Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1393 E. 2023/927 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1393
KARAR NO : 2023/927
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/21 Esas, 2018/1428 Karar
KARAR TARİHİ : 08/11/2018

DAVACI
DAVANIN KONUSU : Çek İstirdatı
KARAR TARİHİ : 02/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmış olmakla dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gereği görüşülüp düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin alacağına karşılık aldığı ve hamili bulunduğu Akbank İnegöl Şubesi, Z9112375 numaralı, 30/10/2017 tarihli, 7.125,00 TL bedelli çekin 14/07/2017 günü Mng Kargo şirketine ait kargo dağıtım aracında meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde çalındığını, buna istinaden Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/1002 E. sayılı dosya ile çek iptal davası açıldığını, yargılama devam ederken dava konusu çekin 30/10/2017 tarihinde tahsil edilmek istendiği sırada çekin çalıntı olduğundan bahisle banka görevlilerince polise haber verilmesi üzerine dava konusu çeke emniyet görevlilerince el konulduğunu, çekte müvekkili şirketten sonra cirosu yer alan şirketle müvekkilinin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, sonraki ciroların geçersiz olduğunu ileri sürerek çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın, Akbank AŞ İnegöl Şubesine ait Z9112375 numaralı, 30/10/2017 tarihli, 7.125,00 TL’lik çekin istirdadı istemine ilişkin olduğu, dava konusu çekin arka yüzünde davacının kaşesinin üzerinde imza ve cirosunun bulunduğu, davacının çekteki imzayı inkar etmediği, bu cirodan sonra sırasıyla Nekta Tekstil Pazarlama …Ltd. Şti.nin, Acunlar Gıda AŞ’nin, Bahrili İnşaat.. Ltd. Şti.nin imzası bulunduğu, çekin en son hamilinin de davalı olduğunu, davacının cirosu beyaz ciro olup bir sonraki hamil olarak görünen Nektar Tekstil Pazarlama.. Ltd.Şti.nden önce araya ciro koymayan hamil girip girmediğinin belirli olmadığı, bu bakımdan davacının ticari defter ve belgelerinde bilirkişi incelemesi yapılmasının sonuca etkili olmayacağı, davalının ağır kusurlu ya da kötüniyetli olduğunun dosya kapsamında ileri sürülen iddialarla sabit olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacı vekili, dava konusu çekin müvekkilinin elinden rızası dışında çıkmış olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde aşikar olduğunu, dolayısıyla ciro zincirinin bozulduğunu, müvekkilinin sonraki cirantalar ile ticari bir ilişkisi olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketten sonraki ciroların geçerli olmayıp davalı tarafın çeki düzgün ciro zinciri ile teslim almadığını, davalı tarafın kendisinden önceki ciranta ile ticari ilişkisi olduğunu iddia etse de bu hususu ispat edemediğini, müvekkili ile davalıya ait ticari defterler ve kayıtlar incelenmeden davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının çekin kaybolduğunu bilip bilmemesi, ayrıca kötüniyetli hamil olup olmadığı hususları araştırılmadan davanın reddine karar verildiğini, davalının yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığını, cevap dilekçesi ile iddiaların ve delillerin mahkemece dikkate alınmış olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, müvekkilinin iyiniyeti ve meşru hamil olduğunu, düzgün ciro zinciri ile çekin hamili olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde;
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olup davacı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı, hamili olduğunu iddia ettiği dava konusu çeki kaybettiğini, davalının yetkili ve meşru hamili olmadığını iddia ederek dava konusu çekin istirdatını talep etmiş, davalı ise davanın reddini istemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi gereğince; çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Bu düzenlemelere göre; çek istirdatı davasında ispat yükü davacı tarafa aittir. İspat yükü üzerinde bulunan davacı, öncelikle çekte yetkili hamil olup çekin rızası dışında elinden çıktığını, sonrasında ise davalının çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlamak zorundadır.
Somut olayda, davacı tarafın hamilin çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğunu dosya kapsamı itibariyle ispatlayamadığı gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup düzgün ciro silsilesiyle iktisap edilen bir çekin, iktisap edenin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmamasının da çek istirdatı davasının neticesine etkisi bulunmadığından davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizce yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin yukarıda anılan kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilâm harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-) İstinaf eden davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf incelemesi duruşma açılmadan yapıldığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) 6100 sayılı HMK’nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 359/4 maddesi uyarınca kararın kesin olması nedeniyle ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın m. 362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 07/06/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır