz edilen … Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 25/10/2012 tarih 759 sayılı soruşturma raporu ekindeki komisyon raporunda “Özellikle sözleşmelerin 7/4. Maddesinde yer alan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacı ile gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütüm sorumluluğu … a aittir hükmü gereğince fiili devir tarihine kadar … ile şirketlerin ayrılmaz bir bütün olduğu ve şirketlerin sermayelerinin tamamının … a ait olduğu da dikkate alındığında bu dönemde yapılan işlem ve faaliyetlerden doğan hakların … a ait olması gerektiği değerlendirilmektedir.” hükmü gereğince, dava konusu rücuen tazminat istemine konu yapılan alacağında dava dışı şirketin 2000 – 2002 yıllarına ilişkin davacı şirketin dağıtım faaliyetinden kaynaklı ve işletme hakkı devir sözleşmesinin düzenlendiği, 24/07/2006 tarihi öncesine ilişkin hak ve borçlar yönünden açılmış bir dava ve icra takibine dayalı yapılmış bir ödeme olduğu anlaşılan Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 Esas 2013/114 Karar sayılı 22/02/2013 karar tarihli Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2013/5984 Esas sayılı ve 26/06/2013 tarihinde icra takibine konu edilip davacı … tarafından 05/08/2013 tarihinde 5.530,65 TL olarak ödenen icra dosya borcu ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/877 Esas 2011/199 Karar sayılı 18/04/2011 karar tarihli Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2012/12239 Esas sayılı ve 12/02/2012 tarihinde başlatılan icra takibine konu edilen ve bilahare davacı … tarafından icra takibi nedeni ile 26/07/2013 tarihinde 33.622,19 TL olarak ödenen tutarların, taraflar arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi gereği borcun doğumunun 24/07/2006 tarihinden öncesine dayanması nedeni ile bu tutarların davalı UEDAŞ’tan rücuen tahsil ve tazmininin talep edilebileceği, davaya konu edilen diğer icra takiplerine konu iki adet borçlarının doğumunun ise, 24/07/2006 tarihinden sonrasına ait olması nedeni ile sorumluluğun …’a ait olacağından bu tutarların, davalı UEDAŞ’tan tahsili ve tazmini talep edilemeyeceğinden; bu kısma ilişkin davanın ise reddine karar vermek gerektiği , davacı kurum tarafından davalı yana borç ödeme ihtaratlı gönderilen yazıda anılan tutarların 29/04/2016 tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiğinden; temerrüt tarihinin bu tarih olarak kabulü ile; anılan tarihten itibaren avans faizi işletilebileceği sonucuna varıldığı gerekçesi ile
-davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça ödenen 33.622,19 TL ile 5.855,85 TL ‘ye 29/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun, dava konusu edilen ve icra dosya numaraları ile dava dosya numaraları belirtilen dosyalarda, gerçekte borçlu olmadığı ve gerçek borçlunun davalı olmasına karşın, toplam 48.088,39 TL’yi ödemek zorunda kaldığını, talebin 24.06.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi, 31.08.2010 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi ile 25.01.2005 tarihli, davalı Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Ana Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine göre rucuen tahsili istemine ilişkin olduğunu, uyuşmazlığın, delil olarak sunulan 24.06.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir sözleşmesi, 31.08.2010 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ve 25.01.2005 tarihli Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Ana Sözleşmesi hükümlerinin bir bütün olarak somut olaya uygulanması suretiyle çözülebileceğini, ancak mahkemece yalnızca 24.06.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin bazı maddelerinin hükme esas aldığını, diğer iki sözleşme hükümlerine hiç değinmeden hükmünü verdiğini, Oysa müvekkil … Genel Müdürlüğü ile davalı Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi arasında imzalanan 24.06.