Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/14 E. 2022/1285 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/14
KARAR NO : 2022/1285

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI : 2018/1061Esas 2019/828 Karar

SU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması uterine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA:Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde 4.260,00 TL nakit ödeme ve iki adet 3.800,00’er TL havale ödemesi olmak üzere toplam 11.860,00 TL davalı ödemesi göründüğü, davalı defterlerinde ise bir adet 3.800,00 TL havale ödemesi ve 124.260,00 TL nakit ödemenin kayıtlı olduğu, davacı defterlerinde görünen ikinci 3.800,00 TL havale ödemesi davalı defterlerinde kayıtlı olmasa da davacı defterlerinde kayıtlı olduğundan ödeme olarak dikkate alındığı, uyuşmazlık davacı defterlerinde kayıtlı 4.260,00 TL nin davalı defterlerinde 124.260,00 TL olarak kayıtlı olması ve 4.260,00 TL ile 124.260,00 TL tutarında iki ayrı makbuz suretinin bulunmasından kaynaklandığı, davacı tarafça 4.260,00 TL lik makbuzun tarih ve miktar kısımlarında tahrifat yapıldığının ileri sürüldüğü, davalı tarafça 124.260,00 TL tutarlı makbuz aslının kesin süresi içerisinde sunulmadığı, bu nedenle davalı ödemeleri konusunda davacının ticari kayıtlarının esas alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça 02.06.2017 tarihli 4.260 TL’lik makbuzun tahrifat sonucu değiştirildiğinin ileri sürüldüğünü, dosyada imzası inkar edilmeyen iki farklı makbuz bulunduğunu, tarafların arasındaki güven ilişkisine dayalı olarak 124.260 TL bedelli makbuz belgesinin aslının teslim alınmadığını makbuz koçanının ibrazı halinde gerçeğin ortaya çıkacağını, ancak davacının koçanı dosyaya sunmadığını, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari bir ilişkin bulunduğu, davacının davalıya satıp teslim ettiği emtia karşılığı düzenlenen faturaların tamamının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalar karşılığı davacı defterlerinde davalının ödemesi olarak 4.260,00 TL nakit ve iki adet 3.800,00’er TL havale ödemesi olmak üzere toplam 11.860,00 TL ödemenin göründüğü, davalı defterlerinde ise bir adet 3.800,00 TL havale ödemesi ve 124.260,00 TL nakit ödemenin kayıtlı olduğu, davacının ticari kayıtlarında davalı lehine yer alan 3.800 TL’lik ikinci ödemenin davacı aleyhine değerlendirilmesi gerektiğinden davacı alacağından mahsubu gerekir. Dolayısıyla uyuşmazlığın esasen davacının ticari defterlerindeki 02.06.2017 tarihli 4.260 TL tahsilatın davalının ticari defterlerinde 02.08.2017 tarihli 124.260-TL tahsilat olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça, davalının dosyaya suretini sunmuş olduğu tahsilat makbuzunun kendi defterlerinde 4.260 TL tahsilata dayanak düzenlenen 02.06.2017 tarihli tahsilat makbuzunun sureti üzerinde tahrifat sonucu elde edildiğini, belge aslının dosyaya sunulması gerektiğini savunmuş, davalı ise belge aslının aralarındaki güvene dayalı olarak alınmadığını belirterek belge aslını dosyaya sunmamıştır. Bu durumda, ispat yükü üzerinde olan davalı borçlunun davacının inkar ettiği (124.260-4.260) 120.000 TL ödeme yönünden iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamamış olmasına göre, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğu gibi, faturaya dayalı alacak likit-bilinebilir olduğundan koşulları oluşan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalının, istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin, istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.089,20 TL’den peşin olarak yatırılan 1.978,00 TL (nispi) ile 44,40 TL (maktu) karar harcının mahsubu ile bakiye 6.066,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tebliğ ve harç işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye*

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır