Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/165 E. 2022/1367 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/165 – 2022/1367
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/165
KARAR NO : 2022/1367

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022

Davacı vekili ve alacağı temlik alan davali tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davacı şirket ile davalılardan … Yapı Endüstrisi San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişki mevcut olup bu ticari ilişkiden dolayı davacı şirketin davalı Baykop…Ltd.Şti.ne Garanti Bankası AŞ Kestel Şubesi hesabından 31/10/2015 vadeli, 34.500,00 TL bedelli, 8008827 numarılı çeki keşide ederek verdiğini, sonrasında davalı Baykop…Ltd.Şti. yetkilisi Mithat Baykal’ın çeki pantolunun cebinde yıkanması nedeniyle zayi ettiğini söyleyerek müevkkili şirketten yeni bir çek talep ettiğini, çekin zayi olduğuna inan müvekkili şirket yetkililerince Baykop…Ltd.Şti.den çeki zayi ettiğine önceki çekin hükümsüz olduğuna dair yazılı beyan alarak aynı bankanın aynı şubesine ait ve aynı vadeli 34.500,00 TL bedelli, 8008830 numaralı çeki keşide ederek teslim ettiklerini ancak çeklerin vadesi geldiğinde her iki çekinde diğer davalı … tarafından bankaya ibraz edildiğinin öğrenildiğini, verilen ilk çekin aslında davalı şirket yetkilisi tarafından kaybedilmediği diğer davalıya ciro edildiğinin tespit edildiğini, 8008830 nolu çekin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek Garanti Bankası AŞ Kestel Şubesi hesabından keşide edilen 31/10/2015 vadeli, 34.500,00 TL bedelli, 8008827 numarılı çekten dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacı şirket ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin çekte ciranta sıfatıyla imzası bulunan iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddi ile kötüniyetli davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Yapı Endüstrisi San. ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalı Baykoop…Ltd. Şti. yetkilisi Mithat Baykal’ın 23/12/2016 tarihli dilekçesi ile davacının davasında haklı olduğunu bildirerek bu şekilde davayı kabule yönelik beyanda bulunduğu, davalının beyanı dikkate alındığında davacının bu davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davacının Aygün Savsin’e yönelik menfi tespit istemi yönünden ise davacının lehtardaki imzanın lehtara ait olmadığını ileri sürdüğü, bunun içinde davalı şirket yetkilisi olan Mithat Baykal’ın 23/12/2016 tarihli soruşturma ifade tutanağını delil olarak ibraz ettiği, Mithat Baykal’ın buradaki ifadesinde çeki Serdar isimli kişinin aldığını, bunu kendisine Serdar’ın söylediğini, Sedat Serdar’ın da çeki boşandığı eşi …’e verdiği ve davalı Aygül’ün çeki takibe konu ettiğini ileri sürdüğü, imzaların istiklali ilkesi uyarınca keşidecinin çekte bulunan kendi imzasından sorumlu olduğu, lehtarın cirodakı imzasının lehtara ait olmadığını ileri sürerek çekteki sorumluluğundan kurtulamayacağı gerekçesiyle, davacının davalı …’e yönelik davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve alacağı davalı Aygül’den yargılama aşamasında temlik alan Salih Seyfettin Serdar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, davalı şirket yetkilisi Mithat Baykal’ın ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu yazılı beyanı ve Bursa C.Başsavcılığı’na yapmış olduğu suç duyurusu dikkate alındığında “dava konusu çekte bulunan cironun kendisine ait olmadığını, sahte imzanın kime ait olduğunu bilmediğini, sözkonusu çekin diğer davalı … ve boşandığı eşi Sedat Serdar tarafından rıza dışı alındığını, sahte ciro ve çalıntı olan çek ile ilgili olarak müvekkili şirketin davalılara borcu olmadığını, açılan