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nde dava konusu alacaklarımız hususunda açık bir hüküm bulunmadığını, ”Sözleşmenin Yürülüğe Girmesi” başlıklı 21.maddesinde ”21.1. Bu sözleşme, sözleşmede yer alan hükümler çerçevesinde, … ve Şirket tarafından imzalanması ile yürürlüğe girer.21.2. Bu sözleşme’de yer almayan hususlarda yürürlükteki mevzuat hükümleri, Kurul ve Kurum Kararları uygulanır.” hükmünü içerdiğini, Bu durumda Ana Sözleşme ile Hisse Devir Sözleşmelesi hükümlerinin incelenmesi gerektiğini, 25.01.2005 tarihli Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi Ana Sözleşmesi’nin ” Şirketin Amaç ve Faaliyet Konuları” başlıklı 3.maddesi’nin a bendinde Şirketin faaliyetlerinden en önemlisi olarak, ”elektrik enerjisi dağıtımı,perakende satışı ve perakende satış hizmeti yapmak” olduğunun belirtildiğini, ”sekizinci bölüm, Geçici hükümler” başlığı altındaki 3.maddesinde’de ”Şirket sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar Balıkesir,Bursa,Çanakkale ve Yalova müesseseleri idari, hukuki ve mali açıdan Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ne bağlanmıştır.”hükmü tereddüte yer vermeyecek biçimde dava dilekçesinde detaylandırılan alacak kalemlerinin gerçek borçlusunun davalı şirket olduğunu gösterdiğini, Zira Ana Sözleşme tarihinin, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi tarihinden öncesine ait olduğunu, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığında zaten davalı şirketin dava konusu borçlardan, Bursa 17.İcra Dairesi’nin 2012/12239 esas nolu ilamlı icra takip dosyasındaki 33.622,19 TL ile Bursa 14.İcra Dairesi’nin 2013/5984 esas nolu ilamlı icra takip dosyasında istenen 5.855,39 TL borç miktarının borçlusu sıfatında olduğunu, Müvekkili tarafından yapılan,özelleştirme işlemleri sonucunda davalı Şirketin hisselerinin tamamının satışının gerçekleştiğini, elektrik abonmanlık sözleşmeleri ile davalı şirkete bağlı olan nihai ve nihai olmayan tüketicilerin butün sözleşmeleri ve alacaklarıyla birlikte aynen, hiçbir değişikliğe uğramadan devam ettiğini, 31.08.2010 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi’nin ”çalışanlara ilişkin Hükümler” başlıklı 6.3. Maddesi ”ALICI ŞİRKET”de çalışan 4857 iş kanununa tabi personelin kanunlardan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan haklarının korunacağını, kıdem tazminatlarının ve diğer tüm haklarının ŞİRKET tarafından ödeneceğini kabul ve taahüt eder.” hükmü ve ”Alıcının Taahütleri” başlıklı 9.4.maddesindeki ”Alıcı,ihale konusu HİSSELER’i devraldığı tarihteki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’ndeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirket’te yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirket’in sorumlu olduğunu bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak kendisinin veya şirket’in idare’yi veya …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahüt ve garanti eder.”hükmü birlikte değerlendirildiğinde, davalı Şirket’in geçmişten gelen bu tür dava konusu edilen borçlardan asıl ve gerçek sorumlu olacağını, Yerel Mahkemenin, gerek dava, gerekse istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle bütüncül bir usulle değerlendirmeden, davanın kısmen reddine karar vermek suretiyle usul ve kanuna aykırı karar verdiğini, belirterek yerel mahkemenin kararının ‘ kaldırılmasını” ve yeniden yargılama yapılarak ”davanın kabulüne” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin tarafları karıştırdığını; UEDAŞ diye bahsettiği kısımlarda …’ı, … diye bahsettiği kısımlarda UEDAŞ’ı kast etmek istediğini, bu karışıklık sebebiyle yanlış hüküm kurulduğunu, İşletme hakkı devri sözleşmesinin 24/07/2006 tarihinde imzalandığını ve … ın Bursa, Balıkesir, Yalova ve Çanakkale illerindeki işletme hakkını UEDAŞ’a devrettiğini, bu sözleşmeye göre; sözleşmenin imzalandığı tarihten önce doğan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağını, Buna rağmen yerel mahkemece, işletme hakkı devir tarihinden önce doğduğu gerekçeli kararın muhtelif yerlerinde belirtilmiş olan Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/347 Esas 2013/144 Karar sayılı 22.02.2013 karar tarihli ilamı ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/877 Esas 2011/199 Karar sayılı 18.04.2011 karar tarihli ilamına konu alacaklardan müvekkili UEDAŞ’ın sorumlu olduğu şeklinde hatalı hüküm kurulduğunu,bu bedellerin dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü ve işletme hakkı devir sözleşmesi imzalanmadan önceki dönemde gerçekleştirilen iş ve işlemlere ilişkin olduğundan, bu bedellerden … ın sorumlu olduğunu, Yerel mahkemece, tespit edilen ve gerekçeli kararda da yer verilen sorumluluk dağılımının (zaman yönüyle) tam aksi şekilde hüküm kurulduğunu, Bu yönüyle yerel mahkemenin gerekçeli kararı kendi içinde çelişkili bölümler ihtiva ettiğini, Müvekkili şirket UEDAŞ aleyhine rucüen hükmedilen bu tazminatların, 2000-2004 yıllarında meydana gelen olayların sonucunda