Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1471 E. 2023/934 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1471 – 2023/934
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1471
KARAR NO : 2023/934

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

KARAR TARİHİ : 02/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023

Davalılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalılar aleyhine Bursa 1 .İcra Müdürlüğünün 2018/9695 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, hesabın kat edilmesine rağmen borcun ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacı ile dava dışı Roma Güzellik … Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalılar işbu kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladıklarını, usulüne uygun ihtarname gönderilmediğinden dolayı borcun henüz muaccel hale gelmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, takip konusu alacağın davacı ile dava dışı Güzellik …Tic.Ltd.Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalılarında bu kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları, davalı tarafça usulüne uygun ihtarname gönderilmediğinden borcun henüz muaccel hale gelmediğini ileri sürmüşlerse de bu savunmaların yerinde görülmediği, davacı banka kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılması için dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup hüküm kurmaya elverişli rapor içeriğine göre davanın kabulü ile Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/9695 Esas sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptaline, takibin davalı borçlular yönünden takip talebindeki şartlarla birlikte devamına, 16.713,24 TL’nin %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalı borçlulardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davalılar vekili, davacı tarafça icra takibinde başka borçlular hakkında da takip yapıldığı halde bu borçlular adına itirazın iptali açılmadığını, diğer borçlular ile müvekkili davalılar arasında zorunlu dava arkadaşı olduğunu, müvekkillerinin dava dışı şirketin 30/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olduklarını, ilgili kredi kartına kefil olduklarına dair bir iradeleri olmadığı gibi yaklaşık 6 yıl sonrasında doğacak bir kredi kartı borcuna kefalet beyanlarının bulunmadığını, her ne kadar genel kredi sözleşmesinde matbu olarak “borçlunun önceki ve sonraki borçlarını da kapsadığına” yazılmışsa da müvekkillerine bu konuda gerekli açıklama yapılmadığı gibi bu sorumluluk miktarını arttıran değişiklik hakkında el yazısı alınmadığını, her iki müvekkil adına da alınan kefalet beyanı geçersiz olduğunu, Serap Ergül’ ün eşinin muvafakati bulunmadığı gibi diğer davalı Fatih Ertuğrul’ un kefalet beyanı alınırken eş rızasının eksik alındığını, müvekkillerine usulüne uygun olarak gönderilmiş bir hesap kat ihtarnamesi bulunmadığını, bilirkişi raporunda faiz oranının hatalı tespit edildiğini, takip sonrası işletilen faiz oranının fahiş olup genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğunu, aleyhe icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuki olmayıp ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde, ihtarnamelerin davalılarca bankaya bildirilen adreslere gönderilerek usulüne uygun şekilde tebligat yapılmış olup ayrıca davalıların işbu ihtarnameye cevabi ihtarnamesi bulunmasına rağmen usule uygun hesap kat ihtarı olmadığı yönündeki iddiaların tamamen yersiz ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme akdedilirken davalıların faize ve sözleşmedeki genel şartlara dair bilgilendirildiklerini belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olup davalılar vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2018/9695 Esas sayılı icra dosyasında davacı alacaklı tarafından davalıların da yer aldığı borçlular aleyhine kredi sözleşmesinden kaynaklanan 16.713,24 TL asıl alacak, 1.560,64 TL işlemiş faiz ve 8,56 Bsmv olmak üzere toplam 18.282,44 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların asıl borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin tüm borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiği ve hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler uyarınca somut olayda, dava dışı Roma Güzellik Salonu…Ltd.Şti. ile davacı banka arasında 30/07/2012 tarihinde, 500.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalıların da 500.000 TL kefalet limiti ile 30/07/2012 tarihinde kredi sözleşmesine kefil oldukları, 6098 Sayılı TBK’nın 583.maddesi uyarınca kefalet sözleşmesinin gerekli geçerlilik koşullarını taşıdığı, yine TBK’nın 584.maddesi uyarınca davalı Fatih Ertuğrul’un eşin rızasının sözleşmede bulunduğu, davalı Serap Ergül’ün ise sözleşme tarihinde evli olmadığı, davacı banka ile asıl borçlu Roma Güzellik Salonu…Ltd.Şti. arasında 21/12/2011 tarihinde imzalanan şirket kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden verilen iki adet şirket kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine Bursa 5. Noterliğinin 03/07/2018 tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, davalıların sözleşmede belirtilen adreslerine tebliğe çıkarılan ihtarnamenin muhatabın adresten taşınması nedeniyle iade edildiği ancak sözleşme hükümleri uyarınca yapılan tebligatın geçerli ve usulüne uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup hesaplamada esas alınan faiz oranının T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen tebliğe uygun olup alacak likit ve bilinebilir olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalılar vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.248,88 TL istinaf karar ve ilâm harcından davalılar tarafından peşin olarak yatırılan 311,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 936,98TL harcın davalılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 08/06/2023