Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1373 E. 2023/750 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1321
KARAR NO : 2023/745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI : 2019/166 E. 2019/102 K.
DAVACI : … … – [16584-85667-73868] UETS
: 2 -… – … – …
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/05/2023
Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2019 tarih, 2019/166 Esas 2019/102 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı … arasında, davalı …-Real Tekstil aracılığı ile makine satımı konusunda anlaşma yapıldığını, buna göre müvekkil şirketin davalı …’a tekstil baskı makinesi teslim etmesi, karşılığında davalı … tarafından 23/10/2018 tarihli 80.000,00 TL fatura ve 23/10/2018 tarihli 30.000,00 TL’lik fatura olmak üzere toplam 110.000,00 TL ödemesinin gerektiğini, anılan makinenin davalı …’a davalı Özkan Gürkan-Real Tekstil tarafından teslim edildiğini, ancak karşılığında davalı …’un fatura bedellerini ödemediğini, müvekkili tarafından davalı …’a hesap mutabakatı için iadeli taahhütlü mutabakat yazısı gönderildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, akabinde fatura bedelinin ödenmesi için davalı …’a Bursa Noterliği’nin 06/05/2019 tarihli, 017439 yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının ihtarnamenin gereğini yerine getirmeyip ihtarnameye cevaben Bursa 10. Noterliğinin 13/05/2019 tarihli, 018529 yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek taraflar arasındaki alım satım ilişkisini reddederek müvekkile borçlu olmadığını beyan ettiğini belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ‘nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkiline teslim edilen makine bulunmadığını davacı firmanın aile şirketi olduğunu, diğer davalının davacı firmanın ortağı olduğunu, aralarında çıkan uyuşmazlıklardan kaynaklanan sorunlardan müvekkilini sorumlu tuttuklarını, müvekkiline teslim edilen hiçbir malın bulunmadığını, davacı tarafça ibraz edilen faturanın açık fatura olduğunu, sevk irsaliyesinin bulunmadığını, müvekkili ile irtibat kuran ve müvekkiline makine teslim edeceğini söyleyen davalı …’ın birkaç makine parçası getirdikten sonra müvekkile fatura kestiğini, ancak daha sonra ortaklar arasında anlaşamadıklarını, makinelerin kendisinde olmadığını ve dayısının tüm makineleri şirkete ait depodan çıkartarak gittiğini beyan ettiğini, müvekkilinin davacı firmaya faturayı iade etmek istediğini, ancak davacı firma adresini terk ettiği için iade edemediğini, müvekkilinin davacı tarafa hiçbir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; davacı firmanın görünen yetkilisi Dilek Meriçli’nin teyzesi olduğunu, işlerin kocası Tuncay Meriçli tarafından yürütüldüğünü, davacı firmanın makineleri alacağına karşılık kendisine verdiğini, diğer davalı …’un bu olaya dahil olmadığını, davalı …’a makine teslim edilmediğini, davacı firmadan ve dava dışı Tuncay Meriçli ve ailesinden yaklaşık olarak 500.000,00 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağının 120.000,00 TL’sinin cevap dilekçesine ekli faturalar gereğince davacı firmadan olduğunu, alacaklarının takasını talep ettiğini beyan ederek davanın reddi ile takas hakkı nedeniyle davalı firmaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davacı tarafın satım sözleşmesinde satıcı, davalı …’un da alıcı konumunda olup, davacı hem satım sözleşmesini hem de satıma konu makineyi davalı …’a teslim ettiğini ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafından bu konuda bir yazılı delil sunulmadığı, davacı tarafından dosyaya örneği sunulan davaya konu 23/10/2018 tarihli 80.000,00 TL bedelli ve 23/10/2018 tarihli 30.000,00 TL bedelli faturaların davalı … adına düzenlendiği, sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, ayrıca davacının anılan makinenin davalı …’a davalı …-Real Tekstil tarafından teslim edildiği iddiasına karşı davalı … tarafından söz konusu makinelerin davacı firma tarafından alacağına karşılık olarak kendisine verdiğini, diğer davalı …’un bu olaya dahil olmadığını, davalı …’a makine teslim edilmediğinin beyan edildiği, somut olayda davacı ile davalı … arasında satım sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa herhangi bir mal teslimi olmadığı anlaşıldığından tarafların ticari defter ve belgelerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı anlaşılmakla, sonuç olarak davalı … yönünden, davacının fatura konusu malı davalı …’a teslimini ispatlayamadığından; davalı … yönünden ise, davacı tarafından davalı … ile davaya konu mal teslimine ilişkin fatura alacağından kaynaklı ticari ilişkinin bulunmadığından, ayrıca böyle bir ilişkinin davacı tarafından iddia ve ispat edilememesi karşısında davalı …’ın dava dışı başka bir hukuki ilişkiye dayanması nedeniyle, davacının davaya konu mal teslimine ilişkin fatura alacağından kaynaklı alacak iddiası sübut bulmadığından, netice itibariyle her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davanın kısmi dava olarak açıldığını fatura miktarları itibariyle kararın kesin nitelikte olmadığını, faturaya konu makinelerin davalı …’a diğer davalı aracılığı ile satılıp teslim edilmesine rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı … tarafından faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediğini, makinelerin teslim edilmediğine yönelik davalının herhangi bir