Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/1289 E. 2023/841 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1289 – 2023/841
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1289
KARAR NO : 2023/841

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

: Ayıp Nedenine Dayalı (Misli ile Değişim/ Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/01/2020 tarih, 2017/1196 Esas, 2020/31 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin davalı şirketten 09/12/2015 tarihinde 2015 model … plaka sayılı Renault marka Master Panelvan ticari isimli kamyonet cinsinden aracı satın aldığını, müvekkilinin satın alınan aracı 2 yıl garanti kapsamında olup, satın alınan tarihten itibaren kısa bir süre içinde (garanti kapsamında) aracın enjeksiyon beyninde arızalar meydana geldiğini, meydana gelen arızaların giderilmesi için aracın birçok defa davalı tarafın yetkili servisine teslim edildiğini, aracın servis kayıtlarında EK-1 listede sunduklarını, son tamirden sonraki gün tekrar aracın enjeksiyon ikaz ışığı ve emisyon ikaz ışığının yandığını, aracın tekrar arıza verdiğini, müvekkili şirket tarafından aracın ayıplı olduğu ve artık tamir edilemeyeceği, araçtan fayda sağlamadığı söylenmişse de müvekkili şirketin taleplerinin davalı şirket tarafından reddedildiğini, davalı şirketin servisi sonuç alınamayan tamirlerle müvekkili şirketi oyaladığını, arızaların belli periyotlar halinde sürekli tekrarladığını, müvekkilinin Bursa 10. Noterliği aracılığıyla keşide edilen 24/08/2017 tarih ve 34971 yevmiye nolu ihtarname ile ayıplı oan aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesi veya bedelinin iadesinin talep edildiğini, davalı şirket tarafından 05/09/2017 tarihinde tebliğ olan ihtarnameye cevap verilmediğini, müvekkili şirketin aracı ayıpsız misliyle değişimi kabul etmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket çalışanının aracı geri götürmek zorunda kaldığını, müvekkili şirketin aracı kullanamadığı için tüm medikal malzemeleri kendi alıcı şirketlerine kargolamak zorunda kaldığını beyanla, davalı firmadan satın alınan dava konusu … plakalı, Renault marka, Master Panelvan tipi 2015 model aracın aynı model ve nitelikte “0” km yeni bir araç ile değiştirilmesine, sözleşmeden dönülerek davacının ayıplı mala ödediği 60.827,00 TL bedelin aracın satım tarihi olan 09/12/2015 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, aracın 11/07/2017 tarihinden dava tarihine kadar kullanılamadığı göz önünde buldurularak ortalama yakıt parasından fazla ödenen kargo ücretinin bilirkişi tarafından hesaplanarak davalı taraftan tahsilini, yargılama giderleri, tespit giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile; yetki ve husumete yönelik usuli itirazları ile birlikte tacir sıfatına sahip davacının TTK’nun öngördüğü ayıp ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediğini, davacının aracı teslim aldıktan yaklaşık 2 yıl sonra ilgili davasını ikame ettiğini, davacının aracı teslim alırken muayene ettiğini ve aracı eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığını, dava konusu araçta üretim kaynaklı teknik bir arızanın bulunmadığını, hali hazırda aracı sorunsuz olarak kullandığını, davacının kargo ücreti adı altında istemiş olduğu bedelin afaki olduğunu beyanla usule, esasa, yasaya ve hukuka aykırı sebeplerle davanın reddine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, dosya kapsamı deliller, alınan bilirkişi raporları uyarınca; aracı aracın enjeksiyon arızasının elektrik donanımından kaynaklandığı, ayıbın imalattan kaynaklı gizli ayıplı olduğu, süresi içerisinde ihbar koşulunun gerçekleştirildiği, enjeksiyon arıza uyarısının 11/07/2019 tarihi itibariyle devam ettiği bu durumun davacının araçtan beklediği faydayı azalttığı, onarımının mümkün olmadığı ayrıca ayıbın niteliği dikkate alınarak hakkaniyete uygun aracın misli ile değişimi talebinin kabulune, davacı tarafından iş gücü kaybı yönünden belge ve defterlerin ibraz edilmediğinden her ne kadar bilirkişi tarafından iş gücü kaybına yönelik rapor düzenlenmemiş ise de; TBK’nın 50. maddesine göre hakimin, olayın özellikleri, dosyaya sunulan bilgi ve belgeleri nazara alınarak tazminat tutarını takdir etmesi gerektiği anlaşıldığından, aracın serviste sekiz defa kaldığı, ibraz edilen faturalardan da kargo bedelleri yönünden takdiren 250,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla (8 gün *250) toplamda 2.000,00 TL iş gücü kaybı olduğunun kanaatine varıldığından bu miktarın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkeme kararının hak ve menfaat dengesine aykırı olduğunu, aracın davacı tarafından kullanılmaya devam edildiğini, bu nedenle TBK 227/3 maddesi gereği bedelde indirim veya ücretsiz onarıma karar verilmesinin hakkaniyete uygun düşeceğini, raporların bilimsel ve somut veriye dayanmadığını, var olan arıza ışığının kullanıma engel teşkil etmediğini, ayrıca mahkemece iş gücü kaybı tazminatı yönündeki kararının taleple bağlılık kuralına aykırı eksik incelemeye dayalı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı istinafa karşı cevap dilekçesi ile; usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
Dava, ayıplı olduğu iddiası ile taraflar arasında satışı gerçekleşen aracın misliyle değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi ile araçtan yoksun kalma sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından 09/12/2015 tarihinde davalıdan satın alınan Renault marka, 2015 model Master Panelvan model aracın, garanti süresi içerisinde enjeksiyon beynindeki arızalar sebebiyle yetkili serviste onarım gördüğü, bir kısım parçalarında değişiklikler yapıldığı, eldeki dava ile yetkili serviste yapılan işlemler sonrası araçtaki sıkıntıların giderilemediği, süreklilik arz eden araçtan yararlanmaya engel olan üretimden kaynaklı ayıplar sebebiyle aracın misli ile değişimine olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ile bedel iadesi ve 11/07/2017 tarihinden dava tarihine kadar geçen dönemdeki araç mahrumiyetinden kaynaklanan zararın talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu halde, davacı tarafından aynı davalıya yönelik birbirinden bağımsız birden fazla talep ileri sürüldüğünden her bir talep hakkındaki hükme yönelik istinaf incelemesinin ayrı yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
Buna göre;
1-Tazminat istemi yönünden yapılan inceleme de;
6100 sayılı HMK.’nun 341-(2) maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK.’nun Ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; HMK.’nun “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK.’nun “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olmuştur.
Mahkemece, kabul edilen ve istinaf incelemesine konu olan tazminat (iş gücü kaybı tazminatı) miktarı 2.000,00-TL olup bu miktar karar tarihi itibarı ile HMK.’nun 341-(2) maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altındadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf eden yönünden kesin niteliktedir.
Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir.
Açıklanan nedenlerle; karar tarihi itibariyle miktar olarak kesin olan mahkeme kararlarına karşı, istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, davalının hüküm altına alınan iş gücü tazminatı kararına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.

