Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1603 E. 2021/1788 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ……..
KARAR NO :………….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/07/2020
NUMARASI : ……. Esas, ……….Karar

DAVACI : …………..
VEKİLİ : Av. …
……….

DAVALI : HASIMSIZ

DAVANIN KONUSU : Öz Sermaye Tespiti
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021

Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/07/2020 tarih,……….. Esas, ………… Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…… adresinde Osmangazi Vergi Dairesinin … vergi sicil numarasında Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün ………. ticaret sicil numarasında kayıtlı olarak gıda, giyim ve ev eşyalarının yurt içinde ve yurt dışında pazarlamasını yapmak, alım satım merkezleri, süpermarketler açmak ve işletmek faaliyetleri ile uğraştığını, müvekkili şirketin ortaklık yapısında değişikliğe gidileceğinden; şirket ortağı ile hisselerin hangi bedel üzerinde satılacağı hususunda anlaşamadıklarından hisse alım-satım işlemi yapılamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin hali hazırdaki bilanço kalemlerinin, varlık ve öz kaynak tutarının piyasa rayiç değerler üzerinden değerlendirilerek müvekkil şirketin öz sermayesinin ve şirkete ait 1 adet hisseye isabet eden piyasa/rayiç değerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ;
Mahkemece, Somut olayda hukuki bir uyuşmazlık bulunmadığı, Paydaşlar arasındaki pay devrinde uygulanacak bedelin ne olacağının davacı şirketi etkileyecek bir husus olmadığı, Pay devrinin vergi hukuku açısından etkilerini önlemek ve olumsuz bir durumun ortaya çıkmasını önlemek için tespit istenemeyeceği, Paydaşlardan birinin, payını dilediği bedel ve şartlarla diğer bir paydaşa veya pay sahibi olmayan üçüncü kişiye satabileceği, Satış bedelinin gerçek değere uygun olmadığını ileri sürecek bir kişi veya kurum ortaya çıkmadıkça bir uyuşmazlığın da doğmayacağını, payını satan/devreden ortağın pay değerini gerçek piyasa değerine satması gerektiğini, Uzman bir denetim ve değerleme şirketinden, bir yeminli mali müşavirden rapor alınarak ortalama değere ulaşılabileceği, bu nedenle pay değerinin belirlenmesi yönünden şirketin hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile;
Müvekkili şirketin ortaklık yapısında bir değişikliğe gidileceğini, şirket ortağı ile hisselerin hangi bedel üzerinde satılacağı hususunda özel bilirkişilerden , denetim firmalarından alınan raporlar doğrultusunda mutabakata varılamadığından hisse alım – satımı gerçekleştirilemediğini, Öz sermaye tespitinin yapılabilmesi için TTK 136.- 152. Maddelerde belirtilen Birleşme ve Ortaklık yapısında değişikliğe gidildiği taktirde alım satım bedellerinin tespitinin mahkeme yolu ile yapılabileceğini, müvekkili firmanın bilanço kalemlerinin , varlık ve öz kaynak tutarının piyasa /rayiç değerler üzerinden değerlendirilerek öz sermaye tutarının ve bir hisseye isabet eden piyasa /rayiç değerinin tespitinde Mahkeme yolu ile görevlendirilecek bilirkişilerce yapılan tespit akabinde ilam niteliğinde karar verilmesinin ileride yaşanması muhtemel hukuki itilafların önüne geçeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak , davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; öz sermaye tespitine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi görüşü ile heyet gündemine sunulmuştur .
Dava, TTK’ nın 342 ve 343 . maddeleri uyarınca, ayni sermayenin tespiti istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342/1 maddesinde; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” hükmü, 343/1 maddesinde; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular (…)(1) ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” hükmünün yer aldığı,
Somut olayda davacının, şirket ortaklık yapısında değişikliğe gidileceğini şirket ortağı ile hisselerin hangi bedel üzerinde satılacağı hususunda mutabakata varılamadığını belirterek şirketin öz sermaye tutarının ve bir hisseye isabet eden piyasa/ rayiç değerinin tespitinin talep edildiğini, 6102 sayılı TTK. 342 ve 343 maddelerinin şirkete sermaye olarak konulacak şeylere ilişkin olduğu, davacı şirketin kendi malvarlığının ayni değerlerinin tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvuru talebinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacının istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 16/12/2021


Başkan

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Üye

(e-imza)

Katip

(e-imza)