Emsal Mahkeme Kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2020/128 E. 2022/1376 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/128
KARAR NO : 2022/1376

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2019
NUMARASI : 2018/800 E., 2019/1375 K.

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – -…

VEKİLİ : Av. … : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Akü..Ltd Şti arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu şirkete kullandırılan kredinin geri ödemelerin aksaması ve borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, ayrıca aynı kredi borcuna ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi yapıldığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, hesap kat ihtarının usulüne uygun olmadığını, ihtarnamenin taraflarına ulaşmadığını, ortada muaccel hale gelmiş bir alacaktan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı, davalının kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı, kredi borcunun ödenmediği, davacının davalıdan 86.436,15 TL asıl alacak, 6.876,82 TL akdi faiz, 328,98 TL BSMV, 745,78 TL miktar masrafı olmak üzere toplam 94.387,73 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 86.436,15 TL asıl alacak, 6.876,82 TL akdi faiz, 328,98 TL BSMV, 745,78 TL iktar masrafı olmak üzere toplam 94.387,73 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devamına, asıl alacağın 34.359,08 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %28,08, 52.077,07 TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i oranında BSMV uygulanmasının, fazlaya ilişkin istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuşrur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine birden fazla icra takibi yapılmış olup, ödeme emirlerinde tekerrürlük kaydının bulunmadığını, müvekkiline usulüne uygun olarak gönderilmiş bir hesap kat ihtarnamesi yokken işlemiş faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan kredi kartlarına uygulanan azami faiz oranının akdi %24,04 temerrüt faizinin ise %30.24 olduğu belirtildiği halde, kredili mevduat hesabına uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı alacaklı banka tarafından hesabın kat edilmesi, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın muacceliyeti için yeterlidir, ayrıca ihtarın tebliği şartı aranmaz. Asıl borçluya gönderilen ihtar, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, 6098 sayılı TBK’nın 586. maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gereklidir.
Somut olayda, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine 05.02.2018 tarihinde hesabın kat edilerek 19.02.2018 tarihli noter ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu ve davalı kefilin adresten taşındığından ve yeni adres de bilinmediğinden her iki borçlu hakkında bila tebliğ döndüğü dosya kapsamından sabittir. Bu durumda, davacı banka alacağının muaccel olduğu ve davalı kefilin takibi koşullarının gerçekleştiği gibi ipoteğin davalı kefilin borcunun teminatı olarak verildiği ileri sürülmediği ve dava konusu ilamsız icra takibinde tekerrür kaydı yer almasına göre, davalının bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Dava konusu icra takibinde asıl alacak yanında işlemiş akdi faiz alacağının istendiği, davalı kefilin takip öncesinde temerrüdünün bulunmaması nedeniyle kat tarihinden takip tarihine kadar işleyecek akdi faizden sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığı gibi, asıl alacağın kredili mevduat ve kredi kartından kaynaklı kısmına %28,08; kalan taksitli ticari kredi alacağına %39 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK. 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 6.447,63 TL harçtan peşin alınan 1.611,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.835,73 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin davalının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde iadesine,
4-Kararın tebliğ işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi.21/10/2022


Başkan

(e-imzalı)

Üye

(e-imzalı)

Üye

(e-imzalı)

Katip

(e-imzalı)