davanın haklı olduğunu” beyan ettiğini, … ile diğer davalı arasındaki ticari ilişki ve davalı …’in durumu bildiği ve bilebilecek durumda olduğu dikkate alındığında imzaların istiklali ilkesinin iş bu davada ret gerekçesi olamayacağını, davalı … her iki çekten de haberdar olup taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin ilk çekin zayii olduğunun bildirilmesi üzerine ikinci çeki verdiğini, aslında ikinci çekin verilmesini isteyen ve sağlayan kişinin … olduğundan davanın … yönünden reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek verilen ret kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar vekili, davaya cevap dilekçesinde davacı aleyhine talep ettikleri İİK m.72/4’ten kaynaklı kötüniyet tazminatına hükmedilmemiş olup mahkemece bu yönde herhangi hükmü de kurulmadığını, müvekkilinin haksız olarak yaklaşık 5 yıldır alacağına kavuşamadığını ve mağdur olduğunu, dolayısı ile ilgili kanun maddesi gereğince davacı aleyhinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yine mahkemenin gerekçeli kararında ihtiyati tedbirin kalktığına ilişkin herhangi bir hükme yer vermemesi nedeniyle icra dosyasına depo edilmiş olan paranın da müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin hala alacağına kavuşamadığını, istinaf mahkemesince inceleme yapılarak ihtiyati tedbirin davanın ret edilmesi ile beraber icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbirin kalktığına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı olarak Garanti Bankası, Kestel Şubesine ait davacı tarafından keşide edilen 31/10/2015 keşide tarihli, 34.500,00 TL bedelli, 8008827 numaralı çeke ilişkin menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalı Ba
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı …’e karşı açtığı menfi tespit davasında verilen ret kararının yerinde olup olmadığı, davalı lehine İİK’nın 72/4.maddesi uyarınca tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava konusu 8008827 numaralı çekin lehtarının Baykoop Yapı Ltd. Şti. olduğu, çekin arka yüzünde lehtarın cirosunun bulunduğu, davalı Aygül’ün de son ciranta ve hamil olduğu, davalı Aygül tarafından çekin ibraz edildiği anlaşılmaktadır.
1-) Davacı vekilinin istinaf talebinin yapılan incelemesinde;
Davacı vekili, davalı Aygül’ün iyiniyetli olmadığını, davalıların davacı firmadan alınan çekleri tahsil edebilmek için hileli olarak hareket ettiklerini, her iki çekin de davalı Aygül tarafından aynı gün ibraz edildiğini, davalı şirket yetkilisi tarafından 8008827 numaralı çekin iptali için dava açıldığını ancak davadan feragat edildiğini, çeki hukuka aykırı olarak üçüncü kişi olan diğer davalıya verdiğini iddia etmiş, yargılama aşamasında ise ıslah talebinde bulunarak dava dilekçesindeki iddialarına ek olarak davalı şirket yetkilisi tarafından mahkemeye sunulan beyan dilekçesine ve suç duyurusuna istinaden dava konusu çekteki lehtar cirosunun sahte olduğu ve çekin çalıntı olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı Baykop…Ltd.Şti. yetkilsi Mithat Baykal tarafından dava dosyasına sunulan 23/12/2016 tarihli beyan dilekçesi ve suç duyurusuna ilişkin müşteki sıfatıyla vermiş olduğu ifadesinde dava konusu çekin çalıntı olduğunu, çekteki cirosunun sahte olduğunu, Green Garden Bahçe Mobilyaları isimli işyerinin sahibi olan Sedat Serdar’ın dava konusu çeki kendisinin bilgisi dışında aldığını ve adına cirolayarak çekin eski eşi … tarafından takibe konulduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Bedelsizlik iddiası, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel defidir. Bedelsizlik bir kişisel defi olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik defini ileri sürebilir.
