Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1555 E. 2023/1028 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1555
KARAR NO : 2023/1028

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/618 Esas, 2019/1617 Karar
KARAR TARİHİ : 06/12/2019

DAVACI : …
VEKİLİ: … (…)

VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkil banka ile dava dışı … Süt ve Süt Ür. Soğuk Hava İşl. San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçen borçluya kredi kullandırıldığını, davalının söz konusu krediye kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname gönderildiğini ve Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1272 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı bankanın dava konusu yaptığı alacağı ve davanın değerini 156.864,35 TL olarak belirtildiğini ancak müvekkilin davacı bankanın başlattığı icra takibinde asıl alacağa itirazının söz konusu olmadığını, müvekkilinin sadece ödeme emrinde belirtilip talep edilen yıllık %39 oranındaki faiz oranına ve çek depo bedeli adıyla talep edilen 1.410,00 TL tutarındaki borca yönelik itirazı olduğunu, ödeme emrinde bahse konu çek yaprağına ilişkin hiçbir bilgi de sunulmadığını, bu itibarla davacı bankanın sorumluluğu hiç doğmadığı halde bu çekten dolayı müvekkilden 1.410,00 TL’nin talep edilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, %39 oranındaki faizin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, icra dosyası incelendiğinde banka tarafından davalı aleyhine kredi sözleşmesine istinaden toplam 156.864,35 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, alınan bilirkişi raporuna göre, banka ile dava dışı … Süt ve Süt Ürünleri Soğuk Hava Ltd.Şti. arasında 350.000 TL limitli kredi genel sözleşmesi imzalandığı aynı tarihte davalının 500.000 TL limitle kefalet imzalarının bulunduğu, sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete ticari kredi kullandırıldığı rehin ile temin edildiğini gösteren bir bilgi belge bulunmadığı, kefalet sayfasında davacı bankanın gayrinakdi riskler için depo talebinde bulunabileceği dair açık bir hüküm bulunmadığı, faiz oranının KMH ve şirket kredi kartı için yıllık %28,08, taksitli ticari kredi için yıllık %39 olduğu, temerrüt tarihinin 24/12/2017 olduğunun tespit edildiği, davacının davasında kısmen haklı olduğu, çek garanti bedellerinden dolayı kefilin sorumlu tutulamayacağı kanaati ile bilirkişi tarafından hesaplanan 12.409,08 TL işlemiş faiz, 228,12 TL %5 BSMV ve 322,92 TL masraf miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerektiği, her ne kadar asıl alacak miktarı üzerinden de dava harçlandırılmış ise de, asıl alacak miktarına itiraz olmadığı gibi davacı vekili duruşmada asıl alacak miktar üzerinden sehven dava açtıklarını beyan etmekle asıl alacak hakkında hüküm kurulmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1272 Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 12.409,08 TL işlemiz faiz, 228,12 TL faizin %5 BSMV’ si, 322,92 TL masraf ve asıl alacak tutarı olan 135,672,92 TL ye takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek KMH ve şirket kredi kartı için yıllık %28,08, taksitli ticari kredi için yıllık %39 temerrüt faizi, faizin %5 BSMV’si icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine, asıl alacak miktarına bir itiraz olmadığından icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, davalının asıl alacak miktarına itiraz etmediği ancak dava açılırken sehven davanın tüm alacak üzerinden açıldığı, bu hususun göz önünde bulundurulması gerektiğinin ön inceleme duruşmasından önce verilen 06/09/2018 tarihli dilekçe de belirtildiği, ayrıca 20/09/2019 tarihli duruşmada da bu yöndeki beyanlar tutanağa geçirtilmesine rağmen mahkemece bu beyanların dikkate alınmadan karar verildiği, mahkemece asıl alacak yönünden çekişme olmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, asıl alacak kısım niza konusu yapılmadığından vekalet ücreti takdir edilmesinin de uygun olmadığını, davalı tarafın çek depo bedelinden de sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, dava dilekçesinde harca esas değerin 156.864,35 TL olarak belirtildiğini ve dilekçe içeriğine göre de borcun tamamına yönelik dava açıldığını, maddi hata konusu olabilecek bir durumun söz konusu olmadığını, çek garanti bedellerinden dolayı kefilin sorumlu tutulamayacağının bilirkişi raporunda açıkça belirtildiğini savunarak istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İtirazın iptaline konu Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1272 Esas sayılı icra dosyasında, davacı alacaklı tarafından borçlular … Süt…Ltd.Şti., … ve Soner Ay aleyhine 135.672,92 TL asıl alacak, 18.531,91 TL işlemiş faiz, 322,92 TL ihtarname masrafı, 926,60 TL %5 BSMV ve 1.410 TL çek depo bedeli olmak üzere toplam 156.864,35 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %39 faiz talep edildiği, 02/02/2018 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine borçlu …’ın 08/02/2018 tarihinde icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize, %39 oranına işleyecek faize ve çek depo bedeline itiraz ettiği, yasal süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmektedir.