2-Misli ile değişim istemi yönünden yapılan incelemede;
Dosya kapsamındaki deliller, araca ait servis kayıtları, tramer kayıtları ve bilirkişi raporları uyarınca; davaya konu aracın kullanım sırasında oluşan arızalar sebebiyle birçok kez yetkili serviste işleme tabi tutulduğu, ancak elektronik donanımdan kaynaklanan arızanın giderilemediği, mevcut arızanın üretimden kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu ve ayıbın kullanım amacı bakımından alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan nitelikte olması sebebiyle mahkemenin ayıba yönelik maddi vakıa kabulünün doğru olduğu değerlendirilmiştir.
Öte yandan, 6098 sayılı TBK’nın 227. maddesinde “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere
satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının seçimlik hakkını TBK’nın 227/4 maddesi uyarınca ayıpsız benzeri ile değişim olarak kullandığı ve mahkemece istem yönünden davanın kabulüne karar verildiği, TBK’nın 227/3 maddesine göre, durum haklı göstermiyorsa hâkimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilmesinin ancak sözleşmeden dönme hakkının kullanılması halinde mümkün olacağı, kaldı ki aksi düşünülse bile, arızanın yapılan onarımlara rağmen giderilememesi karşısında aracın ayıpsız benzeri ile değişimi yerine, TBK’nın 227/4 maddesi uyarınca yine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyet gereği doğru olmayacağı, mahkeme kararının bu yönüyle de isabetli olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin ayıp nedenine dayalı misli ile değişim hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1, 341/2 ve 352. maddeleri gereğince REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.155,10 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.072,93 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.082,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4-Harç ve karar tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.