Bu nedenle, davacının hamil olan davalı Aygül’e karşı bedelsizlik defini ileri sürebilmesi için davalının bile bile zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmekte olup somut olayda dosya kapsamı uyarınca davacının bu iddiasını kanıtlayamadığı, istinaf aşamasında da bu yönde somut bir istinaf nedeni de ileri sürülmediği, yine lehtarın imzasının sahte olduğunun imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca davacı tarafça ileri sürülemeyeceği nazara alındığında mahkemece davalı Aygül’e yönelik açılan davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
2-) Alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar vekilinin istinaf talebinin yapılan incelemesinde;
Davalı tarafından ilk derece mahkemesi kararı tazminata hükmedilmemesi ve yargılama da verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmaması nedeniyle istinaf edilmiştir.
Bu kapsamda; İİK m. 72/f.IV,c.2-4 uyarınca menfi tespit davasının reddine karar veren mahkeme, borçluyu, alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmasından doğan zararı için bir tazminata mahkum eder. Menfi tespit davasının reddine karar veren mahkemenin, borçluyu tazminata mahkum edebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı almış ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulanmış (infaz edilmiş) olması gerekmektedir (KURU, Baki; İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, İkinci Baskı, Ankara 2013, s. 376-377).
Somut olayda, mahkemece yargılama sırasında 25/11/2015 tarihli ara karar ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve tedbir kararı borçlu tarafından uygulanmıştır. Bu halde, tedbir kararının infaz görmesi sebebiyle davalı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince bu yönde bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
İİK’nın 72/4 maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkar” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca alacaklı lehine sonuçlanan menfi tespit davası nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararı da kendiliğinden hükümle birlikte ortadan kalkar. İhtiyati tedbir kararının kalkması için menfi tespit davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesine gerek yoktur. Mahkemece menfi tespit talebi reddedilen kısımla ilgili icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken bu yönde hüküm yerinde karar verilmemesi de doğru görülmemiştir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 12/12/2013 tarih, 2013/1661 esas, 2013/6726 karar sayılı ilamı).
Bu sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca mahkemece verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-) Alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararının KALDIRILMASINA, 6100 sayılı HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davacının davalı Pink Endüstriyel Yapı İnşaat Metal San ve Tic. Ltd. Şti.ne (eski ünvan Boykop İnşaat Yapı Endüstrisi San. ve Tic. Ltd. Şti.) yönelik davasının kabulü ile dava konusu Türkiye Garanti Bankası AŞ Kestel Şubesine ait 31/10/2015 tarihli, 34.500,00 TL bedelli, 8008827 çek numaralı çek nedeniyle adı geçen davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-) Davacının temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar’e yönelik davasının reddine,
3-) İİK m. 72/f.IV,c.2-4 uyarınca asıl alacağın (34.500,00 TL) % 20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar’e verilmesine,
4-) İİK m. 72/f.IV,c.1 uyarınca, dava alacaklı lehine neticelendiğinden yargılama sırasında 25/11/2015 tarihli ara karar ile verilen “icra veznesindeki paranın davalı-alacaklıya ödenmemesine” yönelik ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
5-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.356,70 TL harçtan başlangıçta alınan 589,18 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.767,52 TL harcın davalı Pink Endüstriyel Yapı İnşaat Metal San ve Tic. Ltd. Şti.den tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-) Davacı tarafça yapılan 616,80 TL harç, 1.265,20 TL yargılama gideri toplam 1.882,08 TL’nin davalı Pink Endüstriyel Yapı İnşaat Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.den tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.140,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Pink Endüstriyel Yapı İnşaat Metal San. ve Tic. Ltd. Şti.den tahsili ile davacıya ödenmesine,
😎 Alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar tarafından yapılan 400,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
9-) Alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
10-)Taraflarca yatırılan gider/delil avansından arta kısmın 6100 sayılı HMK’nın m. 333, HMK Yönetmeliğinin m. 207/1 ve HMK Gider Avansı Tarifesinin m. 5 hükümleri uyarınca ilgilisine iadesine,
III-) İstinaf talebi reddedilen davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, yine davacı tarafça yatırılan 589,40 TL istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 508,70 TL’nin davacıya iadesine,
IV-) Davacının istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
V-) Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak alacağı temlik alan davalı Salih Seyfettin Serdar verilmesine,
VI -) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
VII -) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022