sorumlu … aleyhine hükmedilen tazminatlar olduğunu, UEDAŞ ve … arasında 24/06/2006 tarihinde İşletme Devir Hakkı Sözleşmesi imzalandığını, 31.08.2010 tarihinde ise fiili devirin gerçekleştiğini, UEDAŞ’ın henüz sözleşme imzalamadığı ve tüm iş ve işlemlerin … tarafından gerçekleştirildiği bir dönemden sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, sözleşmenin 7.6. maddesinde de sözleşmenin imza tarihinden önce her türlü hukuki cezai ve icrai sorumluluğun …’a ait olacağı hüküm altına alındığını, Müvekkili şirket aleyhine hükmedilen 33.662,19 TL’lik miktar, 06.01.2004 tarihli protokole ilişkin olarak doğan bu alacaktan müvekkili şirket UEDAŞ’ın sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, yine 5.855,65 TL tutarındaki alacağın ise Bursa 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 E. 2013/114 K. Sayılı kararına ilişkin olduğunu ve Gerekçeli kararda ifade edildiği üzere alacağın doğumunun 2002 yıllarında gerçekleşmiş bulunan kaçak kulanım işlemine ilişkin olduğunu, bu alacak tutarından da müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Mahkemenin … ile UEDAŞ arasındaki sorumluluk dağılımına ilişkin olarak yapmış olduğu açıklamalardan sonra belirtilen bedellerin UEDAŞ’a rücu edilemeyeceğine hükmetmesinin beklenildiğini, Ancak mahkemece taraflar arasındaki sorumluluğun zaman yönüyle dağılımının tespit edilmesine rağmen, bu tespitin davaya konu taleplere uygulanmasında hata edildiğini, Mahkeme, tespitlerinin tam tersi şekilde hatalı hüküm kurulduğunu,mahkemece redde ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığını, UEDAŞ’a fiili devirin 31.08.2010 tarihinde yapıldığını, Bu tarihten önce elektrik dağıtım faaliyetlerinin, UEDAŞ’ın %100 hissesinin sahibi durumunda olan … tarafından yürütülmekte olduğunu, o dönemlere ilişkin sorumluluğun da …’a ait olduğunun kabulü gerektiğini, Bu durumun İşletme Devir Hakkı sözleşmesinin 7.4 md de açıkça belirtildiğini, …’ın , UEDAŞ’tan rücu etmek istediği, ancak mahkemece reddedilen kısım içerisinde kalan diğer iki tazminat talebinin de 18/07/2007 tarihinde şiddetli rüzgâra mukavemet gösteremeyen enerji nakil hattının kopması nedeniyle doğan zararların tazminine ilişkin olduğunu, Her ne kadar olay tarihi işletme hakkı devir sözleşmesinin tarihinden sonra olsa da fiili devirden önce dağıtım faaliyetleri … tarafından gerçekleştirilmekte olduğundan, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin m.7.4’e göre anılan tazminatlardan … ın sorumlu olduğunu, Dosya kapsamında ibraz edilen … Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 25/10/2012 Tarih 759 sayılı soruşturma raporu ekindeki komisyon raporunda “ Özellikle sözleşmelerin 7/4. Maddesinde yer alan dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir hükmü gereği fiili devir tarihine kadar … ile şirketlerin ayrılmaz bir bütün olduğu ve şirketlerin sermayelerinin tamamen …’a ait olduğu da dikkate alındığında bu dönemde yapılan işlem ve faaliyetlerden doğan hakların …’a ait olması gerektiğinin değerlendirildiğini, fiili devrin 31.08.2010 tarihinde yapıldığını ve bu tarihe kadar şirketin idame ve kontrolünün %100 hissedar olarak … tarafından yürütüldüğünü, mahkemece kısmen reddedilen kısma ilişkin , sonuç itibariyle bir itirazlarının bulunmadığını, Daire aksi kanaatte olması ve mahkeme kararının bu kısmının da kaldırılması halindeyse, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4’üncü maddesinde de sözleşmede yer alan 7.2’icni maddenin aksine “imza tarihi” terimi değil “Dağıtım faaliyetinin yürütüldüğü dönem” ifadesinin kullanılmış olması , 7.4’üncü madde uyarınca Sözleşmeden sonra ancak fiili devirden/hisse satışından önceki dönemde gerçekleştirilen iş ve işlemlerden doğan tüm sorumluluğun …’a ait olduğu, bu bakımdan yalnızca “imza tarihi” esas alınarak hüküm kurulmasının mümkün olmadığı, huzurdaki davada tarafların sorumluluğu belirlenirken fiili devir tarihinin esas alınması da gerektiği dikkate alınarak davanın tümden reddi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, işletme Hakkı Devir Sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen mahkeme dava dosyaları ile hüküm altına alınan ve icra müdürlüğünde yapılan takip sonucu dava dışı 3. Kişilere ödenen toplam 48.088,39 TL’nin , davalı ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince davalının sorumluluğunda olduğunu belirterek eldeki rücuen alacak davasını açmıştır.
Dava dilekçesine konu edilen Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1049 Esas ve 2012/212 Karar sayılı karar sayılı dosyasında davacı Mehmet Tiren tarafından … aleyhine tazminat davası açıldığı, olayın 18.07.2007 tarihinde enerji nakil hattının sebep olduğu zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulü ile talep edilen maddi ve manevi tazminatın hüküm altına alındığı, ilama istinaden Bandırma 2. İcra Dairesinin 2012/5048 Esas sayılı dosyasında ilamlı takip yapıldığı ve borçlu … Tarafından 31/05/2013 tarihinde 4.159,06 TL nin icra dosyasına ödendiği,
Yine davaya konu Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1050 E. 2012/213 Karar sayılı karar sayılı dosyasında davacı Mehmet Serbes tarafından … aleyhine tazminat davası açıldığı, olayın, 18.07.2007 tarihinde enerji nakil hattının sebep olduğu zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulü ile talep edilen maddi ve manevi tazminatın hüküm altına alındığı, ilama istinaden Bandırma 3. İcra Dairesinin 2013/2912 Esas sayılı dosyasında ilamlı takip yapıldığı ve borçlu … Tarafından 08/07/2013 tarihinde 4.451,29 TL nin icra dosyasına ödendiği,
Davaya konu edilen; Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 E. 2013/114 K. sayılı dava dosyasında davacı Sadettin Kocakulak tarafından davalı … aleyhine menfi tespit davası açıldığı, davanın 2002 yılında yapılan kaçak elektrik işlemi sonucu borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabüle davacının davalı şirkete 29.238346-0 abone nolu sözleşme ve Bursa 3.icra müdürlüğünün 2002/24475 sayılı takibe konu elektrik borcu bulunmadığının tespitine karar verildiği, bu ilamda hüküm altına alınan vekalet ücreti , yargılama gideri yönünden … aleyhine Bursa 14. İcra Dairesi 2013/5984 E. sayılı dosyasında ilamlı takip yapıldığı ve borçlu … Tarafından 05/08/2013 tarihinde 5.855,85 TL nin icra dosyasına ödendiği,
Yine davaya konu edilen Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2004/877 E. 2011/199 K. sayılı dava dosyasında davacı Kemal Yerlikaya tarafından … aleyhine ;davacı ile davalı kurum arasında düzenlenen 06/01/2004 tarihli taksitlendirme protokolü nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve fazladan ödendiği iddia edilen meblağın istirdatı istemine ilişki olduğu, bu protokol kapsamında yer alan 27/01/2003 tarihli ek tüketim faturasından kaynaklandığı ,yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine 19.084,68 TL borçlu olmadığının tespitine , fazladan ödenen 11.020,97 TL nin istirdatına karar verildiği, bu ilam dayanak yapılarak Bursa 17. İcra Dairesi 2012/12239 E. sayılı dosyasında … aleyhine ilamlı takip yapıldığı, borçlu … Tarafından 26/07/2013 tarihinde 33.622,19 TL nin icra dosyasına ödendiği, görülmüştür.