Davacı banka ile dava dışı … Süt…Ltd.Şti. Arasında 06/08/2015 tarihli, 350.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalının da 500.000 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladığı, davacı tarafça çek depo bedelinin de kefil olan davalından talep edildiği ancak nakde dönüşmeyen gayri nakdi alacakların deposunun kefilden talep edilebilmesi için bu hususta kredi sözleşmesinde açık hüküm bulunması gerektiği, somut olayda genel kredi sözleşmesi ve kefalet hükmünde kefil olan davalının çek sorumluluk bedelinden kaynaklanan gayri nakdi alacağın depo edilmesinden sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hüküm yer almadığı anlaşılmakla, mahkemece davalının gayri nakit alacağın depo edilmesinden sorumlu tutulamayacağına dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan davalı tarafça icra takibinde asıl alacağa itiraz edilmediği ve asıl alacak miktarının nizalı olamadığı halde davacı tarafça, dava dilekçesinde harca esas değerin 156.864,35 TL olarak gösterildiği ve talep kısmında davalının yetkiye, borca ve ferilerine yaptığını itirazın iptalinin talep edildiği görülmektedir.
Davacı vekili, dava açılırken sehven tüm alacak üzerinden dava açıldığını beyan etmiş olup mahkemece gerekçeli kararda “asıl alacak miktarına itiraz olmadığı gibi davacı vekili duruşmada asıl alacak miktar üzerinden sehven dava açtıklarını beyan etmekle asıl alacak hakkında hüküm kurulmadığı” belirtilmiş olup reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu icra takibinde, borçlu tarafça itiraz edilmeyen ve niza konusu olmayan asıl alacağa ilişkin olarak dava açılmasına, davacının hukuki yararı bulunmadığından bu hususta hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerekmektedir. Hukuki yarar yokluğundan davanın reddinde ise nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiş olmakla birlikte, davacı bankanın alacağının şirket kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve taksitli ticari kredinden kaynaklandığı halde icra takibinde asıl alacak miktarının toplu olarak gösterilmiş olduğu ve toplu gösterilen alacak miktarı üzerinden yıllık %39 işleyecek faiz talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise davacının kredili mevduat hesabı ve şirket kredi kartı için yıllık %28,08, taksitli ticari kredi için ise yıllık %39 temerrüt faizi talep edebileceği kabul edildiği halde mahkemece hüküm kurulurken infazda tereddüt yaratacak şekilde şirket kredi kartı, kredili mevduat hesabı ve taksitli ticari kredi alacağı miktarları belirtilmeden, takip talebinde de ayrı ayrı belirtilmeyip toplu olarak talep edilmesi nedeniyle, yazılı şekilde hüküm kurulması usule aykırı olduğundan kamu düzeni ilkesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının resen nazara alınan nedenlerle kaldırılmasına ve davacı tarafça hesap kat ihtarında belirtilen alacak miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden REDDİNE,
II-) 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinin birinci fıkrası ikinci cümlesi gereği re’sen görülen kamu düzenine aykırılık nedeniyle ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararın KALDIRILMASINA, HMK m. 353/1-b-2 hükmü gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, Buna göre;
1-) Davanın kısmen KABUL, kısmen reddi ile davacının asıl alacak miktarına yönelik davasının hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-) Davalının Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1272 Esas sayılı icra dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 12.409,08 TL işlemiz faiz, 228,12 TL faizin %5 BSMV’ si, 322,92TL masraf ve asıl alacak tutarı olan 20.029,52 TL kredi kartı alacağı ve 20.020,44 TL olan kredili mevduat alacağına takip tarihinden tahsil gününe kadar yürütülecek yıllık %28,08 temerrüt faizi ile 95.622, 96 TL olan taksitli ticari kredi alacağı için yıllık %39 temerrüt faizi, faizin %5 BSMV’ si icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
3-) Asıl alacak miktarına bir itiraz olmadığından icra inkar tazminat isteminin REDDİNE,
4-) Alınması gerekli 885,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-) Davacı tarafından sarf edilen 600,20 TL yargılama giderinin kısmen kabul kısmen ret oranına göre alınması gereken 49,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
6-) Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 14.262,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
9-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
II-) Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
III-) İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
IV-) İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
V-) Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
12/07/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye


¸e-imzalıdır