Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1742 E. 2023/1069 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1742 – 2023/1069
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1742
KARAR NO : 2023/1069
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
ONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2023
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/03/2020 tarih, 2019/583 Esas, 2020/256 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı Uğurcan Gıda Ltd Şti adına kayıtlı 09 YS 637 plakalı ticari aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde kasko sigortasıyla sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 10/07/2018 tarihinde dava dışı sürücü Soner Aslan sevk ve idaresinde Milas-Söke istikametinde seyir halinde iken Bafa Gölü mevkiinde karşı taraftan gelen ve hatalı sollama yapan 16 SGY 85 plakalı davalıya ait otobüs ile çarpışmamak için sigortalı aracın yolun sağına sürmesi ve aracın hakimiyetini kaybetmesi neticesinde hasarlandığını, kaza sonrası oluşan hasar sebebiyle müvekkilinin 74.598,00 TL ödeme yaptığını, davalının kazaya konu hasara hatalı sollama yaparak asli kusurla sebebiyet verdiğini belirterek şimdilik 55.948,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı ve husumet itirazı ile birlikte kazada müvekkilinin ve otobüs sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kazaya sigortalı araç sürücüsünün aşırı hızının sebebiyet verdiğini, zarar miktarının bu tutarda olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller, kusur ve hasara yönelik alınan bilirkişi raporu uyarınca; dava dışı sigortalı araç sürücüsünün beyanı dışında kazanın davalı araç sürücüsünün hatalı sollaması ile meydana geldiğine yönelik hiç bir delil bulunmadığı, dava dışı sürücü Soner’in kazanın tarafı olduğu için beyanları davalıyı kusurlu kabul etmekte yeterli olmayacağından davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; karar tarihindeki AAÜT uyarınca maddi tazminat davasının tamamının reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağında ve soruşturma dosyasındaki ifadeler göz önünde bulundurulmadan eksik inceleme ile tesis edildiğini belirterek yeniden rapor alınması gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa karşı cevap dilekçesi ile; kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının bilirkişi raporu ile sabit olduğunu ve takdir edilen vekalet ücretinin hukuka uygun olduğunu belirterek istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya yapmış olduğu ödemenin davalıdan TTK’nın 1472. maddesine istinaden kusur oranında rücuen tahsili istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortası ile sigortalı bulunan 09 YS 637 plaka sayılı aracın yol çalışması sebebiyle bir yönü kapalı olan bölünmüş yolun tek şerit üzerinden işleyen kısmında Milas-Söke istikametinde seyir halinde iken yolun sola virajlı kısmında aracın kontrolünü kaybederek sağ taraftaki yol çalışma sahasına girerek hasar gördüğü, kaza sonrası sigorta şirketi tarafından 74.598,00 TL hasar ödemesi yapıldığı, eldeki dava ile; kazaya sigortalı aracın gidiş istikametinden gelen karşı yan aracının hatalı sollama yaparak sigortalı araç şeridine girmesi ve sigortalı aracın hatalı sollama yapan araca çarpmamak için yaptığı manevra sonrası kazanın gerçekleştiği ileri sürülerek ödenen hasar miktarından 55.948,00 TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davaya konu kazanın oluşumuna ilişkin dosya kapsamındaki maddi deliller; kaza tespit tutanağı ve her iki araç sürücüsünün beyanıdır. Kaza tespit tutanağında kazanın sigortalı araç sürücüsünün KTK’nın 52/1-b maddesinde yer alan hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiğinden bahisle sigortalı sürücünün kusurlu olduğunu tespit etmiş, sigortalı sürücünün tutanaktaki beyanında; karşı yönden gelen ve kaza yerinde olmayan 16 SGY 85 plakalı aracın kendisini yoldan çıkardığını belirtilmiştir.
Öte yandan, kazaya ilişkin ceza soruşturma dosyasında davalı araç sürücüsü boş olan sol şerit üzerinden önündeki aracı sollamaya çıktığında karşı yandan gelen aracı fark ettiğini ve 10-15 metre mesafe kalınca kendi şeridine geçtiğini ve aynadan kontrol ettiğinde kazanın olmadığı anlayarak yoluna devam ettiğini beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesince; alınan bilirkişi raporu kaza tespit tutanağı ve sigortalı araç sürücüsününü beyanı esas alınarak düzenlenmiş mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak davalı araç sürücüsünün gidiş-geliş istikameti olan yolda yolun sağa virajlı olduğu yere yaklaşırken sollama yapmasının kural ihlali olup olmadığı yönünden raporda değerlendirme bulunmadığından mahkemece sürücülerin beyanlarının bulunduğu ceza soruşturma dosyası celp edilerek davalı araç sürücüsünün olaya ilişkin anlatımı, yol durumu itibariyle davacı itirazları da gözetilerek kusura yönelik ek rapor veya yeni bir rapor alınması gerekirken eksik delile dayalı rapora göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Dava, maddi tazminat kapsamında nitelendirilecek, sigorta tazminatı ödemesinin rücu edilmesine yöneliktir. İlk derece mahkemesince verilen karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13-(4) maddesinde “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu kapsamda, ilk derece mahkemesince maddi tazminat niteliğindeki alacağın tahsiline yönelik davanın tamamının reddedilmesi sebebiyle tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Ticaret Mahkemeleri için belirlenen maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, tarifeye aykırı olarak dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden, davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüş ve kararın bu nedenle de kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ayrıca, davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmiş ve arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13, 18/14 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle mahkemece dava neticesindeki haklılık durumuna göre arabuluculuk ücreti hakkında karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/03/2020 tarih, 2019/583 Esas, 2020/256 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,

5-Yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek esas karar ile birlikte dikkate alınmasına,
6-Harç ve tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.