Tarafların imzaladıkları 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. maddesinin
7.1 maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “.. Sözleşmenin imza tarihinden sonra mülkiyete ilişkin ortaya çıkacak ihtilafların …’a bildirilir..”
7.4 maddesi “…Dağıtım Faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.”.
7.5 maddesi “Dağıtım faaliyetinin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetiri yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır.”
7.6. maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım tesisleri ile Dağıtım Tesisleri’nin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
7.7 maddesi “Sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk Şirket’e aittir. Şirket tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı Şirket’tir. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar Şirket tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük Şirket tarafından karşılanır. Şirket bu kapsamda ortaya çıkan tazminattan, cezadan ve/veya herhangi bir isim altında gerçekleştirdiği ödemelerden dolayı, hiçbir şekilde …’a rücu edemez. Belirtilen nedenlerle …’ın ödeme yapmak zorunda kalması durumunda, Şirket söz konusu ödemeyi ilk talepte ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte nakden ve defaten ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Hisse devir sözleşmesinin alıcının taahhütleri başlıklı 9.3. maddesinde “Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve şirketin hisse satış sözleşmesi tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığını, şirket hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri süremeyeceğini, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiil veya hukuki nedene dayanarak idareden veya …’dan talepte bulunamayacağını kabul ve taahhüt eder,
9.4. maddesinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve hükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edebilecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul, taahhüt ve garanti eder.”
9.11 maddesinde ise “Alıcı işletme hakkı devir sözleşmesinden doğan bütün yükümlülükleri şirketin zamanında ve gereği gibi yerine getireceğini kabul ve taahhüt eder.” hükümleri mevcuttur.
Mahkemece sözleşmenin 7. Maddesi ile 3. Kişilerin müracaatları halinde hukuki ve mali sorumlulukların devreden ve devralan davacı ve davalı şirketlar arasında ne şekilde paylaştırılacağı hususu açık olarak düzenlenmiş olup, sözleşmenin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden önce gerçekleşen ve hukuki sorumluluk doğuran dağıtım faaliyetinden kaynaklı her türlü sorumluluk ve alacak talebinin muhatabının … olduğu, bundan kaynaklı icra takibi ve davaların … a karşı yürütülmesi ve sonuçlandırılması gerektiğinin açıkça düzenlendiği belirtilerek ;
Dava konusu rücuen tazminat istemine konu yapılan alacağın dava dışı şirketin 2000 – 2002 yıllarına ilişkin davacı şirketin dağıtım faaliyetinden kaynaklı ve işletme hakkı devir sözleşmesinin düzenlendiği 24/07/2006 tarihi öncesine ilişkin hak ve borçlar yönünden açılmış bir dava ve icra takibine dayalı yapılmış bir ödeme olduğu anlaşılan Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 Esas 2013/114 Karar sayılı 22/02/2013 karar tarihli Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2013/5984 Esas sayılı ve 26/06/2013 tarihinde icra takibine konu edilip davacı … tarafından 05/08/2013 tarihinde 5.530,65 TL olarak ödenen icra dosya borcu ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/877 Esas 2011/199 Karar sayılı 18/04/2011 karar tarihli Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2012/12239 Esas sayılı ve 12/02/2012 tarihinde başlatılan icra takibine konu edilen ve bilahare davacı … tarafından icra takibi nedeni ile 26/07/2013 tarihinde 33.622,19 TL olarak ödenen tutarların taraflar arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi gereği borcun doğumunun 24/07/2006 tarihinden öncesine dayanması nedeni ile bu tutarların davalı UEDAŞ’tan rücuen tahsil ve tazmininin talep edilebileceği, davaya konu edilen diğer icra takiplerine konu 2 adet borçlarının doğumunun ise 24/07/2006 tarihinden sonrasına ait olması nedeni ile sorumluluğun …’a ait olacağından bu tutarların ise davalı UEDAŞ’tan tahsili ve tazmini talep edilemeyeceğinden; bu kısma ilişkin davanın ise reddine karar vermek gerekmiş,