hukuki girişiminin bulunmadığını, diğer davalının makinelerin kendisine teslim edildiğini ikrar ettiğini dolayısıyla malların teslimi ile ilgili şüphenin kalmadığını belirterek hukuka ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı istinaf başvurusu hakkında mahkemece 17/02/2020 tarihli ek karar ile; dava konusu edilen miktarın kesinlik sınırı altında kalması sebebiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvurusunun reddine ilişkin karara yönelik istinaf dilekçesi ile; istinaf kanunu yolu başvurusuna ilişkin olguları tekrarla ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, makine satımı nedenine dayalı faturalardan kaynaklı alacağın tahsili istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Somut olayda; davacı, davalı … ile diğer davalı aracılığı ile tekstil baskı makineleri alım satımı konusunda anlaşma yapıldığını ve satıma konu makinelerin davalı … aracılığı ile davalı alıcıya teslimine rağmen toplamda 110.000,00 TL miktarlı faturaların ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Kesinlik sınırı; kamu düzeni ile ilgili olup, istinaf kesinlik sınırı belirlenirken, dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Kısmi alacak davasında, alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde, davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez.
Mahkemece; fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak, kısmi alacak olarak talep edilen 1.000,00 TL alacak isteminde, davanın reddine karar verilmiş olup, davaya konu makine ve fatura bedelleri gözetildiğinde istinafa konu dava değerinin, kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, mahkemece verilen 17/02/2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve istinaf isteminin incelenmesine geçilmesine karar verilmiştir. .
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalı … ile tekstil baskı makinesi satımına yönelik diğer davalı aracılığı ile sözleşme yapıldığını, teslimin davalı … aracılığı ile gerçekleştirildiğini ve fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı … anlaşma ilişkisini kabul ederek teslim gerçekleşmediğinden borcu inkar etmiştir. Diğer davalı makinelerin alacağı için kendisine verildiğini, davalı alıcı tarafından ödeme yapılmadığından teslimin gerçekleşmediğini, davacıdan alacaklı olduğunu takas def’isinde bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Satım ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK.’nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK.’nun 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK.’nun m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK.’nun 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Bu kapsamda, davaya konu tekstil makinelerin davalı alıcıya diğer davalı aracılığı ile satım ve tesliminin gerçekleştiği ileri sürülmüş, sözleşme ve teslime aracılık yaptığı ileri sürülen davalı alıcı …’a teslimin yapılmadığını belirtmiştir. Bu durumda, davacı tarafından teslim olgusunun ispat edilememesi sebebiyle mahkemece davalı alıcı yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Öte yandan, davacı satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı olarak eldeki davayı açmıştır. Davalı …’ın satım ilişkisinde alıcı ve satıcı olmadığı sabittir. Davacı tarafından davalı aracı ile hukuki ilişkinin niteliğine yönelik bir iddia ve bu iddia kapsamında vakıa ileri sürülmediğinden satım ilişkisi ve bu ilişkiye dayalı olarak düzenlenen fatura sebebiyle davalı …’ın taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) bulunmamaktadır. Mahkemece davalı … yönünden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca davacı tarafından dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmiş ve arabuluculuk son tutanağı tanzim edilmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13, 18/14 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326. maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılır. Bu nedenle eldeki dava yönünden arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle HMK’nın 355. maddesi gereği kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, sair istinaf sebeplerinin reddine, yerel mahkeme kararının davacı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davacı istinaf başvurusunun açıklanan nedenle KABULÜNE,
2-Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/12/2019 tarih, 2019/166 Esas 2019/102 sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereği dava hakkında yeniden hüküm kurulmasına;
Buna göre;
a- Davalı …’a yönelik açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
-Davalı …’a yönelik açılan davanın esastan REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL’den mahsubu ile kalan 135,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına,
d-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
f-6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
g-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları
a-Davacı tarafından yatırılan istinaf yoluna başvurma harcının hazineye irat kaydına, istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
c-HMK’nın 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avanstan kullanılmayan kısmının, yatıran tarafa iadesine,
d-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca oy birliği ile kesin olarak karar verildi.


Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza