Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1453 E. 2021/1651 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …..
KARAR NO :…………

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/06/2020
NUMARASI : …… E. – ………..K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021

Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/06/2020 tarih, ……………..esas,………. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; icra takibi yapılmadan önce, verilen mal ve hizmet bedellerini borçlunun zamanında ödediğini, borçlu tarafından ödenmeyen 27/07/2018 tarihli 040502 nolu 22.882,56 TL’lik irsaliyeli faturanın mevcut olduğunu, bu faturanın dayanak olduğu borç ilişkisinde ödenmeyen miktarın 8.050,14 TL. asıl alacak ve 438,68 TL. takip öncesi yasal faiz olmak üzere toplam 8.488,82 TL. olduğunu, bu nedenlerle söz konusu itirazın iptali ile takibin devamına, takip bedelinin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri İle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı ile olan iş ilişkisinden kaynaklı tüm borçları ödediğini, alacak verecek ilişkisi kalmadığını, davacının davalıya teslim ettiğini iddia ettiği mallarla ilgili teslim belgesi sunmaya davet ettiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın bir an için malın teslim edildiğini ispat edildiği varsayılsa dahi borcun ödenip ödenmediği ile ilgili davacıya yemin teklif ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, 06/12/2018 tarihli 7155 S.K./20. md düzenlemesi ile TTK’nın 5/A maddesi gereği söz konusu dava ticaret mahkemelerinde görülmesi gereken bir dava olduğundan itirazın iptali davası açılmadan önce kanun gereği önce arabulucuya başvurulması gerektiği, dava dilekçesi ve cevap dilekçesi kapsamında arabulucuya başvurulmadığı sabit olduğundan davanın arabulucuya başvuru dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK’nın 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; itirazın iptali davasının bir tespit davası niteliğinde olduğu, Yargıtayın genel görüşünün de itirazın iptali davasının tespit davası olduğu yönünde olduğu, bir tespit davası niteliğinde olan itirazın iptali davasında arabuluculuğun dava şartı olmadığı bu nedenle kararının hukuka aykırılık teşkil etmesi sebebiyle kaldırılması amacı ile istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe borçlu tarafından itiraz üzere zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu hususun özel dava şartı olduğu ve itirazın iptali davalarında da bu hususun arandığı, dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine dair kararın gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 6100 sayılı HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK m. 353/1-b/1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 23. HD.’nin 2020/1943 esas ve 2020/4052 karar sayılı, 04.12.2020 tarihli ilamı da bu yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.03/12/2021


Başkan

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Üye

¸e-imzalıdır


Katip

¸e-imzalıdır