Şeklinde hüküm tesis edilmiş ise de ; hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 Esas 2013/114 Karar sayılı 22/02/2013 karar tarihli Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2013/5984 Esas sayılı dosyaya konu alacak ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/877 Esas 2011/199 Karar sayılı 18/04/2011 karar tarihli Bursa 17. İcra Müdürlüğünün 2012/12239 Esas sayılı ve 12/02/2012 tarihinde başlatılan icra takibine konu edilen ve … tarafından ödenen tutarların , taraflar arasında düzenlenen işletme hakkı devir sözleşmesi gereği borcun doğumunun 24/07/2006 tarihinden öncesine ait olduğundan bu tutarların davalı UEDAŞ’tan rücuen tahsil ve tazmininin talep edilebileceği ve yine davaya konu edilen diğer icra takiplerine konu Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1049 Esas ve 2012/212 Karar sayılı kararına istinaden başlatılan Bandırma 2. İcra Dairesinin 2012/5048 Esas sayılı ilamlı icra takip dosyasında ve Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1050 Esas 2010/213 Karar sayılı kararına istinaden başlatılan Bandırma 3. İcra Dairesinin 2013/2912 Esas sayılı ilamlı icra dosyasında borçlarının doğumunun 24/07/2006 tarihinden sonrasına ait olması nedeni ile sorumluluğun …’a ait olacağı belirtilerek ,bu tutarların davalı UEDAŞ’tan tahsili ve tazmini talep edilemeyeceği sonucuna varılarak bu kısma ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Oysa mahkemenin gerkçesinde belirttiği 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinde 7. Maddede sözleşmenin imza tarihinden önce Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesisleriniin işletilmesinden kaynaklı her türlü hukuki ve ceza sorumluluğun ve yine “Dağıtım Faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğun …’a” ait olduğu, imza tarihinden sonra, Dağıtım Tesisleri ile Dağıtım Tesislerinin işletilmesinden kaynaklı her türlü hukuki ve ceza sorumluluğun ve Dağıtım faaliyetinin Şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun, Şirket’e, ait olduğunun sözleşme ile hüküm altına alındığı ,nazara alınarak mahkemenin gerekçesi ile verilen hükmün çelişmesi nedeniyle HMK’nun 297. maddesi kapsamında denetime elverişli bir karar bulunmadığından, kararın hatalı olduğu görülmüştür.
Ancak dosyada tüm deliller toplandığından ve getirtilecek başkaca delil bulunmadığından, açıklanan gerekçelerle anılan hatanın yeniden yargılamayı gerektirmediği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davacının istinaf talebinin reddine hükmün 6100 sayılı HMK. 353/1-b-2 maddesine göre kaldırılarak dairemizce Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/347 E. 2013/114 K. İlam nedeniyle yapılan Bursa 14. İcra Dairesi 2013/5984 E. sayılı dosyasında yapılan 5.855,85 TL ödeme ile Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2004/877 E. 2011/199 K. sayılı ilamı nedeniyle yapılan Bursa 17. İcra Dairesi 2012/12239 E. sayılı dosyasında ödenen 33.622,19 TL yönünden davanın reddine, Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1049 Esas ve 2012/212 Karar sayılı karar sayılı ilamı nedeniyle yapılan Bandırma 2. İcra Dairesinin 2012/5048 Esas sayılı dosyasında ödenen 4.159,06 TL ve Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1050 E. 2012/213 Karar sayılı ilamı nedeniyle yapılan Bandırma 3. İcra Dairesinin 2013/2912 Esas sayılı dosyasında ödenen 4.451,29 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
3-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih, 2018/205 Esas, 2019/252 sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırılan karar yerine geçmek üzere yeniden HÜKÜM TESİSİ İLE,
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
A-Davacı tarafça Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1049 Esas ve 2012/212 Karar sayılı karar sayılı ilamı nedeniyle yapılan Bandırma 2. İcra Dairesinin 2012/5048 Esas sayılı dosyasında ödenen 4.159,06-TL nin 29/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1050 E. 2012/213 Karar sayılı ilamı nedeniyle yapılan Bandırma 3. İcra Dairesinin 2013/2912 Esas sayılı dosyasında ödenen 4.451,29-TL nin 29/04/2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Peşin olarak yatırılan 821.23-TL harçtan, Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 588,17-TL’nin mahsubu ile artan 233,06-TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
C-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 8.610,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
D-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
E-Davacı tarafça yapılan aşağıda dökümü yazılı toplam 1.008,13-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 180,50-TL ile 588,17-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
F-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması ve Harç Yönünden;
1-İstinaf karar harcının istek halinde davalıya iadesine,
2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-6100 sayılı HMK. 359/4. maddesine göre kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 07/07/2023